BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
YAZARLAR

Satranç sadece bir oyun mudur?

Eğitim yazarımız Ekrem Aytar önemli konulara değinmeye devam ediyor.

Satranç, TDK Türkçe Sözlüğünde İki kişi arasında altmış dört kareli bir tahta üzerinde değerleri ve adları değişik siyah ve beyaz on altışar taşla oynanan bir oyun.” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan başlıktaki sorumuzun cevabının ipuçları da verilmektedir. Tanım icabı olarak satranç bir oyundur. Fakat satrancın kitabını yazan ünlü yazar Stefan Zweig’in bile gönlü, felsefesi olan satranca oyun demeyi uygun bulmamış olmalı ki; “Eşsiz ve usta işi bir oyun” demeyi layık bulmuştur.

Satranç; güçlü bir hafıza ile, azimli bir çalışma gerektiren, özgüveni yüksek tutan, psikolojik süreci iyi yönetmeyi gerektiren bir oyundur. Daha net ifade edecek olursak felsefesi olan eşsiz ve usta işi bir oyundur.

Satranç bu gün tüm dünyada dikkate alınan, uluslar arası karşılaşmaların yapıldığı bir oyun hâline gelmiştir. Ülkemizde okullarda ders olarak okutulmasa da; önemi herkes tarafından kabul edilmiş, hemen her okulda belgesi olan öğretmenlerce kulüpler veya okul içi etkinlikler çerçevesinde faaliyet gösterilen bir alandır.

Satranç ilk olarak ne zaman, nerede, nasıl oynanmıştır soruları aklımıza geldiğinde satrancın ilginç hikâyesini sizlere bir kez de şu şekilde hatırlatabiliriz.

Satrancın ilk kez MS. 570 yıllarında Hindistan’da oynandığı bilinmektedir. Satrancın hikâyesi de şöyle rivayet edilmektedir.

Şah, canının çok sıkıldığını çok farklı bir oyun bulmalarını ve can sıkıntısını gidermelerini emretmiştir. Şahın emrinde bulunan vezirler, alimler, ustalar… herkes Şah’ın emrini yerine getirmek için seferber olur. Fakat Şah bulunan hiçbir oyunu beğenmemektedir.

Sonunda Brahman rahiplerinden biri, Şah’a bir ders vermek ister. “Şah’ın ne kadar önemli bir kişi olursa olsun; adamları, vezirleri, askerleri, yardımcıları olmadan bir işe yaramayacağını” anlatmak ister. Bu amaçla icat ettiği satranç oyununu Şah’a sunar. Gerçekten de satranç oyunu Şah’ın hoşuna gider. Akıl yürütmek, strateji geliştirmek, gerçek bir savaştaki gibi hamleler yapmayı gerektiren satranç oyunu Şah’ın can sıkıntısını giderir. Fakat Şah’ın o kendini beğenmiş hâli hâlâ devam etmektedir.

Şah Brahman rahibine; “Oyununu ve dersini beğendim. Şimdi dile benden ne dilersen.” der. Şah gibi; aynı Alaattin’in Sihirli Lâmbası masalındaki lâmbadan çıkan cinden makam, para, şöhret, dünyalık akla gelebilecek şeyler istediğini düşünebilirsiniz Brahman rahibinin. Fakat rahip Şah’ın bile küçük gördüğü, görünüşte çok basit bir istek de bulunur.

“Şahım sizden çok fazla bir şey değil, biraz buğday istiyorum. Sizden bulduğum satranç oyununun tahtasındaki karelerin ilkine bir buğday, ikincisine iki buğday ve bundan sonra her karede, bir önceki karede aldığım buğdayın iki misli buğday almak istiyorum. Satranç tahtasındaki kareler tamamlandığında kaç buğday olursa o kadar buğdayı istiyorum.” der.

Şah Brahman rahibinin kendisinden çok daha önemli şeyler istemeyip, biraz buğday istemesini küçümser. Brahman rahibinin bu isteğini küstahlık olarak görür ve adamlarına “Hesaplayıp hak ettiği kadar, bir tane fazlasını bile vermeyin buğdayların” der Şah.

Adamlar ilk kareye bir buğday koyar ve devamını Brahman rahibinin istediği gibi iki kat arttırarak devam ettirirler. İlk karelerde durum normaldir. 15. karede sadece 1,5 kg buğday vardır. 25. kareye geldiklerinde buğday 1,5 tona ulaşır. 31. kareye gelindiğinde hesaplayanlar işin ciddiyetini anlamaya başlarlar. Buğdayın miktarı 92 tona ulaşmıştır. 49. karede 24 milyon ton, 54. karede 771 milyon tona ulaşan buğday miktarı; son kare olan 64. karede buraya yazamayacağımız büyük rakamlara ulaşır. Daha iyi anlaşılması için şöyle ifade edelim. Bu günkü ölçülerle dünyamızın 1500 yıllık buğday üretimine denk bir rakama ulaşır.

Kaynaklarda bu hikâyenin sonucu anlatılmıyor. Şah Rahibe istediği buğdayı verdi mi; veremedi mi? Rahip ne yaptı? Varın bunu biraz da siz düşünün.

Fakat sonuç olarak satranç, gerçekten insan aklını çalıştırıp geliştiren bir oyundur. O nedenle öğrencilerimiz başta olmak üzere 7’den 70’e herkesin öğrenmesi ve kurallarına uygun olarak oynaması ve devamında da ulusal ve uluslar arası karşılaşmalara katılması gereken bir faaliyet alanıdır.

Son söz olarak satranç ile ilgili faaliyetleri Türkiye Satranç Federasyonu’nun resmi internet sayfasından takip edebilirsiniz. ( ) Kalın sağlıcakla. (4.11.2015)

                                                   

Yorumlar