Memurların iş güvencesi kimleri rahatsız ediyor?
Memurlar bir anlamda iş güvencesini asla tartışmaya açtırmayan kişiler pozisyonunda iken bir yandan da kamu hizmeti alan insanlar konumundadır.
Çalışanlar, işverenler, emekliler, işsizler,
çalışamayanlar ve ev hanımları... Tüm insanlar, yaşamlarını devam
ettirmek için mücadele etmektedir. Kazanmak ve harcamak ya da
kazanabilmek ve harcayabilmek üzerine kurulu bir dünyanın fertleri
olarak bu yolda ilerliyor tüm insanlık.
Bazılarının eğitim şartları ve seviyeleri, iş bulma şekli, para
kazanma serüveni çok kolay olabilmektedir. Bazı insanlar ise
dünyaya zorlukların içerisinde teşrif etmiş, sıkıntıların
içerisinde bulmuştur kendisini. Çalışmak ve kazanmak; işçisi,
memuru, esnafı patronu ile herkesin kendi penceresinden baktığı bir
olgudur.
Toplumun hangi kesimini dinlerseniz dinleyin, kimsenin mutlu
olmadığı bir kamuoyu ile karşılaşıyorsunuz. Patron
kazanamadığından, esnaf işlerinin iyi gitmediğinden, işçi hakkını
alamadığından dem vurmaktadır her daim. Kimin haklı olduğu konusu
da tam bir muamma. Neden herkes halinden şikayet
etmekte ve bir diğerini suçlamakta?
İşçiler, zor şartlarda ekmek kavgası vermektedir. kamu işçileri
özel sektör çalışanlarına göre daha avantajlı konumda.
Fakat bir insan iş ararken ne iş olsa yaparım
anlayışında iken ne oluyor da kamuda işe başlayınca kendisini ne iş
olsa yapmam anlayışına tebdil ediyor? Halbuki
beklenen, kendisine verilen görevi tam olarak yapması ve devletin
kendisine verdiği avantajlı durumun hakkını vermesidir.
"İş güvencesi kalkacak mı" tartışması
okulların ve diğer kamu kurumlarının değişmeyen gündem maddesi. İş
güvencesinin değişmesine tüm sendikalar karşı çıkmakta ve yetkili
sendika olan Eğitim Bir Sen, iş güvencesinin kırmızı çizgileri
olduğunu ifade etmektedir.
İş güvencesi kalkmamalı ve kamu çalışanlarına hak ettikleri, sonuna
kadar verilmelidir. Bir insanın kamuda işe beşlaması onun emekli
olana kadar hiç dokunulmaması anlamına gelmektedir, en azından kamu
çalışanlarının birçoğu olayı bu şekilde kabul etmektedir.
Memurların iş güvencesi hangi durumlarda tartışmaya açılmalıdır? Terör eylemlerne karışan, devletin ve milletin bekasını tehlikeye atan, iş ahlakına uymayacak hal ve hareketler içerisinde olan, işini yapmayan ve kişisel çıkarlarını görevinin önünde gören memurlara da mı güvence verilmelidir? Memurlar bir anlamda iş güvencesini asla tartışmaya açtırmayan kişiler pozisyonunda iken bir yandan da kamu hizmeti alan insdanlar konumundadır.
Bir öğretmen, sağlık hizmeti alırken görevini tam yapmayan
doktoru acımasızca eleştirirken, bir doktor bir öğretmeni çocuğuna
yeteri kadar ilgi göstermediği iddiasıyla şikayet etmektedir.
Sokaktaki insanımız, sürekli rapor alan bir din görevlisinin,
öğretmenin ve doktorun bu davranışını doğru karşılamamaktadır.
Mesele iş güvencesi açısından incelendiği kadar iş ahlakı ve işinin
hakkını verme açısından da değerlendirilmelidir.
Güvence açısından terör, yüz kızartıcı suçlar dışında
hiçbir memur iş güvencesi endişesi yaşamamalıdır.
Fakat iş verimliliği açısından özel sektör anlayışı hakim
olmalıdır. insanlar, özel sektörde gösterdiği iş ciddiyetini kamu
sektöründe de göstermelidir.
İşini en iyi şekilde yapan milyonların hakkının her zamanda ve
zeminde teslim edilmesi gerekir. Kamu hizmeti ve kul hakkı anlayışı
ile hizmet üreten memurlar, hiç kimsenin tehdit, töhmet, aşağılama,
saygısızlık gibi davranışlarına maruz kalmamalıdır ve bu insanların
iş güvencesine her ne sebeple olursa olsun asla
dokunulmamalıdır.
Fakat işinin hakkını vermeyen, işini savsaklayan, hatta işine
ihanet eden insanlara da milyonların sırtında gününü gün etmesine
müsade edilmemeli, hakkaniyet içerisinde gereken yapılmalıdır. İyi
ile kötü ayırt edilmezse bu durumdan en büyük zararı iyiler
görmektedir. Dünya, iyilikler ve kötülükler üzerine kurulmuştur,
insanlar da iyiler ve kötüler olarak rollerine devam etmektedir.
İyilerin ödüllendirilmesine ve kötülerin engellenmesine hizmet eden
bir çalışma sistemi hem özel sektörde hem de kamu sektöründe tesis
edilmelidir.
Bu yazının tüm hakları
Memurhaber.com'e aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı
kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik
kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için
yasal takip yapılacaktır.