657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu
23/07/1965 tarihinde Resmi
Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Devlet
Memurları Kanunu’nun amacı; devlet memurlarının hizmet şartlarını,
niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve
yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını
ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenlemektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Kamu
Sektörü İstihdamına İlişkin 2012/1. Dönem” verilerine göre, kamuda
2 milyon 435 bin 169′u kadrolu personel, 170 bin 686′sı sözleşmeli
personel, 351 bin 448′i sürekli işçi, 19 bin 673′ü geçici işçi, 21
bin 946′sı geçici personel ve 112 bin 738′i diğer personel olmak
üzere toplam 3 milyon 111 bin 660 kişi
çalışmaktadır.
Kamuda çalışan tüm bu kişilerin hak ve sorumlulukları 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu’na göre düzenlenmektedir. İlk olarak 1965
yılında yayınlanan Devlet Memurları Kanunu’nda zaman içerisinde
gerekli değişiklikler yapılmış ve Resmi Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe girmiştir. Günün gelişen şartlarına göre kamuda çok
değişik alanlarda birçok eleman istihdam edilmektedir. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ifadesi ile bu istihdamlar,
“İstihdam türleri açısından bakacak olursak, kamuda memur,
sözleşmeli personel, geçici personel, Teşkilat Kanunu'na göre
sözleşmeli personel, işçi, geçici işçi gibi değişik ad ve
statüler adı ile yapılmaktadır.” 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’nun bu çeşitlilik bakımından yetersiz kaldığı
görülmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,
Devlet Personel Başkanlığı'nın 52. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla
Beştepe'deki ASKİ Sosyal Tesisleri'ndeki toplantıda; 1965 yılında
yürürlüğe giren 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yeniden ele
alınması gerektiğinin altını çizmiştir. Bakan Çelik, 657 Sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nun hayata geçtiği günden bugüne 657'den
fazla değişikliğe uğradığını, yürürlüğe girdiği dönemle yürütüldüğü
dönem arasında her yönüyle büyük değişimler yaşanırken halen 1965
yılı anlayışıyla kamu yönetiminin sürdürmenin artık mümkün
olmadığını bildirmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişmesi konusunda
sivil toplum kuruluşları, memur sendikaları ve kamuoyunun büyük
çoğunluğunun hemfikir olduğunu söyleyebiliriz. Teşhis doğrudur.
Asıl önemli olan konulan bu teşhisin, doğru şekilde yapılan
düzenlemelerle kanunun etkileyeceği büyük kesimin memnun olacağı
bir yasa ile yenilenmesidir. Kamuda çalışan 3,5 milyona
yakın kamu çalışanının en büyük endişesi kazanılmış haklarının
kayba uğraması, iş güvenliğinin yok olmasıdır. Kamu
çalışanları bu endişelerinde haksız da sayılmazlar. Çünkü önlerinde
kamu kuruluşlarındaki hizmet sektörünün taşeron firmalara
aktarılması ve bu hizmetlerin yürütülmesi canlı bir şekilde
durmaktadır. Yoksa kamu çalışanları da uygulamada bir çok sorunla
karşılaşmakta, kanunun yeniden düzenlenmesinde büyük yararlar
olduğunu dillendirmektedir.
Bu aşamada memur sendikalarına büyük görev
düşmektedir. Kamunun hemen hemen her alanında çalışanların kurduğu
hizmet kolu sendikaları mevcuttur. Oluşturulacak platforma tüm bu
hizmet kollarındaki sendikalar katkı sağlamalıdır. Bu katkılar
çerçevesinde hazırlanacak yeni bir yasa ile kamuda çalışanların
haklarına bir zarar gelmeden günümüz şartlarına uygun bir
düzenlemenin yapılabileceği gün gibi aşikârdır.
Kamuoyuna yansıyan açıklamalar, kanunun konusu olan kamu
çalışanlarının sendikalarında ve kendi aralarındaki konuşmaları,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişeceğinin ayak
sesleridir. Temennimiz yeni yapılacak yasanın kamu işveren ve kamu
çalışanlarını memnun edecek bir düzenleme ile yürürlüğe
girmesidir.