BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
YAZARLAR

MEB Müsteşarı Tekin'den ortaöğretime geçiş sınavı açıklaması

Memurhaber.com yazarı Ekrem Aytar, "MEB Müsteşarı Tekin'den ortaöğretime geçiş sınavı açıklaması" başlıklı yazısında yine çarpıcı konulara değindi.

“Yeni Türkiye’nin Eğitim Ufku” İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin Eyüp ilçesi Bahariye Mevlevihanesi’ndeki genel merkezinde; moderatörlüğünü eğitimci İdris Şekerci’nin yaptığı, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin’in katılımı ile 24.12.2015 Perşembe akşamı konuşuldu. Programa İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, İstanbul ili ilçe milli eğitim müdürleri, şube müdürleri, öğretmenler ve geniş bir topluluk katıldı.

Tekin, programa “Yeni Türkiye” kavramını açıklayarak güzel bir girizgâh yaptı. “Son günlerde bir çok yerde Yeni Türkiye kavramı sıradan bir kavram gibi değerlendiriliyor. Dünyadaki evrensel değerler, dünya medeniyeti insanlığın ortak malıdır. Günümüzde dünyada devlet formu ile ilgili bir değişimin yaşandığı dönemdeyiz.

Kısaca hatırlarsak Eski Yunan’da site devletleri, ardından dünyada imparatorluklar dönemi ve devamında da ulus/modern devletler dönemi başlamış ve yaşanmıştır. İmparatorluk vatandaşı olmak, Roma’da yılın 7 günü (1 Ocak’tan 7 Ocak’a kadar) devlete çalışarak kazanılıyordu. Ulus devletlerde ise bu süre yılın başlangıcından Nisan ayları sonuna kadar uzamıştır. Vatandaş yaklaşık 4 ay devlete çalışmaktadır.

Roma vatandaşın eğitimine hiç karışmamaktadır. Vatandaş serbesttir.

19. yüzyılda imparatorluklar yavaş yavaş yerini modern/ulus devletlere bırakmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Mahmut ile başlayan dönemde eğitim merkezden değerlendirilmeye başlamaktadır. II. Abdülhamit döneminde Osmanlı içerisinde bulunduğu çağı okumaya başlamıştır.1876 Kanun-i Esasi’de eğitim devlet kontrolünde serbesttir. 1. Kademe eğitimin zorunlu hâle getirilmesi önemli bir noktadır. 1924’te eğitim konusu nihayete ermiştir.

Bu gün bütün dünyada devlet paradigması yerle bir olmuştur. Ulus devlet tartışılmaktadır. Evrensel değerler, ortak medeniyet çerçevesinde yepyeni bir algı oluşmaktadır. Çağı zamanında yakalamak istiyorsak, yeni bir eğitim paradigması inşa etmek zorundayız. Hâlâ 19. yüzyılda inşa edilen, Cumhuriyetin kurucu kadrolarının kurduğu eğitim paradigmalarını kullanıyoruz. Yaptıklarımız mevcut düzen içerisinde revizyondur.”

Eğitim hangi temel dinamikler üzerine oturmalıdır?

“Yunanistan’da şöyle bir durum konuşulmaktadır. ‘Yunanistan gittikçe protestanlaşıyor. Çözüm için Eski Yunan’a dönmeliyiz.’ Genel olarak baktığımızda bütün dünyada bir protestanlaşma söz konusudur. Bütün medeniyetler kendi öz değerlerine, asıl referanslarına dönme eğilimindedir.

Okulları birer fabrika gibi görmemeliyiz. Okulun kapısından ham maddeyi koyup, diğer kapısından vatandaş olarak çıkarma alışkanlığımızı değiştirmeliyiz.

Şu anda dünyada devletlerin bütün sistemleri tartışılıyor. Dünyadaki bu değişimin zamanının içerisindeyiz. Bu değişim sürecini kaçırırsak, maalesef dünyayı yine 1 kaç yüz yıl geriden takip etmek zorunda kalırız.

Sivil toplum kuruluşları yeni müfredatta söz sahibi mi?

Biz bakanlığın uygulamaları ile ilgili olarak arkadaşlarla tartıştık. İzleyen süreçte de önümüzdeki her konuyu akademisyenlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla görüştük. Katkı sağlayacak gerçek ve tüzel kişilerle tartışmaya açtık. Şu anda da öğretmen yetiştirme ve müfredat çalışmalarımızı değişik ortamlarda tartışıyoruz. Sivil toplumu sistemin içerisine dahil etmeye çalışıyoruz.

Öğretmen yetiştirme ve 657 hakkında neler düşünüyorsunuz?

Milli Eğitim Bakanlığı’nda 1 milyona yakın öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerimizin verimliliği konusundaki yüzdeler önümüze geldiğinde hiç de iç açıcı değil. Yine bu öğretmen sayısının %10’luk kısmı da idareci konumunda değerlendiriliyor.

Öğretmen yetiştirme sisteminin üniversitelerdeki eğitim ile çözülmesi kolay değil.

657 sınırları içerisinde aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçiş sembolik. Biz bunu yeniden düzenliyoruz. Adaylık sürecini başaramayanların, devlet memurluğu ile ilişiği kesilir; hükmünü getirdik.

Şubatta atayacağımız 30 bin öğretmeni yeni bir süreç bekliyor. İl müdürlerimize yeni atanan öğretmenlere rehber, 30 bir muallim bulun dedik. Aday öğretmenler 4 ay boyunca tabir-i caiz ise usta-çırak ilişkisi içerisinde stajyerlik dönemi geçirecek. 30 Haziran’da bu muallimlerin kanaat notlarını alacağız. Ardından 30 Haziran-30 Ağustos arası iki ay içinde kaliteli bir hizmet içi eğitim, oryantasyon dönemine alacağız. 15 Eyll’de de atandığı eğitim kurumunda göreve başlayacak. Şubata kadar, onu izleyen birimler eşliğinde çalışacak. Yazılı ve sözlü sınavın ardından adaylığı kaldırılacak. %100 başarılı olacağız demiyoruz. Fakat hedefimiz bu.

Sınav odaklı eğitim sistemini terk edebileceğimizden ümitvar mısınız?

Eğitimci olarak hepimiz aynı zamanda veliyiz de. Test sisteminden hemen hepimiz rahatsızız. Hepimizin çocuğu değerli, bu nedenle hepimiz çocuğumuz en iyi okullarda eğitim görsün istiyoruz. İşte burada adalet anlayışı devreye giriyor. Seçim için mecburen sınav olacak diyoruz. Fakat illa seçim için test uygulamak zorunda mıyız?

Burada bir anımı paylaşayım. Üniversitede bir konuyu bir sınıfta öğrencilerimize yazılı olarak anlatmaları üzerine bir sınav düzenledim. Diğer sınıfta da test uyguladım. Yazılı da başarı %40, test sınavında %80 idi.

Biz önümüzdeki yıllarda ortak sınavların bir kısmını yazılı yapma hazırlığındayız. ÖSYM de böyle bir çalışma içerisinde.

 Biz artık ortaöğretime geçişte ayrı bir sınav yapmayı kaldırdık. Tüm Türkiye’de öğretmenimizin yapacağı sınavlardan birini bakanlık olarak ortak yapıyoruz. Adına TEOG dediğimiz sınav yeni bir sınav değildir. Orta öğretime geçişte başarı puanı baz alınmaktadır.”

Program katılımcıların soru cevapları ile sıcak bir ortamda son buldu. Eğitimciler ilk ağızdan özel ve genel sorularına cevap aldılar. Moderatör İdris Şekerci, programın ve soruların uzaması üzerine “Arkadaşlar, tecrübe ile sabit. Sayın müsteşarımıza sorularınızı elektronik ortamda ulaştırırsanız, en kısa sürede cevabınızı aldığınızı göreceksiniz.” Diyerek programı noktaladı. Kalın sağlıcakla. (25.12.2015)

                                                   

Yorumlar