BIST 10.857
DOLAR 42,41
EURO 49,18
ALTIN 5.639,18
YAZARLAR

Türkiye'de sosyal güvenlik nasıl işliyor?

Türkiye'de sosyal güvenlik nasıl işliyor?

Bünyamin Esen
Bünyamin Esen[email protected]


“Toplam nüfusunun %15'i yaşlı olan ülkelerin "yaşlı nüfus" olarak adlandırılıyor. Bu sınıflandırmaya göre Türkiye genç nüfusa sahip olan ülkelerden.

Türkiye ancak 2040 yılından sonra "yaşlı nüfus" kategorisine girecek. 2050’de nüfusun % 17’si 65 yaş üstü nüfus olacak. Nüfusun yaşlanmasına bağlı olarak ortaya çıkacak olan sorunlar Türkiye'nin daha önce karşılaşmadığı, alışılmadık sorunlar olacak ve başa çıkılması yeni yöntemler geliştirilmesini gerektirecektir.”



Geleceğin Tehlikesi: Nüfusumuz Yaşlanıyor

Bu cümleler TÜSİAD’ın geçtiğimiz hafta yayınlandığı “2050’ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Sağlık Sistemine Bakış” ve “2050’ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Sosyal Güvenlik (Emeklilik) Sistemine Bakış” raporlarından.

Ülkemizin nüfusu yaşlanıyor. Nasıl ki gelecekte petrol değil su stratejik öneme sahip olacak diyoruz, ayni şekilde 30-40 yıl sonrasını gören stratejistler genç nüfusun ne kadar öneme haiz olacağını anlatıyor.

Genç nüfus üretkenlik açısından olduğu kadar yaşlı nüfusun neden olacağı politikalardan etkilenmemek açısından da önemli.


Doğru Bir Politika: En Az Üç Çocuk!

Avrupa ülkeleri yaşlanan nüfusları ile mücadele edebilmek için çocuk yapmayı teşvik eden politikalar uyguluyorlar.

Bu açıdan bakıldığında sayın Başbakanmız Recep Tayyip Erdoğan’ın “En az üç çocuk” politikası ülke için stratejik öneme sahip, doğru bir politika.

Ancak bu politikanın sağlıklı bir eğitim politikası ve sürdürülebilir bir sağlık/sosyal güvenlik sistemi ile desteklenmesi gerek. Nüfusu üretmek değil bu nüfusu kaliteli hale getirip iş bulmak da hayati öneme haiz.

Eğitim kalitesini arttırabilmiş, toplumsal gelir adaletsizliklerine karşı mücadele eden ve sosyal güvenlik sistemini oturtmuş bir ülke gelecekte sürdürülebilir bir kalkınmanın tohumlarını atmış olacak.


Sosyal Güvenlik Batarsa Türkiye Batar!

Sosyal güvenlik bu tablo içerisinde özel olarak vurgulanması gereken bir öneme haiz. Zira sosyal güvenlik bütçesi tek başına ülke bütçesinin nerede ise yarısını oluşturuyor.

Mevcut durum Türkiye bütçesinin nerede yarısını oluşturan sosyal güvenlikte aktif/pasif dengesini bozuyor. Bu ise ülkenin geleceğini dinamitliyor.

Hali hazırda sosyal güvenliğin aktif/pasif oranı 1,8. Bu ise her bir çalışana karşılık neredeyse iki bağımlı kişi var demek. Bu ise sosyal güvenlik açısından sürdürülemez, alarm veren bir rakam.

Açık söylemek gerek; sosyal güvenlik bütçesi batarsa ülke batar!

 

Kayıtdışıyla Mücadele Türkiye'nin Geleceğidir

TÜSİAD’ın raporuna göre 1999, 2002 ve 2008 reformları emeklilik yaşının kademeli olarak yükseltilmesi aktif/pasif sigortalı oranında bir iyileşme sağlasa da nüfus yaşlanması nedeniyle 2020’lerden itibaren bu iyileşme yavaş yavaş tersine dönecek ve sosyal güvenlik sistemi açıklarının büyüme riskinin doğacak.

Konu önemli. Ama yerimiz yetersiz.

Ülkemizin yarınlarını belirleyecek bu konuyu bir sonraki yazımızda konuşmaya devam edelim.

 

---


Kıssadan Hisse

"Çocuklarımızı kuzu gibi büyütmeyelim ki, ileride koyun gibi güdülmesinler."

— Sadi-i Şirazi



Sorularınız için:

Emeklilik tarihini hesaplatmak isteyen okurlarımızın T.C. kimlik numarası, SSK sigorta sicil numarası, Bağ-Kur numarası, ay-gün-yıl olarak doğum tarihi, askerlik yaptığı ve terhis olduğu tarihleri, askerlik süresini, er olarak yada yedek subay olarak yaptığını, ilk işe giriş tarihi (ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlanılan tarih), hizmet dökümü, doğum borçlanması için çocukların doğum tarihlerini, özürlü ise özürlülük rapor oranını, vergi indirimi yazısı alıp almadığı bilgilerinin tümünü eksiksiz göndermeleri gerekmektedir. Tarihlerin ay, yıl ve gün şeklinde gönderilmesi gerekir.

Yazarın tüm yazıları için:



Yorumlar