Darbeyi ezanlar ve millet önledi!

15 Temmuz akşamı haberler önce şaka gibi geldi. İnanamadı insanlar bu zamanda böyle bir kalkışma olur mu endişesine kapıldı.

Hacı Sarı haci-sari@internethaber.com

Boğaz köprülerini tanklar kapatmış, Meclisin üzerinden savaş uçakları kulakları sağır eden sesleriyle insanlarda korku ve endişe oluşturmuştu. Helikopterler Ankara’da alçak uçuş yapıyor ve insanların üzerine silahlarla bombalarla ateş ediyordu. Genelkurmay Başkanı rehin alınmış ve kuvvet komutanlarında haber alınamıyordu.

Şu olayları 15 Temmuz Darbe girişiminden haberi olmayan bir kişiye anlatsanız kesin düşman bir ülkenin Türkiye’ye savaş açtığını söyler ve düşman aramaya başlar. Cumhurbaşkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT müsteşarlığı, Özel Kuvvet komutanlığı bombalanıyor, polisler şehit ediliyor ve halkın üzerine fütursuzca ateş ediliyor. Bunun adı da TSK’nın kaybolan devlet düzenini sağlamak için yönetime el koyması oluyor.

TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK BİR TEHLİKE ATLATTI

Kıymetli dostlar, hain çeride olunca kapı kilit tutmazmış derler ya, gerçekten de Türkiye çok büyük bir tehlike atlattı. TRT’den yapılan TSK yönetime el koydu açıklamasını okuyan spikerin ruh hali, metni okurken yutkunuşu, yüzündeki korku ifadesi şaka mı yapıyorlar dedirtti. Küçük bir tereddüt yaşandı tüm Türkiye’de. Paralelci bir akademisyenin yaşanan onca ihanete rağmen Erdoğan’ın eline kelepçe vurulacak saçmalamasını duyunca bu kinin nefretin ve ihanetin nereye varacağını kestirmekte zorlanmıştık.

Boğaz köprülerini tanklar kapatmış, Meclisin üzerinden savaş uçakları kulakları sağır eden sesleriyle insanlarda korku ve endişe oluşturmuştu. Helikopterler Ankara’da alçak uçuş yapıyor ve insanların üzerine silahlarla bombalarla ateş ediyordu.

Demek ki paralel hainler beterin beterini düşünmüş, kimsenin aklına gelmeyecek ve binlerce kişinin kanını dökecek planlar yapmış. Bu planı da çekinmeden uygulamaya koymuş. Yaşanan olaylar ülkem adına utanç verici ve can sıkıcıdır. Başkalarına karşı iyi görünmeye çalışan, diyalog kelimeleriyle dün ve ülke düşmanlarına şirin görünmeye çalışan insanlar nasıl olur da kendi askerine, polisine ve vatandaşına tank namlularını dönderir, yüzlercesini şehit eder? Demek ki bu insanların zalimliğini gaddarlığını, gözlerini kan bürüyüşünü fark edemedi bu millet.

Darbe haberini duyan ve cumhurbaşkanının sağlığı konusunda emin olan halk tereddüt etmeden sokaklara fırladı ve tankların üzerine çıktı. Çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın erkek, köylü şehirli amir memur kısaca tüm millet eline bayrağını aldı ve canı pahasına askeri araçların önüne geçti. Tank paletlerinin önüne yatan, namluları elleriyle kapatan insanların bu davranışlarını beklemiyorlardı darbeci hainler.

 

Artık tüm basın halkı demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyor, tüm siyasi partiler darbeye karşı birlikte hareket ediyor ve tüm sivil toplum kuruluşları üyelerine mesajlar atarak onları meydanlara çağırıyordu. Millet, darbecilerin sokağa çıkma yasağına inat evde durma yasağı koyuyor ve bu yasağa herkes uyuyordu. Hal böyle iken gözü dönmüş vatan hainleri, dışarıya karşı kanarya görünen haşhaşiler kendi vatandaşlarına ve ülkesine karşı yamyamlaşıyor.

Fakat darbelerle mücadele etme yöntemlerinin bulunmasına vesile olan darbe girişimi belediye araçlarının askeri kışlalar önünde barikatlar kurmasına, havaalanı pistlerine kalkışı engellemek için yağların dökülmesine sahne oluyordu. Bundan böyle darbelere sadece polisler değil tüm kurumlar ellerindeki tüm imkânlarla karşı çıkıyorlardı. Farklı görüşteki insanlar aynı meydanlarda tekbirlerle ülkesine cumhurbaşkanına sahip çıkıyor ve inanılmaz bir dayanışma örneği sergiliyordu.

GENÇLER ASKERİ DARBENİN NE OLDUĞUNA ŞAHİT OLDULAR

Gençler kitaplarda bile okuyamadığı sadece televizyon tartışma programlarında duyduğu darbe kelimesiyle yüz yüze geliyor ve uygulamalı olarak askeri darbenin ne olduğuna şahit oluyordu. Meydanlarda kundaktaki bebekten, beş yaşındaki çocuğa ülkücü gençlerden sarıklı ve cüppeli gençlere, açık ve modern giyimli kızlarda çarşaflı kızlara herkes ellerini semaya kaldırarak tekbirler getirerek ülkesine sahip olduğunu haykırıyordu. Bu olay halk arasında müthiş bir duyarlılık oluşturdu ve demokrasinin kendiliğinden var olan bir şey olmadığını, sahip çıkılması gerektiğini anlamış oldu.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.