BIST 9.080
DOLAR 32,31
EURO 35,07
ALTIN 2.307,23
YAZARLAR

Erdoğan Reis'e ihanet etti!

Cumhurbaşkanı, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını A Takımı'nda ciddi bir değişikliğe giderek gösterdi.

Süleyman Özışık
Süleyman Özışıksuleyman-ozisik@internethaber.com

998 gün sonra yeniden AK Parti'nin dümenine geçen Erdoğan pek çok konuda önemli mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını A Takımı'nda ciddi bir değişikliğe giderek gösterdi.

Numan Kurtulmuş, Mehmet Müezzinoğlu, Şaban Dişli, Nükhet Hotar, Yasin Aktay gibi isimlerin üzeri çizildi. 

Bu isimlerin yerine gelenler tabandakilerden çok, her ne hikmetse bazı sözde gazetecileri rahatsız etti. Yazının sonunda bu konuya tekrar değineceğim..

Önce Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan mesajları aktarayım.

Cumhurbaşkanı, kendi ikbal ve istikbalini düşünerek partiden ayrılanları, "Sabır gerektiren yolculukta elbette yorulanlar oldu, elbette yolunu kaybedenler oldu, elbette çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu" diyerek isim vermeden eleştirdi.

Bu sözler salondan büyük alkış aldı.

Hemen ardından, çıktığı yoldan asla geri dönmeyeceğini, kulakları sağır eden alkışlar ve ıslıklar arasında şu mesajla verdi:

"İster 2002'de olduğu gibi bizi Meclis'e sokmasınlar, ister 2008'deki olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar. 15 Temmuz da olduğu gibi darbe yapıp canımıza kastetsinler biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Millete hizmet borcumuzdan başka kimseye eyvallahımız yoktur olmayacaktır. Yarım milletimizin karşısında boynumuz bükük durmaktansa bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilir kaderimizdeki neyse onu yaşarız."

Diğer önemli bütün mesajlarını AK Parti teşkilatına yaptı.

Parti tabanın 15 Temmuz'dan bu yana beklediği değişimi kısa süre içinde yapacağının sinyallerini verdi Cumhurbaşkanı...

Önce parti il ve ilçe teşkilatlarının süratle yenileneceğini söyledi, ardından sıranın belediye başkanlarına geleceğini belirtti.

Ancak konu belediyelere geldiğinde, "AK Parti vizyonuna uygun belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Şehirlerine ve partimize yük olan değil şehirleri ve partimizi omuzlayan belediye başkanlarımızla yola devam edeceğiz" diyerek yakında ciddi operasyonlar yapacağını göstermiş oldu.

Erdoğan iki şeyin farkında...

1- AK Parti 2019 yılında seçmenin karşısına, "PKK ve Fetö ile mücadele edebilmemiz için bize oy verin" diyemez. Çünkü bu iki terör örgütünü tamamen bertaraf etmeden seçmenden geçer oy alamaz.

2- AK Parti, Fetö ile ilişkiler veyahut diğer kirli işlerden dolayı kirlenmiş isimlerle 2019 seçimlerine gidemez. 2002 ruhunu taşımayan, siyaseti bırakıp ticarete yönelerek heybesini dolduran, vatandaş gözünde itibarı olmayan siyasilerle seçmenin karşısına çıkılamaz.

Bu iki sorunun, 2017 yılı bitmeden gündemden çıkarılması ve yeni kadrolarla 2018 yılına girilmesi şart.

Yoksa sonuç hüsran olacak!

Gerek kongre salonundan, gerekse sokaktan edindiğim intiba şu: 

Umut, Erdoğan'ın dönüşüyle yeniden alevleniyor. AK Parti seçmeni, Erdoğan'ın tam zamanında geri döndüğünü düşünüyor ve verdiği sözleri tutacağına inanıyor.

Bunu inancın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini kısa zaman içinde göreceğiz.

Yazının başında bahsettiğim MKYK listesinden rahatsız olan gazeteciler meselesine gelince... 

15 Temmuz'dan bu yana pek çoğumuz AK Parti'nin içindeki bazı isimleri Fetö ile ilişkilerini kesmedikleri gerekçesiyle eleştiriyoruz. Halka tercümanlık yapmak adına, "Bu isimler parti içinde istenmiyor" demek en doğal görevimiz.

Lakin bahsini ettiğim gazeteciler hududunu bilmeden partiye dizayn vermeye, istedikleri isimlerin yönetime girmesini dikte etmeye başladı.

Dün sosyal medyada, "Şu adam listede olmasın. İstediğimiz isimler listeye alınmadıysa AK Parti bizim için bitmiştir. Şu Fetöcü isim neden listede?" gibi tuhaf eleştiriler yöneltmeye başladıklarına şahit oldum.

Daha düne kadar "AK Parti" diyenler, bir anda "AKP" demeye, "Reisimiz, canımız" diyenler, "Cumhurbaşkanı" diye hitap etmeye başladı.

Kraldan çok kralcı dedikleri bu olsa gerek.

Hani neredeyse Recep Tayyip Erdoğan'ın Reis'e ihanet ettiğini ve Fetö'cüleri parti yönetimine soktuğunu söyleyecekler. 

Utanmasalar, "Erdoğan cellatlarının bıçağını yalamaya başladı" diyecekler!

Hazır temizlik yapılıyorken, bu hastalıklı insanların da partiden temizlenmesi bir hayli iyi olacak gibime geliyor. 

Dipnot: MKYK listesiyle ilgili benim tek eleştirim var. Kürt seçmeni parti yönetiminde temsil edecek önemli bir isim listeye konulabilir, referandumda AK Parti'ye oy veren Kürtlere, "Bu parti aynı zamanda sizin de partiniz" mesajı verilebilirdi.





Yorumlar