BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
YAZARLAR

Okul müdürleri öğretmen mi olmak istiyor?

Müdür; yetkisi ile, sorumluluğu ile ve maddi imkanlarıyla müdür olmalıdır. İşte eğitim camiasının kanayan yarası 'okul müdürleri' dosyası...

Amirlik ya da memurluk, patronluk ya da işçilik, astlık ya da üstlük adına ne derseniz deyin hep tartışma konu olmuştur. Bazen yapılan işin sorumluluğu ve yetkisi bazen de alınan ücret ve çalışma şartları ile gündeme gelmiştir adı geçen görevliler. Endüstriyel kuruluşlarda ve kurumsallaşmasını sağlayan şirketlerde çalışanların görev tanımlar ve şartları, en önemlisi üretilen işin karşılığı olan ücretler bir standarda oturmuştur. Yani fabrikanın işçisi, ustabaşısı, müdürü ve genel müdürü farklı ücretlendirmelere ve farklı yetki ve sorumluluklara sahip olmuşlardır.

Olması gereken, uygulama hem mantıken hem pedagojik, hem de ekonomik olarak bu şekilde olmalıdır. Son yıllarda kamu çalışanlarının tabi olduğu insan kaynakları sisteminde sürekli değişiklikler ve yenilikler yapılmaktadır. Bu yenilikler planlanırken üzerinde çok kafa yorulmasına rağmen, sistemden kaynaklı yeni avantajlı ve dezavantajlı kesimler ortaya çıkmaktadır.

Son yıllarda kamu çalışanlarının tabi olduğu insan kaynakları sisteminde sürekli değişiklikler ve yenilikler yapılmaktadır. Bu yenilikler planlanırken üzerinde çok kafa yorulmasına rağmen, sistemden kaynaklı yeni avantajlı ve dezavantajlı kesimler ortaya çıkmaktadır.

Okul müdürleri; seçilmeleri, atanmaları, yetki ve sorumluluklarıyla hareketliliğin yaşandığı bir çalışan grubunu oluşturmaktadır. Sınavla göreve gelirken son değişikliklerle mülakat neticesinde görevlendirilmektedirler.

Müdür yardımcılarını kendileri tercih ve teklif ederken, artık sınavla müdür yardımcıları görevlendirmesine geçilmiştir.

Okul müdürleri ile öğretmenler arasındaki ilk karşı karşıya gelme, nöbet uygulamasında olmuştur. 2015 yılından itibaren öğretmenler haftada iki saat nöbet ücreti almaya başlamışlardır. Bu iki saatlik nöbet ücreti uygulaması müdür yardımcılarını da kapsamaktadır. Müdürler haftada beş gün okulda olmalarına ve tüm sorumluluğun kendilerinde olmasına rağmen, nöbet ücretinden yararlanamadıklarından dem vurmaktadır. Bu talep, haklı bir taleptir ve mutlaka çözüm bulunması gereken bir sıkıntılı durumdur.

Yine okul müdürleri hafta sonu kurslarında görev almadıkları için öğretmenlerin faydalandığı bir maddi imkândan yoksun kalmaktadırlar. Öğretmenler; hafta sonu, bazen de hafta içi ders çıkışında takviye kursları açabilmekte ve bu kurslardan haftalık on beş saate kadar ücret alabilmektedir. Kurs ücretlerinin yirmi TL olduğu gerçeğinden hareketle yine idarecilerin öğretmenler karşısında ücret kaybı yaşadıkları sık sık ifade edilmektedir.

Kurs ücretlerinin yirmi TL olduğu gerçeğinden hareketle yine idarecilerin öğretmenler karşısında ücret kaybı yaşadıkları sık sık ifade edilmektedir.


Okul müdürleri haftada ortalama yirmi beş saat ücret almaktadır. Takviye kurslarında görev alan ve normal ek ders ücretini de alan bir öğretmen bazı okullarda okul müdürlerinden daha fazla ücret almaktadır. Bu durum çalışma barışını zedeleyebilecek bir potansiyele sahiptir. Elbette öğretmenlerin fazla ücret almaları sevinilecek bir durumdur. Çalışan herkes emeğinin karşılığını fazlasıyla almalıdır. Fakat bir kurumun müdürü, o kurumda amiri olduğu insanlardan daha az ücrete tabi olursa, o müdürün temsil ettiği makama ve yaptığı işe karşı duyduğu güven ve saygı azalabilir.

İki saat takviye dersinin ücreti de kırk TL, akşama kadar sekiz saat okulda bekleyen ve kursun sorumluluğunu taşıyan müdür yardımcısının ücreti de kırk TL. Bu uygulama, o okulda görev yapan kurs yöneticisinin neşesine neşe katmaz her halde.

Eğitimin ve eğitimcinin konuşulduğu bir toplantıda bir okul müdürünün “öğretmenler bize ek derste tur bindirdi” ifadesi dikkate alınmalıdır. Müdür yardımcılarının hafta sonu akşama kadar okulu takviye kursları için açık tutması ve her türlü iş ve işlemleri yapması karşılığında iki saat ücretle ücretlendirilmesi de başka bir problem noktasıdır.
İki saat takviye dersinin ücreti de kırk TL, akşama kadar sekiz saat okulda bekleyen ve kursun sorumluluğunu taşıyan müdür yardımcısının ücreti de kırk TL. Bu uygulama, o okulda görev yapan kurs yöneticisinin neşesine neşe katmaz her halde.

Bu gibi uygulamalar çalışanlar arasında çekişmelere, tartışmalara hatta olumsuz hadiselerin yaşanmasına sebep olabilir. Milli Eğitim camiası çok büyük bir camiadır. Bu gibi aksaklıklar, her dönemde yaşanmaktadır. Fakat bir gerçek vardır ki, bu problemlerin uzun süre çözümlenmemesi ciddi problemlere yol açmaktadır. Müdür; yetkisi ile, sorumluluğu ile ve maddi imkanlarıyla müdür olmalıdır.

 Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'e aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.

Yorumlar 2 Yorum