BIST 10.056
DOLAR 32,23
EURO 34,81
ALTIN 2.425,82
YAZARLAR

Öğrencilere en güzel karne hediyesi

Her ne vesile ile olursa olsun hediyeleşmek güzeldir.

Dün eğitim yöneticilerinin katıldığı bir toplantıdaydım. Yıllarını eğitim öğretime vermiş eğitim yöneticileri öğrencilerin okumadığından dert yanıyordu. Kendi adıma bir parantez açıp öğretmenlerin de yeterince okumadıklarını bu teze ilave etmekte bir sakınca olmadığını düşünüyorum.

Yazımın başlığına bakıp, kapitalizmin alış veriş çılgınlığı ateşine bir odun da benim taşıdığımı düşünmeyin. Zaten yeni yıl dolayısı ile çarşı pazar (Yoksa AVM’ler mi demeliydim?) alış veriş çılgınlığına çoktan başlamış durumda. Benim amacım öğrencilerin yaklaşan yarıyıl tatili vesilesi ile, yukarıdaki eğitim yöneticilerinin fikirleri doğrultusunda zaman içerisinde hediye alışkanlıklarımızın nereye evrildiğini anlamaya çalışmak.

Bir eğitimci olarak öğrenciye her vesile ile alınacak en önemli hediyenin kitap olduğunu düşünmüş ve uygulamışımdır. Bizim çocukluğumuzda en önemli hediye bana göre bisiklet idi. Belki de bu düşünce bende küçücük ilçemizin şirin mahallesinde sadece bir arkadaşımızın bisikleti olması vesilesi ile gelişmişti. Ya da tek kanalı olan televizyonumuzun izlemek zorunda kaldığımız filmlerinde bizlere bunun böyle sunulması etkili olmuştu.

Zaman içerisinde favori hediyeler değişmeye başladı. Bir dönemlerin favori hediyesi birdenbire bilgisayar oluvermişti. Tabi şimdiki çocukların anladığı manada bilgisayarlar değil. Kocaman kasası ve ekranı olan, eski televizyon kanallarının siyah beyaz kanalları gibi işlevinde olan, yazı depolamaya ve de bu günkü çocuklara çok basit gelen digger gibi oyunları oynamaya yarayan bilgisayarlar.

Çok geçmeden bilgisayar da favori hediye olmaktan çıktı. Öğrenciler ve velilerin en favori hediyesi cep telefonu olmaya başladı. İlk cep telefonlarını bu günkü çocuklar tarihi eser olarak görmekte yanlış sayılmazlar. Çünkü bu günkü cep telefonları ile kıyas kabul etmeyecek derecede ilkel bir görünüm ve işleve sahipler.

Eskiden on yıllarla değişen liste başı hediyeler günümüzde yıllar, aylar, haftalar hatta günlük olarak değişmekte. Günümüzün favori hediyesi nedir? diye sorduğumuzda alacağımız cevap hiç kuşkusuz akıllı telefonlar olacaktır. Burada yine bir parantez açarak ilâve edelim; reklam yaptığımız düşünülmesin. Çünkü akıllı telefonlar iletişimin her türüne cevap verecek şekilde düzenlenmiş. Günümüz insanına ihtiyaç olarak hissettirilen her türlü eyleme cevap vermeye yönelik hazırlanmıştır.

Fotoğraf çekme, çekilen fotoğrafları depolama ve anında sosyal ağlarla paylaşma imkânı vermektedir. Yine her türlü internete her ortamdan bağlanma imkânı vermektedir. Başka? Bilgisayarınız ile yapabileceğiniz her türlü işlemi yapma olanağı sunmaktadır. Bunlar bir çırpıda benim aklıma geliverenler. Sizler biraz daha uzun düşündüğünüzde bu listeyi çok daha fazla uzatabilirsiniz.

Şimdi gelelim yazımızın ilk paragrafındaki eğitim yöneticilerinin öğrenciler (ve öğretmenler) okumuyor tezine. Evet artık öğrenciler de, öğretmenler de, toplumun okuyan kesiminin büyük çoğunluğu da yazılı kağıt ile bağlarını bir nebze gevşetti. Fakat bu okuyanlar/okumuyor değil; Osmanlı’da matbaaya karşı çıkan hattatlar gibi internete karşı duranların davranışı da bir karşı duruş gibi görünüyor bana. Bu satırların yazarı bir vird gibi her gün en az bir gazete olmak üzere birkaç gazete okumayı kendisine görev sayardı bir zamanlar. Fakat şöyle bir geriye dönüp baktığımda birkaç yıldır nerede ise hiç gazete almadığımı, gazete ile ilgili okumalarımı internete taşıdığımı görüyorum. Çevremdeki birçok kişi de aynı şekilde alışkanlıklarını devşirmiş durumda.

e-kitap konusunda aynı  şekilde alışkanlıklarımın değiştiğini söyleyemeyeceğim. Fakat bu kitap okuma alışkanlığımın da kesinlikle değişmeyeceği anlamına katiyen gelmemelidir. Belki bakarsınız ileriki yazılarımızda bunun da itirafını sizlerle paylaşırız. Çünkü yazı ve yazılı depolanma, okuyucuya sunulma şekli hızlı bir değişimden geçiyor.

Sevgili okuyucu başlıktan da anlaşılacağı üzere sizlere bir karne hediyesi yazısı yazmayı düşünüyordum. Söz nereden nerelere geldi. Kelâmı fazla uzatmayalım. Her ne vesile ile olursa olsun hediyeleşmek güzeldir. Biz erkeklerin her vesile ile cebimizden bir miktar birikimin uçup gitmesini önlemek için, bu özel günler kapitalizmin birer uydurması olduğu tekerlemesini söylesek de; birer bahane bulup sevdiklerimizle her ortamda hediyeleşmeliyiz. Bu bizim hayat bağlarımızın güçlenmesine vesile olacaktır.

Sevgili veliler daha vakit varken bu yazı vesilesi ile karne hediyenizi de tekrar gözden geçirmenizde fayda var sanırım. Hepinizin sevdiklerinizden en güzel hediyeleri almanız dileklerimle…

Yorumlar