BIST 10.320
DOLAR 32,22
EURO 35,10
ALTIN 2.460,77
YAZARLAR

Reddi mirasın dul-yetim aylığına ve prim borçlarına etkisi

Reddi miras ölenin mal varlığı ve borçlarını mirasçılarının toptan reddetmesi oluyor. Borçlarından dolayı murisin mal varlığını da reddetmiş olan mirasçı muristen dolayı bağlanacak dul veya yetim aylığını da reddetmiş olmuyor.

Reddi miras ölenin mal varlığı ve borçlarını mirasçılarının toptan reddetmesi oluyor. Borçlarından dolayı murisin mal varlığını da reddetmiş olan mirasçı muristen dolayı bağlanacak dul veya yetim aylığını da reddetmiş olmuyor. 

Borçlu vatandaş sayımızın giderek arttığı günümüzde "Reddi Miras" artık sık rastlanan, çokça merak edilen konulardan biri oldu. Aile fertlerinden genellikle de anne-baba vefat ettiğinde onun bir mirası bir de borçları kalmışsa mirasçılarını bir telaş alıyor ister istemez. Mirası eğer borçlarını karşılamaya yetmiyorsa mirasçılar çaresiz sulh hukuk mahkemelerinde dava açarak "Reddi Miras" yapıyorlar, yani ölenin ne malını mülkünü ne de borcunu istemiyoruz diyorlar.

Reddi Miras işleminin sosyal güvenlik hakları ile ilgisi bu durumda merak edilen ikinci önemli husus oluyor. Hemen belirtelim reddi miras işlemi yaptırmak muristen dolayı hak sahiplerine dul veya yetim aylığı bağlanmasına engel olmuyor. Bu konunun da önemli incelikleri var elbette ve bu yazımızda da bu önemli konuya el atalım istedik.

REDDİ MİRASIN KANUNİ ANLAMI

Türk Medeni Kanunu’nun 599 uncu maddesinde, “Mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanun’da öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler.”

  1. maddesinde “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.”
  2. maddesinde “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. ”
  3. maddesinde ise “Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur. Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya mal eden mirasçı, mirası reddedemez.”

hükümleri yer alıyor.

REDDİ MİRAS BAŞVURUSU

Hak sahiplerinin söz konusu reddi mirasa dair haklardan faydalanabilmeleri amacıyla reddi miras kararı vefat eden sigortalının en son ikamet ettiği yer sulh hukuk mahkemesine başvurmak suretiyle çıkartılabiliyor. Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.

Reddi miras ölenin mal varlığı ve borçlarını mirasçılarının toptan reddetmesi oluyor. Borçlarından dolayı murisin mal varlığını da reddetmiş olan mirasçı muristen dolayı bağlanacak dul veya yetim aylığını da reddetmiş olmuyor.

Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekiyor. Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge veriliyor.

SGDP BORÇLARI

5510 sayılı Kanun’a göre; emekli iken bağımsız çalışanlar için Mart 2016 ayına kadar sosyal güvenlik destek primi uygulanmaktaydı. Emekli (Yaşlılık) aylığı bağlandıktan sonra, Kanun’un 4/1-b statüsüne göre sigortalı olmalarını gerektirecek bir işte (Zirai faaliyeti nedeniyle 4/1-b’li olanlar hariç) çalışmaya başlayanlardan, almakta oldukları aylıklarının yüzde 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmekteydi. Sosyal güvenlik destek primine tabi olanların primlerinin, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilmesi gerekmesine karşın SGK emeklilerin bu kapsamdaki çalışmalarını zamanında saptayamadığında bunlardan süresinde ödemedikleri sosyal güvenlik destek primlerini yasal faiziyle birlikte geri almaktaydı.

SGK tahakkuk ettirdiği SGDP borçlarının sigortalı tarafından ödenmemesi halinde sigortalıya ödediği yaşlılık aylığının dörtte biri oranında kesinti yapabiliyor.

SGDP BORÇLARI MİRAS KALIYOR

İşte sahibinden zamanında tahsil edilemeyen bu tutarlar sigortalının ölümü halinde hak sahiplerinden isteniyor. Bahse konu bedellerin hak sahiplerinden tahsil edilemediği durumlarda ise SGK, ölenden dolayı doğan borç tutarlarını bu defa hak sahiplerine bağladığı aylıklardan kesmeye başlıyor.

Oysa hak sahiplerinin reddi miras yapması halinde normalde sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmakta iken ölen sigortalıların birikmiş sosyal güvenlik destek primi borçları gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle hak sahiplerinin aylıklarından dörtte bir oranında kesilmesi, reddi miras halinde ise söz konusu borçların hak sahiplerine bağlanan dul ve yetim aylıklarından kesilmemesi gerekiyor. 

NORMAL PRİMLERDE DURUM

Vefat eden Bağ-Kur (4/1-b) sigortalısının aylık bağlanmadan önce tahakkuk eden prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının mirasın reddedilmesi yoluyla terkin edilerek aylık talebinde bulunmaları mümkün bulunmuyor. Yani emekli olmadan ölen ve sabit prim borçları ödenmeyen kişiden dolayı kalan prim ödenmeden hak sahiplerine aylık bağlanamıyor.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.

Yorumlar