BIST 10.531
DOLAR 32,28
EURO 35,03
ALTIN 2.473,46
YAZARLAR

Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan: “Geçmişi olmayanın geleceği olamaz.”

Prof. Dr. İrfan Aslan: "Üniversiteler bulundukları şehrin tarihine, tarihî değerlerine ve şahsiyetlerine sahip çıkmalıdır. Geçmişi olmayanın geleceği olamaz. "

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan ile sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. “Bir toplumun geçmişle bağı yoksa, geleceğe dair söyleyeceği yeni şeyler yoktur. Batıda üniversite şehre sahip çıkıyor. Bizde maalesef bu tam olarak yerine getirilememiş. Üniversiteler bulundukları şehrin tarihine, tarihî değerlerine ve şahsiyetlerine sahip çıkmalıdır. Geçmişi olmayanın geleceği olamaz. Biz buradan yola çıkarak Ağrı’nın manevi önderlerinden Ahmedi Hani Araştırma Merkezimi’zi kurduk. Üniversitemizin kültür merkezi inşaatını, İshak Paşa Sarayı’nın mimarisi ile birebir aynı şekilde inşa ettirmeye başladık. En kısa sürede tamamlamaya çalışıyoruz.

Fatih Sultan Han cennetmekân İstanbul’u fethedince, çok büyük bütçe ile Fatih Medreselerini kurdurmuştur. Devrin ileri gelenleri çok para harcandığını, 8-10 adam yetiştirmek için bu kadar masrafa gerek olmadığını dile getirirler. Fatih Sultan’ın verdiği cevap manidardır. ‘Lala lala ben 10 adam değil, 1 adam istiyorum.’Bizler de bu doğrultuda en iyiye ulaşmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”

 

Değerli rektörümüze üniversitedeki öğrenci profili soruyoruz. Cevapları sizin takdirinize bırakıyoruz. “İşaret ettiğiniz konu bölgemizdeki üniversitelerin en büyük problemidir. Bir üniversitedeki öğrenci profili lokalleşirse, o üniversiteden çok şey bekleyemeyiz. Biz bunun önüne geçmek için, diğer üniversitelerde olmayan bölümleri üniversitemize kazandırdık. Ülkemizdeki ilk Engelli Rehabilitasyon Bölümü’nü açtık. Posta, kargo lojistik bölümü de ilklerdendir. Yine Çiftlik Yönetimi Bölümü ilklerdendir. Böylece üniversitemize ülkemizden ve dış ülkelerden çok farklı profilde öğrenci gelmesinin önünü açtık. Fakat YÖK diğer üniversitelerde de sonraki yıllarda aynı bölümlerin açılmasına izin verince tercihler ister istemez büyükşehirlere kayıyor.

Aynı problem öğretim elemanlarında da var. Öğretim elemanları imkânlardan dolayı büyükşehirlerde görev almak istiyor. Bizde göreve başlayan öğretim elemanları iki yıl sonra bir yer bulup büyükşehirlerdeki üniversitelere geçiyor. Bunun önüne geçmek için bu bölgedeki hocalara normalin 3-4 katı maaş uygulaması çare olabilir. Tabiri caizse doğudaki üniversiteler acemi birliği gibi çalışmaktadır. Burada tecrübe kazanan öğretim elemanları iki yıl sonra batıdaki üniversitelere geçmektedir. Benim üniversitemde 6 yıl içerisinde 60 akademisyenim istifa etmiştir.

 Batıda hiçbir öğrenci mezun olduğu okula hoca olamaz. Öğrenci görev alabilmek için başka bir üniversiteye gitmek zorundadır.

 

Batıda yine devlet hiçbir hocaya para ödemez. Hocalar proje oluşturup öyle ödenek alabilir. Proje üreten, bunu hayata geçiren hoca para alır. Bu projeler batıdaki gelişmelerin de lokomotifidir. Bizim de ülkemizin gelişmesi için böyle uygulamalara ihtiyacımız vardır.

Dünyada çok değişik kulvarlarda üniversiteler vardır. Şehir üniversiteleri, butik üniversiteler, kampüs üniversiteleri… Bizde ise maalesef bu isimler altında olsa da büyükşehirlere bir yığılma söz konusudur. Bu da beraberinde işin içinden çıkılmaz bir hâl alan trafik yükünü daha da arttırmaktadır. Konut sorununa ve aklınıza gelebilecek her türlü soruna katkı sağlamaktadır. Ülkenin doğusuna üniversitelerin gelmesi bu bölgeyi kalkındıracaktır. 2008’de şehrimizde iki yıldızlı tek bir otel vardı. Bu gün ise oteller, yurtlar, pansiyonlar… sayısını bilemeyeceğimiz kadar fazladır. Ağrı’nın bir çok bölgesi 87 yıllık tarihinde ilk defa üniversite sayesinde asfaltla tanışmıştır. Yine 2008 yılında üniversitenin gelmesi ile Ağrı’da toplu taşıma gelişmiş ilk toplu taşıma otobüs durakları inşa edilmiştir. Üniversitemiz Ağrı’nın gelişmesine çok katkı sağlamış ve sağlamaya da devam etmektedir.

 

Ülkemizde belediyecilik, akademisyenlerin yerel yönetimlerde görev almaya başlamasıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Yerel yönetim zihniyeti akademisyenlerin göreve gelmeleri ile değişmiştir. Bunu da yeri gelmişken ifade etmek isterim.”

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi rektörü sayın Prof. Dr. İrfan Aslan beyefendi ile sohbetimizin son bölümünü Cuma günkü yazımızda yayınlayacağız. Şimdilik kalın sağlıcakla. (12.11.2014)

                                                    

Yorumlar