BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
YAZARLAR

Dershaneler gerçekten kapanıyor mu?

Velilerin sorularının asıl önemli kısmının cevabı yine Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından verildi. “Ocakta kapattık çocuklar dışarı diye, böyle bir şey yok. Dershanelerde eğitim almakta olan çocuklar dönemin sonuna kadar, 2014 Haziran ayının sonuna

Eğitim dünyasında bir süredir gündem ne kadar değişirse değişsin dönüp dolaşıp “Dershanelerin kapatılması” konusuna geliyor. Bu sefer dershaneler, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, “1 Ocak’tan itibaren dershanelerin ruhsatları yenilenmeyecek.” açıklamasıyla tekrar gündemine başköşesine oturdu. Telefonla, elektronik posta ile bize ulaşan veliler; şu an çocuklarının dershaneye devam ettiğini, Ocak ayından sonra dershanelerin kapanmasıyla kendi durumlarının ne olacağını, çocuklarının dershaneye devam edip edemeyeceğini, dershaneye ödedikleri paranın ne olacağını sorup duruyorlar.

Velilerin sorularının asıl önemli kısmının cevabı yine Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından verildi. “Ocakta kapattık çocuklar dışarı diye, böyle bir şey yok. Dershanelerde eğitim almakta olan çocuklar dönemin sonuna kadar, 2014 Haziran ayının sonuna kadar kurslarına devam edecekler.”

Açıklamanın detaylarında; yeni açılacak dershanelere ruhsat verilmeyeceği, Ocak ayına kadar da TBMM’de yapılacak yasal düzenlemeyle Milli Eğitim Kanunu’nda yer alan dershaneye ilişkin tanımlar ve kuralların çıkarılacağı kaydedildi.

TDK’nın Türkçe Sözlük’ünde “dershane” yazımıza konu olduğu anlamı ile şöyle tanımlanmaktadır. “Öğrencilere okul dışında para ile ders veren özel kuruluş.”  Tanımdan da anlaşıldığı ve kamuoyunun da bildiği gibi dershane ücret karşılığı ders veren kuruluştur. Hiçbir veli öğrencisini isteği dışında dershaneye göndermemektedir. Çünkü her veli dershane ile başlangıçta bir sözleşme imzalamakta, aldığı eğitim karşılığı ne ücret ödeyeceğini bilmektedir.

Sistem içerisinde veli-öğrenci eğitim hayatının belli dönemlerinde dışarıdan destek alma ihtiyacını hissetmektedir. Bu dönemlerde de başvuru adresi olarak karşısına bu işi profesyonelce gerçekleştiren dershaneler çıkmaktadır. Sistem içerisinde özellikle bir üst eğitim kurumuna geçileceği zamanlarda yapılan sınavlar, dershane ihtiyacını tetiklemektedir. Liselere yerleştirme, üniversitelere yerleştirme süreçlerinde yani, 8. sınıf ve 12. sınıf öğrencileri dershaneye en fazla ihtiyaç duyan ve en fazla bu kuruluşlardan yararlanan kesimdir. Daha uzun vadeli düşünen veli-öğrenci ise dershane ile ilişkilerine daha erken sınıflarda başlamaktadır.

Bunların dışında açık öğretimde okuyan öğrencilere ders veren dershaneler, yabancı dil öğretimine yardımcı olan dershaneler, devlet memurluğuna hazırlayan dershaneler de yaygın olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Kısacası dershaneler arz-talep dengesine göre hizmet vermektedirler.

MEB dershanelerin işlevini özel okula dönüşmesi yönünde teşvik etmektedir. Bunun için yapılan yasal düzenlemelerle dershanelere özel teşvikler uygulanacağını belirterek, var olan dershanelerin özel okula dönüşmelerini teşvik etmektedir. Fakat dershane yetkilileri MEB’in özel okula dönüşmek isteyen dershanelere vermeyi düşündüğü teşvik ve desteği olumlu bir adım görmekle birlikte; özel okulların dershanelerin yerini dolduramayacağını düşünmekte ve ifade etmektedirler.

Dershane öğretmenleri ne olacak?

Yukarıdaki sorunun cevabını düşünürken her defasında aklıma, Osmanlı döneminde matbaanın geç gelmesinin sebebinin sayısı çok fazla olan “hattatlar” olduğunun anlatılması meselesi gelip takılıyor. Bilmem sizlerde de böyle bir çağrışım oluyor mu? Neyse biz sorunun cevabını aramaya devam edelim. Şu an dershanelerde kesin olmayan istatistiklere göre 65 bin öğretmen çalışmaktadır. Bunca öğretmenin durumunun ne olacağı sorusunun cevabını bulmak bu günlerde gerçekten yeni bir şey keşfetmek gibi bir şey. Temennimiz bir işi olan öğretmenlerimizin de mezun fakat mesleğini yapamayan 125 binlerle ifade edilen öğretmenler grubuna katılmamasıdır.

***

Sonuç olarak görünen, önümüzdeki günlerde dershanelerle ilgili yeni kararların alınmaya devam edileceğidir. Fakat sistem içerisinde dershanelerin de bir şekilde var olmaya devam edeceği de kesin. Çünkü yıllar içerisinde sistemde var olan bir olguyu; veli, öğrenci, eğitim çalışanı, işvereni çok sayıda kişiyi ilgilendiren durumu birkaç yasa değişikliği ile değiştirmek kolay bir olay değil. Bu dershane hamuru daha çok su kaldıracağa benziyor. Kısacası bu konu burada bitmez. Dershaneler konusunda daha konuşmaya ve yazmaya devam edeceğiz. (11.10.2013)

Yorumlar