BIST 10.219
DOLAR 32,23
EURO 34,79
ALTIN 2.454,38
GÜNCEL

Polisler sendika hakkı için grev yapacak mı?

Emniyet-Sen Genel Başkanı İrfan Çelik, Memurhaber.com'a yaptığı açıklamalarında hak arama mücadelesinde nasıl bir eylem tarzı geliştireceklerini anlattı.

Memurhaber'de Nesrin Yılmaz'a konuşan Emniyet-Sen Genel Başkanı İrfan Çelik, sendikal mücadele anlayışlarını anlattı.

YÜRÜYÜŞ YAPMAYACAĞIZ

Siz sendikayı kurdunuz, yarın hak aramak için sokakta eylem yaparken yine polis size müdahale etmeyecek mi, bu durum yaşanırsa ortaya nasıl bir tablo çıkacak?

"Polisin sendika kurma hakkı vardır ama yürüyüş ve iş bırakma hakkı yoktur. Biz de zaten tüzüğümüzde bunu belirttik, yürüyüş, grev, iş bırakma eylemi yapmayacağız, yapacağımız tek şey basın açıklaması olur. Bu yüzden böyle bir olayla karşılaşmayız. Türkiye'deki bütün polisler sendikamıza destek veriyor. Biz sendikayı kurmadan önce bizzat giderek 29 bin polisle görüştük. Bunların yüzde 99'u bize onay verdi. Sadece 1 kişi sendika kurmanın akıllıca olmadığını söyledi. Onun gerekçesi de sendikal faaliyetin polisleri böleceği düşüncesiydi. Bu gereçke, hükumetin ve EGM'nin de zihninde var. Bugünkü devlet büyükleri unutmasınlar ki 80'li yılların mimarları onlardı, 80'li yıllarda birbirlerine taş atanlar birbirlerini öldürenler bugünlerin valileri yöneticileriydi."

"Bugün imamların 11 tane sendikası var. Sendika olunca bir imam kuzeye bir imam güneye doğru mu namaz kıldırıyor? Öğretmenlerin 13 sendikası var, öğretmenler farlı dersler mi işliyor, farklı sendikalardan diye birbirlerini mi dövüyorlar. Hükumetin anlamadığı bir şey var, İLO sözleşmelerinde 87'inci maddede diyor ki, "Sendika kurulabilir ama hükumet faaliyetleri sınırlandırabilir." Fakat sendika kurulmasına engel olamaz, sendika kurmak bir haktır."

POLİSLERİN SORUNLARI SAYMAKLA BİTMEZ

Sendikalaşmaya kadar gittiğinize göre büyük sorunlarınız olmalı, nedir bu sorunlar?

"Biz, en fazla ölen, en fazla işten atılan, en fazla cezaya tabii tutulan, en fazla intihar eden, en çok çalışan ve adaletsiz çalışan kurumuz. Kurum olarak adalete fazlasıyla ihtiyaç duyuyoruz. Hükumet, sağlık kurumuna, askeriyeye, eğitime el attı onlara çeki düzen verildi ama bizimle ilgilenen olmadı. Biz hala 1882 yılında çıkan kanunla yönetiliyoruz. Kanunun dili bile anlaşılır gibi değil. Osmanlı İmparatorluğundan kalma bir kanun. 1936'da çıkarılan Emniyet Teşkilatı Kanunu da sıkıntılı. 1978 yılında çıkan çıkan Emniyet Genel Tüzüğü ise tamamen darbecilerin ürünü. Geçen yıl 16 bin polis memuru bu tüzüğe göre cezalandırıldı. Ben bu 16 bin kişinin en az 14 bin tanesinin masum olduğuna inanıyorum."

Hükumetle bir araya gelebilecek misiniz?

"Herkesle masaya oturan devlet, kendi polisiyle masaya oturmuyor."

Herkes derken İmralı'yı mı kastediyorsunuz?

"Herkesi kastediyorum. Hükumet bizi yok sayıyor, Bizim iyi bir mevzuatımız olmadığı için sıkıntı yaşıyoruz. Devlet büyükleri bize danışmadan bizim hakkımızda karar veriyor. Amirler ve müdürler çalışmaları karşılığında atanmış olslar belki bizim de bu kadar üstümüzde etkileri olmazdı. Bir kanunumuz olmadığı için her gelen siyasetçi polisi istediği gibi yönlendiriyor. Bugün başka bir parti iktidara gelse, teşkilatı istediği gibi şekillendirebilir."

Röportajın tamamı için buraya tıklayın...

Yorumlar 1 Yorum
ÇOK OKUNANLAR