BIST 10.056
DOLAR 32,25
EURO 34,82
ALTIN 2.423,84
YAZARLAR

Karne sevinci ve tatil plânı

Sizler de dershanelerin yoğunlaştırılmış tatil programlarının dışında lütfen kendinize farklı bir tatil plânı yapın. Tekrar ediyorum uyamasanız da bu tatil plânı tatilinizi gerçekten renklendirecek ve zevkli bir hâle getirecektir.

Ülkemizde bugün 25 milyon 429 bin 670 öğrenci karne alacak; 880 bin 317 öğretmen (Meb 2012 istatistikleri.) de karne verecek. Bu da demektir ki bugün hemen hemen her evde bir karne heyecanı yaşanacaktır. Öğretmenler, veliler öğrencisine nasıl bir karne hediyesi alacağını düşünedursun; başbakanımızın karne hediyesi; eğitim öğretim yılının birinci yarıyılının son günü akşam saatlerinde yeni Milli Eğitim Bakanı’mız Nabi Avcı olarak ekranlara yansıdı. Ömer Dinçer Milli Eğitim Bakanlığı tarihinde köklü değişikliklere imza atmış bir milli eğitim bakanı olarak arşivlerdeki yerini almıştır. Yaptığı hizmetlerden dolayı kendisine teşekkür ediyor; yeni Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı beyefendiye de hoş geldiniz diyor; bu çetrefilli ortamdaki yeni görevinde başarılar diliyoruz.

Bu girizgâhtan sonra dönelim konumuza. Öğrencilik yıllarımda her karne alacağımız dönemde bir nefs muhasebesi yapar; öğretilmiş doğrular yönlendirmesinde kendime hemen güzel bir tatil plânı hazırlardım. Öğretmenlik yıllarımda da alışkanlıklarımda fazla bir değişiklik olmadı. Öğrencilerime her karne döneminde güzel bir tatil plânı hazırladım. Tabi bu tatil plânımı öğrencilerime; yanında her daim öğrencilerimin zevklerine uygun olduğunu düşündüğüm bir kitap hediyesi ile birlikte sundum.

Tatil plânımda olmazsa olmazlardan ilki kitap okumaktır. Burada bir parantez açarsak hiçbir zaman bir okuma listesi vermediğimi ilâve etmek isterim. Yeterki öğrenciler okuma alışkanlığını kazansınlar; temel hedefim bu oldu. Bunun için ebeveynler ya tatil öncesi ya da tatilin ilk günlerinde öğrencileri ile birlikte çok çeşitli kitapların olduğu geniş bir kitap mağazasına gitmelidirler. Öğrenci kendi okuyacağı kitabı kendi seçmelidir. Yoksa öğretmenin, annenin babanın çocuğa uygun gördüğü dünya klâsikleri veya okumazsa çok büyük şeyler kaybedeceğini düşündüğü kitaplar öğrencinin hiç de ilgisini çekmeyebiliyor. Nereden mi biliyorum? Geçen yıl iki oğlumla birlikte tatil öncesi bir kitap markete gittik. Okuyacağınız kitapları kendiniz seçin dedim. Acı Çeken Bilim Adamları, Hain Futbol, Sen Adamı Gülmekten Öldürürsün… Daha neler neler. Sonuç çocuklar kitapları seve seve okudular. (Şu an heybemde tatilde okunmayı bekleyen ve okumaya devam ettiğim iki elin parmakları kadar kitabım var.E.A.)

Plânımızın ikinci maddesinde seyredeceğimiz tiyatrolar, filmler geliyor. Bunlarda da seçimi öğrenciye bırakmakta fayda var. Film öğrenci ile birlikte izlenebilir ya da arkadaş grubu ile gitmesine ortam hazırlanabilir. (Vizyona giren bir çok film var. Bunlar sizi eğlenceli vakit geçirtebilir. Klasikleri de bilgisayarınıza yükleyip değişik bir seyir plânı yapabilirsiniz.E.A.)

Eski plânlarımda günlük yazmak gibi bir eylem de daima vardı. Hâlâ da var olmasında sakınca görmüyorum. Maalesef benim en aksattığım plânların başında günlük yazmak geliyor. Belki bu günümüz şartlarına göre uyarlanırsa öğrencilerin günlük yazmasına, yazı ile bir birliktelik oluşturmasına vesile olabilir. Meselâ hergün face sayfana en az iki konu başlığı açıp görüşlerini arkadaşlarınla paylaş. Ya da twetter sayfanda heştek ( günlük) ile her gün yeni bir konu hakkında yazışın gibi. (Okumak yine okumak. Günlüklerden yazılmış Honore de Balzac’ın ‘İki Gelinin Hatıraları’ kitabı da tavsiye olunur. E.A.)

Gezi plânı. Bu da benim tatil plânlarımda olmazsa olmazlardan biri. Müze veya yaşadığınız şehrin gezilmeye değer yerlerinin gezilip görülmesi. Gezi esnasında not almak için ajanda ve resim çekmek için olmazsa olmaz fotoğraf makinesi ve çekimler. Bu gün bunu da genellikle tüm öğrencilerin seve seve yapabileceğini düşünüyorum. Özellikle bunu da günümüzle ilintilendirebilirsek öğrencilerin en çok uyguladığı tatil plânı olabilir. Nasıl mı? Gezip gördüğün yerleri fotoğrafları ile birlikte kısa yazılarla her gün face sayfandan arkadaşlarınla paylaşacaksın. (Ülkemizin hemen hemen her şehri adeta bir açık hava müzesidir. Sizlere yaşadığınız yeri keşfetmeye yarayacak bir ip ucudur gezi. E.A.)

Ailenle vakit geçirmek. Bu da tatil plânımızın en zevkli bölümlerinden biridir. Hiçbir anne baba bu isteğe hayır diyemez. Bir kere seve seve kabul edecektir. Plânın bu maddesi için her ortam değerlendirilebilir. (Hayatımıza yön veren ana çizgiler ailede oluşur.)

Sevgili okuyucular; sizler bu tatil plânının maddelerini çok daha fazla uzatabilirsiniz. Bu sizin paşa gönlünüze kalmış bir durum. Ben ne öğrencilik yıllarımda ne de öğretmenlik hayatımda bu tatil plânıma bir türlü uyamadım. Uyamadım derken virgülüne noktasına uyarak tatil plânımı gerçekleştiremedim. Fakat her zaman dolu dolu zevkli bir tatil geçirdim. Yani uymasanız da bir tatil plânı yapmanız her açıdan olumlu bir davranıştır.

Sizler de dershanelerin yoğunlaştırılmış tatil programlarının dışında lütfen kendinize farklı bir tatil plânı yapın. Tekrar ediyorum uyamasanız da bu tatil plânı tatilinizi gerçekten renklendirecek ve zevkli bir hâle getirecektir.

***

Yazımızı bir karne fıkrası ile noktalayalım.

Karnen nerede?

Afacan Ali karne günü elini kolunu sallayarak eve gelmiştir. Heyecanla karneyi bekleyen annesi Ali’ye sorar:

-          Karnen nerde yavrum?

Ali muzipçe gülerek:

-          Arkadaşıma ödünç verdim anne.

Bu cevaba bir anlam veremeyen anne:

-          Neden yavrum? diye sorar.

Afacan Ali cevabı yapıştırır:

-          Babasını korkutacakmış da.

Yorumlar