Tebrikler ve de teşekkürler Prof. Dr. Aziz Sancar
2015 Nobel Ödülleri açıklandığında, Kimya Ödülü’nü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Tomas Lindahl ve Paul Modrich’in aldığını öğrendik.
Dünyada ve ülkemizde en mini çapta düzenlenen bir ödül törenin de bile; ödülün taraflı verildiği, yok şu hak etmişti, yok bu hak etmişti… gibi akisleri yüksek sesle çeşitli mahfillerde konuşulur. Fakat sanatçılar, bilim adamları ne bu ödüllere ne de konuşulanlara en ufak kulak kabartmaz. 2015 Nobel Ödülleri’nden sonra da konuşanlar oldu, olacak.
1901 yılından beri verilen Nobel Ödülleri, dünyanın en prestijli ödüllerindendir desek yanılmış olmayız her halde. 1833-1896 yılları arasında yaşamış olan İsveçli kimyager ve mühendis Alfred Nobel, dimnitin mucidi olarak tanınmaktadır. İnsanoğlunun tahribat gücünü artırıcı, ölümleri çoğaltıcı buluşu ile tanıdığı Alfred Nobel; vasiyetinde mirasının Nobel Ödülleri’nin ensitüleşmesi ve insanlığa hizmet verenlere sunulmasını istemiştir.
2015 Nobel Ödülleri açıklandığında, Kimya Ödülü’nü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Tomas Lindahl ve Paul Modrich’in aldığını öğrendik. Bilim alanında bir Türk’ün ilk defa Nobel ödülünü alması ülkemizde sevinçle karşılandı. Ödülün hemen ardından da sosyal medyada başlayan tartışmalar tüm ülkeye yayıldı. Yok başarı bizim değil de şu ülkenin hakkıymış. Yok Sancar şurada yetişmiş de yok burada yetişmiş de…. Tüm bu tartışmalara Prof. Dr. Aziz Sancar’la ilgili Anadolu Ajansı’nın haberi son noktayı koydu. 1946 yılında Mardin’in Savur ilçesinde dünyaya gelen Sancar; orta gelirli bir ailenin 8 çocuğundan yedincisidir. İlk, orta ve yüksek tahsilini doğduğu topraklarda tamamlamıştır. 1963’te girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 1969 yılında tamamlamıştır. Bir süre hekimlik yaptıktan sonra, bilim alanındaki çalışmalarına Amerika’daki üniversitelerde devam etmiştir.
Bilim alanındaki çalışmaları akademisyenler ve ilgililer tarafından takip edilen Prof. Dr. Aziz Sancar; tüm Türkiye tarafından 2015 Nobel Ödülleri açıklandıktan sonra sevgiyle kucaklanmıştır. Öğrencilerimiz tarafından “Hocam bizim bilim alanında çalışan, yetişen kimsemiz yok mu?” sorusuna en güzel cevabı vermiştir. Kendisine sağlıklı uzun ömürler dileyerek gönülden tebrik ediyor, çalışmalarının devamı temenni ediyoruz.
Sayın Sancar ile ilgili Anadolu Ajansı’nın geniş açılımlı haberine () linkinden ulaşabiliriz.
Sayın Prof. Dr. Aziz Sancar’ın bizleri sevince boğan Nobel Ödülü haberini duyunca geçtiğimiz günlerde bilim dünyasının yeni bir keşfi ile ilgili bir anekdot aklıma geldi. Yazımızı nihayete erdirmeden müsadenizle bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Birkaç gün önce televizyon haberlerinde “Mars’ta su bulundu.” haberini hep birlikte izledik. Bu haber bilim dünyasında heyecanla karşılandı. Fakat maalesef ülkemizde, hadi sadece “bir kesim” diyeyim, olayı çok farklı boyutlara vardırdı. Sosyal medyada, Diyanet’in soru hattına “Efendim Mars’ta bulunan su ile abdest alınır mı?” sorularının sorulduğu yönünde bir yayın yapıldı. Bu yaklaşım insanımızı bilimden uzak tutmak için yapılan bir algı modelinden başka bir şey değildir.
Çok şükür Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Nobel Ödülü haberi bu aymazlar grubuna en büyük cevap olmuştur. İnsanımız dünyanın neresinde olursa olsun, insanlık için adımlar atmaya devam etmektedir, edecektir de.
Bu Nobel Ödülü, 20 milyonluk öğrenci kitlemize de en güzel örnektir. İnsanımız hangi şartlarda olursa olsun; azimle hedefini belirleyip çalıştığında karşılığını almaktadır.
Son olarak Prof. Dr. Aziz Sancar’ı tekrar tebrik ediyor ve bu sevinci bizlere yaşattığı için şükranlarımı sunuyorum. Prof. Dr. Aziz Sancar’ın yetişmesinde emeği geçen tüm kişileri de saygı ile anıyor, katkılarından dolay kendilerine de teşekkür ediyorum. Kalın sağlıcakla. (9.10.2015)