BIST 10.857
DOLAR 42,41
EURO 49,18
ALTIN 5.639,18
YAZARLAR

Taşeron işçi sistemine iş kanunu ne diyor?

Tarihe “Soma Maden Faciası” olarak geçen olayda 301 madencinin ocağına alev düştü, üç yüz bir canın yüzlerce yetimi geride kaldı. Ateş yalnızca ocağa düşmedi, tüm Türkiye’nin yüreği parçalandı, ihmallerin tartışılması birinci gündemi oluşturmaya başladı.

Bünyamin Esen
Bünyamin Esen[email protected]

Manisa’dan okurumuz Elif Türkcan soruyor: “Bünyamin bey, Soma’daki madende taşeron olduğunu söylüyorlar. Taşeron olunca farkı ne? Taşeron nedir açıklar mısınız? Taşeron olmasa bu kaza olmaz mıydı? Türkiye’nin canı yandı. Anlamak istiyoruz ama kafamız karışık, izah ederseniz memnun oluruz…”

Sayın okurum, gerçekten çok yoğun kafa karışıklığına neden olan önemli bir konuyu soruyorsunuz.

Soma’da bir özel maden işletmesinde meydana gelen kazada 301 işçiyi kaybettik.

Tarihe “Soma Maden Faciası” olarak geçen olayda 301 madencinin ocağına alev düştü, üç yüz bir canın yüzlerce yetimi geride kaldı.

Ateş yalnızca ocağa düşmedi, tüm Türkiye’nin yüreği parçalandı, ihmallerin tartışılması birinci gündemi oluşturmaya başladı.

Tartışılan hususlardan birini de Soma’daki madende taşeron olup olmadığı oluşturuyor.

Ne var ki, bu tartışmalarda iş hukukunda yeterince uzman olmayan kişiler konuştuğundan bir karmaşa var. Neyin taşeron olup olmadığı, hangi koşulların yasaya uygun hangi koşulların yasa dışı olduğu pek bilinmiyor.

Taşeron nedir, nasıl işler, hukuki sınırları ve sonuçları nelerdir? Ayrıntılı açıklayalım.


Taşeron Nedir, Ne Değildir?

Ülkemizde 2003 yılından bu yana 4857 sayılı İş Kanunu yürürlükte. Tüm iş hayatı düzenlemeleri bu kanuna göre yapılıyor.

İş Kanunu’nda tanımlanan iş ilişkilerinden birini de alt işverenlik, halk arasındaki ismiyle taşeronluk oluşturuyor. Bu düzenleme iş yaşamının hukuki anlamda esnekleştirilmesi uygulamalarının bir parçası.

Buna göre, zaten çalışan bir işverenden iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işverene taşeron (alt işveren) deniyor.

Ancak İş Kanunu bu şekilde taşeron olmayı sınırlandırmış bulunmakta.

Bir işyerinde ancak işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde taşeron alabilmek mümkün.

Örneğin ana üretimi kömür madenciliği olan bir işverenin kömür çıkartma işini taşerona vermesi kanuna göre yasak, zira bu onun “esas işi”.

Ama örneğin yan bir iş olarak “madene elektrik tesisatı/ kablo döşeme” işini taşerona verebilmek mümkün.


Uzmanlık Gerektiren İşlerde Olabiliyor

İş Kanunu’nun taşeron sistemine onay verdiği ikinci bir alan ise asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler.

Daha açık bir ifade ile, işyerinin kendi bünyesinde yapılabilecek; böylesi bir tecrübe ve uzmanlığın zaten o işyerinde bulunduğu işlerde taşeron çalıştırmak yasak, Kanuna aykırı.

Bir örnekle açıklayacak olur isek, temizlik amaçlı kimyevi maddeler (deterjan) üretimi yapan bir işyerinde deterjan üretimi ile ilgili işte taşeron alınamıyor. Zira bu iş zaten firmanın kendi bünyesinde uzmanlaştığı, yoğunlaştığı ana iş. Bu firmada zaten kimya mühendisi, kimya teknikeri, laborant vs. çalışıyor, bu iş biliniyor.

Ancak bu şirket örneğin yeni bir üretim binası inşaa edecek ise bu şirketin bünyesinde inşaat mühendisi, mimar, inşaat işçisi gibi işleri yapacak uzmanlığa sahip kişiler olmadığından ve beklenmeyeceğinden bu işlerin taşerona verilmesi yasal.


Asıl İşverenle Birlikte Sorumludur

Bu anlattıklarımız yasanın söyledikleri. Normatif bir yorum katmadan olayın hukuki yönünü izah ediyoruz.

Belirtmek gerek ki, her ne kadar İş Kanunu sınırlı olarak taşeron sistemine cevaz vermiş olsa da, ayni zamanda çok sıkı sorumluluk hükümleri de getirmiş durumda.

İşini taşerona vermiş olsa bile asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu.

Bu sorumluluğa 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereğince iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri de giriyor.

Başka bir deyişle, asıl işveren işini taşerona vermiş olsa dahi “Bana ne iş güvenliğinden, o işten diğer işveren sorumlu” diyemez, sorumluluğunu üzerinden atamaz.

Bu konuda çok sağlam ve oturmuş Yargıtay içtihatları vardır.


Taşeronda Hülle Yapılamaz!

Taşeron sistemi ile ilgili İş Kanunu’nun getirdiği kısıtlamalardan birini de hülle yolu işe asıl işverenin sorumluluktan kurtulmasının önüne geçilmesine yönelik tedbirler oluşturuyor.

Buna göre, asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz.

Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.

İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.

Daha açıkça ifade edecek olursak, işin bölünerek alt işverenlere verilmesi ve böylece birilerinin sürekli çalışanların sırtından para kazanması da kanunumuza göre yasak.


Uygulamada Ciddi Sorunlar Var

Şimdiye kadar anlattıklarımız yasanın emrettikleri oluşturuyor.

Hukuki durum böyle olsa da ne yazık ki ülkemizde taşeron sistemi sağlıklı işlemiyor.

Yasak olmasına karşın asıl iş bölünerek, birinci ikinci üçüncü hatta dördüncü taşerona veriliyor.

Taşeron iş alan kendisinin altında zincirleme üç-dört taşeron daha çalıştırıyor.

Uzmanlık gerektirmemesine rağmen asıl iş parçalanıyor, taşeronlaştırılıyor.

Kamu idareceleri ihale verirken bunlara dikkate etmesi ve yakından kontrol etmesi gerekirken bunu yapmıyor…

Sonuçta taşeron sistemi işçilerin haklarını kısıtlayan, daha ucuz ve hızlı üretim baskısını arttıran bir sistem olarak yaygınlaşıyor; hukuki pek çok sorun çıkıyor.

Yargıtay’da sadece bu konu üzerine olan yüzlerce binlerce dava var…


Dayıbaşı Sistemi Nedir?

Gelelim bu hukuki ve genel izahtan sonra Soma’daki madende olana.

İşçilerin anlattıklarından öğrendiğimize göre Soma’daki madenlerde fiilen taşeron yok. Zaten bu madenlerin ruhsat sahibi Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri, işletmeciler ise rödovans sistemi ile kiracı firma.

Ama öyle bir sistem var ki, işçilerin canına okumuş: “Dayıbaşı” veya “Ağabaşı” sistemi...

Buna göre işçiler takımlar halinde bu dayıbaşı denilen kişiler tarafından işe alınmışlar, o kişiden ücretlerini almışlar, o kişinin talimatı ile hareket etmişler.

Örneğin bacacı tabir edilen madenciler ne kadar çok çalışırsa onları işe alan bu “dayıbaşı” işverenden o kadar çok prim almış.

Bu yüzdendir ki işçiler canımız çıkıncaya kadar zorlanarak çalıştırılıyorduk diyor.

İşçiler 1000-1500 TL arasında ücretlere talim ederken bu dayıbaşıları onbinlerce TL ücret almış…


İş Aracılığı da Yasa Dışı!

Gelelim bu “dayıbaşı” sisteminin hukuki analizine.

Bu sistemin insaniliğini ve normatik yorumunu bir kenara bırakarak söylemeliyiz ki, “dayıbaşı” sistemi İş Kanunu anlamında bir taşeronluk değil.

Her ne kadar birileri işçilerin emeği üzerinden para kazanmış olsa da, bir nevi “aracılık sözleşmesi” yapmış olsa da, bu hukuki anlamda yok hükmünde.

Dolayısıyla işverenin (Soma Holding’in) sorumluluğu üzerinden atabilmesinin hiç mi hiç kaçar yolu yok.

Öte yandan “Dayıbaşı” sistemi ile yapılan iş hukuki anlamda İş Kanunu’nda tanımlandığı şekliyle “iş aracılığı”…

Yani konu yanlış yerden tartışılıyor, eleştirelim denilirken yanlış bir analiz üzerinden gidiliyor…


İş Aracılığı Sistemi de Yasa Dışı!

Peki nedir bu “iş aracılığı”?

İş aracılığı, işçilerin bir başkası aracılığı ile işe alınmasını ve organize edilmesini ifade eden bir hukuki terim. Yani işe almada bir üçüncü kişi aracı oluyor, o işe alıyor veya yerleştiriyor….

Peki bu şekilde “dayıbaşı”lık sistemi yasal mı?

Hayır, kesinlikle değil.

Zira iş kanunu izinsiz ve habersiz şekilde işe aracılığı yasaklamış bulunmakta…

İş aracılığı, konusunda yasal olarak yetkili olan İş-Kur ve yetkilendirilmiş özel çalışma büroları.

Bunlar dışında iş aracılığı yapmak, çalışanın emeği üzerinden sömürü çarkı oluşturacağı için yasal olarak yasaklanmış bulunuyor.


---


Kıssadan Hisse
“Dünyada başarı kazanmanın iki yolu vardır: Kendi aklından faydalanmak; başkalarının akılsızlığından faydalanmak.”
— Voltaire

---


Sorularınız için:


Yazarın tüm yazıları için:




Yorumlar