Tanrım bizi baştan yarat!..
Oysa dünyanın en zengin Müslümanlarının paraları Yahudi finans kurumlarında yatıyor...
Ey memur arkadaşlar!..
Günlerdir sorunlarınızı anlatan mektuplarınızı bekliyorum ama yok...
Yani...
Ya sorununuz yok...
Ya da beni ciddiye almıyorsunuz...
O halde ben de bugün havadan sudan bazı şeyler yazayım...
Meselâ "değişim"i konu edineyim kendime...
Çoğunuz bilirsiniz...
Ali Tekintüre bir şiirinde “Tanrım beni baştan yarat” diyordu.
Muzaffer Özpınar da o şiiri tutmuş besteledi…
Aslına bakarsanız tam da arabesk değil şarkı ama Gönül Akkor gibi bir Türk müziği ustası bile yorumlarken Arabesk gırtlak kullanır o şarkıda.
Vurgular Arabesktir yani…
Ancak…
Şarkının güftesi tam da bizim insanlarımız için yazılmış gibi. Şuraya bakar mısınız?..
Gülmeyecek bu yüzü,
neden verdin bana Ya Rab?
Ya birazcık neşe ver;
ya beni baştan yarat…
Vaauvvv…
Değişim radikaldir be anacığım!..
Toplumun düşünce sistematiği ve yaşam tarzı ile birlikte bütün maddi ve manevi değerlere bakış açısı değişir...
İyi de dostlar;
Türkiye’de bunlar değişmiyor ki...
Bizim ülkemizde değişen tek şey, değişmemek…
Son zamanlarda içlerinde Ak Parti için oy kullanmış, milyonlarca vatandaşın da bulunduğu 25 milyondan fazla seçmen artık “değişimin” yerini “dönüşüme” bırakacağından korkuyor...
25 milyondan fazla yurttaş “dönüşüm” istemiyor…
Hem de bunların en az 23- 24 milyonu dininden, imanından şüphesi olmayanlar...
Bana sorarsanız “dönüşüm” tehlikesi yok…
Değişim ise çok…
Çok ama değişen “zihniyetimiz” değil…
Görüntümüz değişiyor…
Yani…
Zarf (kab) değişirken mazruf (kabın içi) aynı…
Ne demek mi istiyorum?..
Büyük şehirlerin elit semtlerindeki değişim meselâ...
Yine büyük şehirlerin varoşlarındaki modernleşme…
Ama…
Alış – verişi bakkal yerine marketlerden, büyük alışveriş merkezlerinden yapsak da hala pazarlık ediyor, alışveriş kültürümüzü değiştiremiyoruz...
Müzik zevkimiz değişiyor gibi ama değişen melodi zevkimiz değil ritim zevkimiz…
Ve fakat…
Türk politikacısı, gazetecisi, işadamı ve hukukçusu değişemediğimizi bir türlü kabul edemiyor…
Değişemediğimizi kabul edemedikleri için değişmişiz gibi politikalar üretmeye, değişmişiz gibi makaleler yazmaya, TV dizileri ve programları yapmaya, yasalar çıkarmaya başlayınca çuvallıyoruz…
Veya…
Askerlerimizin başına çuval geçirilmesine hamaset yaparak karşı çıkıyoruz…
Asıl doğrunun ne olduğunu veya ne olması gerektiğini tartışmıyoruz bile..
En Müslüman geçinenler ile en milliyetçi olduklarını iddia edenler Yahudi Düşmanı...
Oysa dünyanın en zengin Müslümanlarının paraları Yahudi finans kurumlarında yatıyor...
Böylesine salaklığın nasıl olabileceğini düşünüyorum da bir türlü çözemiyorum..
Hatırlıyor musunuz?..
Ak Partili milletvekillerinden biri değiştiğimizi kanıtlamak için “Bayraktaki ayın bakış yönünü sağdan sola çevirelim” diye bir kanun teklifi bile hazırlamıştı...
Neden?.
Değiştiğini kanıtlamak için olsa gerek...
Sonunda bayrağın bakış yönü değişmedi ama Erdoğan o vekili, başka “hazır kıta” bir vekille değiştiriverdi…
O artık “emekli vekil”…