BIST 10.159
DOLAR 32,20
EURO 35,06
ALTIN 2.476,73
İŞÇİ

Üniversitelerdeki geliştirme ödeneği kesilemez!

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, üniversitelerdeki geliştirme ödeneğinin kesilmesi konusunda yazılı açıklamalarda bulundu.

-  Üniversitelerdeki geliştirme ödeneğinin kesilmesiyle ilgili karar tepkilere neden oldu. Kamu-Sen Başkanı Koncuk, akademisyenlerin 666 sayılı KHK çıkarılırken mağdur edildiklerine dikkat çekerek, bunun üzerine geliştirme ödeneğinin kesilmesinin de daha büyük sıkıntılara neden olacağının altını çizdi. 

Koncuk yaptığı yazılı açıklamada, başta akademisyenler ve öğretmenler olmak üzere, bazı meslek gruplarının iyileştirmenin dışında tutulduğunu hatırlattı.

AKADEMİSYENLER MEVCUT KAZANIMLARINI DA KAYBEDEBİLİR

Kamu-Sen Başkanı Koncuk'un açıklamasından satır başlıkları şöyle:

Üniversitelerimizde araştırma görevlisi olarak görev yapan bir akademisyenin aldığı ortalama 2 bin 400 TL aylık ücretle nasıl geçinebileceğini ve nasıl bilimsel çalışma yapabileceğini defalarca ilgililerin yüzüne karşı dile getirdik. Bir profesörün, bir doçentin aldığı aylık ücret ile gelişmiş dünyadaki meslektaşlarıyla eşit koşullarda nasıl yarışabileceğini her düzeyde gündeme taşıdık.  

666 Sayılı KHK ile akademisyenlerimiz ve öğretmenlerimiz düzenlemenin kapsamı dışında bırakıldığında ülkemizin dört bir yanında ve bütün üniversitelerimizde eylemler yaparak meselenin ehemmiyetine dikkat çekmeye çalıştık. Siyasi partilerimizle, TBMM'nde hem iktidar hem de muhalefet partisi temsilcileriyle defalarca bir araya gelerek başta akademisyenlerimizin ücretlerinin iyileştirilmesi olmak üzere eğitim çalışanlarının ekonomik taleplerini dile getirdik. Fakat gelinen noktada görüyoruz ki, akademisyenlerimiz, bırakın durumlarının iyileştirilmesi çalışmasını, mevcut kazanımların bile kaybedileceği tehlikesiyle karşı karşıyadır.

 

 

Yeni ekonomik sıkıntılarla karşılaşacağı endişelerine neden olmuştur. Habere dayanak olarak, geliştirme ödeneği'ni sağlayan Bakanlar Kurulu kararı alınırken 15 yıl kısıtlaması getirilmiş olmasından dolayı ödeneğin otomatik olarak yürürlükten kalkacağı ifade edilmektedir. Kimse 2005 tarihli Bakanlar Kurulu kararının bu gerekliliğinin arkasına sığınmasın. Kendisi de bir akademisyen olan sayın Başbakan'a sesleniyorum. Akademisyenlerimiz 666 sayılı KHK çıkarılırken zaten mağdur edilmişlerdi. Bilim hayatımızın taşıyıcıları olan akademisyenlerimizin, bir kez daha mağdur edilmesine müsaade etmeyin. Sözkonusu Bakanlar Kurulu kararında yapacağınız çok küçük bir değişiklikle ödeneği kısıtlayan süre tahdidini kaldırarak akademisyenlerimizi muhtemel bir sıkıntıdan kurtarabilirsiniz.

"EKONOMİK KOŞULLAR İYİLEŞTİRİLMELİ"

Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, ülkemizde akademisyenlerimiz mesleki standartlarının gerektirdiği bir yaşamı sürdürecek ve bilimsel çalışmalarını rahatlıkla yapabilecekleri ekonomik koşullardan çok uzaktırlar. Akademisyenlerimizin ekonomik şartlarını daha da iyileştirmek dururken, ellerindeki bir ekonomik imkanı daha kısıtlamak sadece akademisyenlerimizi değil aynı zamanda ve dolaylı olarak akademik eğitim ve bilimsel hayatımızı da olumsuz etkileyecektir. Bundan dolayı 62. Hükümetin ilk icraatı olarak, hem geliştirme ödeneğinin devamını sağlayacak Bakanlar Kurulu kararını hem de akademisyenlerimiz başta olmak üzere bütün eğitim çalışanlarının ekonomik koşullarını iyileştirecek düzenlemeleri hayata geçiriniz. Bir akademisyen olan sizden beklenen akademisyenlerimizin mağdur olmasına göz yummanız değil; hem akademisyenlerimizin hem de bütün üniversite çalışanlarının koşullarının daha da iyileştirilmesini sağlamanızdır" dedi.

YÖK BAŞKANI'NA ÇAĞRI

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'ya da çağrıda bulunan Koncuk, "Sayın Başkan, YÖK Başkanı olmanız üzerinden önemli bir zaman geçmiş olmakla beraber henüz üniversite çalışanlarının beklentilerini karşılayacak ciddi adımları atmış olduğunuzu göremiyoruz. Başta akademisyenlerimiz olmak üzere üniversite çalışanlarının özlük ve ekonomik haklarının iyileştirilmesi doğrultusunda zatınızın ve YÖK'ün daha etkin, aktif ve talepkar bir tutum içerisinde olması gerektiğine inanıyoruz. Türk Eğitim-Sen olarak, bu meyanda atacağınız adımların hem çalışanlar hem de sendikamız nezdinde destek bulacağı aşikardır. Aksi takdirde bundan önceki birçok başkan gibi Gökhan Çetinsaya da pek hayırla yad edilen bir başkan olmayacaktır" dedi.

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR