Yeni bir kumpas mı?

Son dönemlerde Fetö'ye yönelik yapılan operasyonlar sonrası Türkiye'nin dört bir yanından isyan sesleri yükselmeye başladı.

Süleyman Özışık suleyman-ozisik@internethaber.com

Son dönemlerde Fetö'ye yönelik yapılan operasyonlar sonrası Türkiye'nin dört bir yanından isyan sesleri yükselmeye başladı.

Fetöcü olmadığını, aksine Fetö mağduru olduğunu söyleyenlerin sayısı bir hayli fazla...

Her gün yüzlerce mesaj geliyor.

Örgüt mensupların süreci sulandırmak için mağdur rolüne soyunduğunu bildiğim için ihraç edilen herkesin masum olduğunu iddia edecek değilim. 

Ancak birilerinin bilerek ve isteyerek masum insanları "Fetö torbası"na attığı konusunda ciddi endişelerim var.

Neden böyle düşündüğümü anlatayım. 

Ergenekon ve Balyoz operasyonları başladığında, darbecilerden hesap sorulacağı umuduyla yapılan operasyonlara destek verdik.

Ancak zaman ilerledikçe, Fetö terör örgütü kendisine engel gördüğü herkesi "Ergenekon Torbası"na atıp demir parmaklıkların ardına gönderdi. 

Sonrasını hatırlayın...

Fetö'nün içeri attığı bazı isimler Anayasa Mahkemesi'ne ve Yargıtay'a başvuruda bulundu. Başvuru sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas kurulduğuna hükmedildi. Bu karar, masumlarla birlikte darbecilerin de elini kolunu sallayarak hapisten çıkmalarına neden oldu. 

Şimdiye dönecek olursak...

Sanki aynı süreci yeniden yaşıyor gibiyiz.

Birileri, Fetö ile mücadale adı altında kişisel hesaplaşma adına masum insanları "Fetöcü" diyerek ya ihraç ettiriyor, ya da demir parmaklıkların arkasına attırıyor. 

İsyan ve itirazlar yükseldikçe, sürecin bir kez daha, tıpkı Fetö döneminde olduğu gibi sulandırılmaya çalışıldığı görülüyor. Bunun da bizzat Fetö'ye mensup kişiler tarafından yapıldığı şüphesi uyanıyor.

Neden mi?

Çok basit...

Fetö terör örgütü, bizzat kendisinin sulandırdığı Ergenekon ve Balyoz operasyonları sonucunda içeri attığı herkesin tek tek dışarı çıktığını yaşayarak gördü. 

Hedef, aynı taktiği uygulamak. Amaç, günün birinde tıpkı Ergenekoncular gibi ellerini kollarını sallayarak cezaevinden çıkmak!

Bunun için davayı olabildiğince sulandırmaları, suçluların yanına masumları eklemeleri gerekiyor.

Ve bu konuda hiç sıkıntı yaşamıyorlar.

Çünkü ihraç edilenler listesine eklenenlerden bazıları masum olduklarını delillerle ispatlıyor.

İhraç edilenler arasında 15 Temmuz gecesi yaralanan gaziler var. Genelkurmay'ın önünde darbecilerle çatışanlar var. Darbeciler tarafından araçları delik deşik edilenler var. Tankların önünde görüntüsü olarlar var. 

Hepsi görüntülerde mevcut...

Ve kimileri sadece birilerinin iddiası üzerine ihraç edilip hapse atılmış. Ortada Fetöcü olduklarına dair 16 kriterden bir tanesi dahi yok.

Bir örnek...

Kars Kafkas Üniversitesi'nde görevli öğretim görevlisi Muhammed Şakiroğlu'nun darbe gecesi darbelicelere karşı direndiğine şahitlik edecek onlarca isim var. 

Fetö ile bağlantısı olduğunu gösteren tek bir belge bilgi yok. Sadece görevli olduğu üniversitede kendisini makam mevki kavgasından ötürü istemeyen bazı isimler tarafından ihbar edilmiş. 

Kars Cumhuriyet Başsavcısı bu ihbar üzerine Üniversite'ye Şakiroğlu'nun açığa alınması ve adının Fetöcü listesine kaydedilmesi için talimat vermiş.

Rektörlük, MİT veyahut Emniyet İstihbarat'tan gelen belgeleri isteyince Başsavcı, "Siz ismini ekleyin, ben belgeyi size sonra göndereceğim" demiş. Şakiroğlu, ismi listeye eklendikten sonra Başsavcı tarafından sorgulanıp hapse atılmış. 

Ancak tuhaf olan şu ki Başsavcı, MİT ve Emniyet İstihbarat'tan kendisine geldiğini iddia ettiği belgeleri aylardır rektörlüğe göndermiyor. 

Neden?

Çünkü ortada böyle bir belge yok!

Muhammed Şakiroğlu hakkında tek bir kriter, tek bir belge olmamasına rağmen aylardır hapiste ve sesini kimse duymuyor.

Bir başka örnek...

Abdurrahman Demirtaş Fetöcü olduğu gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde ihraç edilmiş. 

Ancak bana gönderilen belgeler tam tersini söylüyor.

Şöyle ki...

Demirtaş 17/25 Aralık'ta Fetullah Gülen örgütüne yönelik ağır hakaretler içeren paylaşımlar yapmış. 

Yetinmemiş, 15 Temmuz darbesinde arabasıyla Genelkurmay'ın önüne gitmiş, arabası darbeciler tarafından kurşun yağmuruna tutulmuş.

Kendisi yaralanmış. 

Hepsinin görüntüsü mevcut ama Abdurrahman Demirtaş ihraç edilenler arasında...

Elimde buna benzer sayısız belge var. Umudum, Başbakan Binali Yıldırım'ın kurulacağını müjdelediği 7 kişilik komisyonun bir an önce kurulması ve masumlara kendilerini aklama imkanı verilmesi...

Çünkü sürecin bu şekilde devam etmesi, en çok Fetö terör örgütünü sevindirip umutlandırıyor.