BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,68
ALTIN 2.403,57
YAZARLAR

Memur çocukları bursluluk sınavına girebilecek mi?

Bursluluk ve parasız yatılılık sınavı tüm memurlar arasında tartışma konusu olmuştur.

Milli Eğitim Bakanlığının her yıl yaptığı bursa başvuru şartları, MEB internet sitesinde yayınlandı.

Her anne babanın merakla beklediği bir süreçtir bursluluk sınavı başvuru süreci. Zira kimlerin burslara başvurabileceği, kimlerin başvuramayacağı her yıl güncellenen kişi başı aylık gelir miktarıyla belirlenmektedir.

BURSLULUK SINAV BAŞRULARI NE ZAMAN BAŞLIYOR?

Öncelikle 2016 yılı parasız ve yatılılık ve bursluluk tarihiyle ilgili bilgileri aktarmakta fayda var. Bursluluk sınavında başvurular 21 Mart- 08 Nisan tarihleri arasında yapılacaktır.  Başvurular öğrencilerinin devam ettikleri okul müdürlüklerine yapılacaktır. Sınav giriş belgeleri ise 17 Mayıs 2016 tarihinde ilan edilecek.

Bursluluk sınavı 28 Mayıs 2016 tarihinde saat 10.00’da yapılacak. 8.sınıf öğrencileri parasız yatılılık ve bursluluk sınavına girmeyecek bu öğrenciler TEOG sınavında aldıkları puanlara göre değerlendirilecektir. Buraya kadar verilen bilgiler, her yıl benzer olan bilgilerdir. Memurlar ve diğer vatandaşlar tarafından asıl merak edilen konu, başvuru için belirlenen gelir alt sınırıdır.

BURSULULUK SINAVINA KİMLER BAŞVURABİLİR?

2016 yılı için bursluluk ve parasız yatılılık sınavına başvurabilmek için bir ailede kişi başı gelir miktarının en az 7.529,40 TL olması gerekmektedir.  Bu durum polislerin, öğretmenlerin, din görevlilerinin kısaca tüm memurların tepkisini çekmektedir.  Polisler, iki çocukları olsa zaten başvuru yapamıyor, öğretmenler, üç çocukları olmasına rağmen gelir sınırından dolayı bursluluk sınavına başvuramıyor. Ancak dört çocuğu olan ve anne babadan biri çalışan ailelerde bursluluk sınavı başvurusu yapılabiliyor.

2000’li yıllarda 90 bin olan burslu öğrenci sayısı 2015 yılı itibarıyla 600 binlerdedir. Burs olarak verilen miktarda da ciddi artışlar yapılmıştır. Bursluluğu kazan öğrenciler üç ayda 500 TL gibi bir imkâna sahip olmaktadırlar. Üç çocuklu bir ailede bu üç çocuğun eğitim ve diğer giderleri hesaplandığında aile bütçesinden önemli miktarda kaynak ayrılmaktadır çocukların ihtiyaçları için. Memurlar devletin burs olarak verdiği bu destekten yoksun kalmaktadır.

Memurların bu tutumları eleştirilebilir belki. Aldıkları maaşın yanında bir de devletten burs mu almak istiyorlar denebilir. Zaten asgari ücretli ya da düşük gelir grubundaki vatandaşlar bu sınavlara başvuru yapabilmektedir.

MEMUR ÇOCUKLARI BURSLULUK SINAVINA BAŞVURABİLİR Mİ?

Asıl mesele bursluluk sınavına fabrikası olan, sarraflık yapan, özel şirketlerde yüksek gelirle çalışıp düşük gösteren, avukatlık yapan insanların çocukları bursluluk sınavına başvurabilirken polis, öğretmen, din görevlisi, ya da veri hazırlama memuru çocuklarının bursluluk sınavına başvuramamasıdır. Devleti idare edenler bu komikliğe bir dur demelidir.

Bir kuyumcu, gelir gider dengesini o kadar güzel ayarlayabiliyor ki bir çocuğu da olsa bursluluk sınavına girebiliyor. Bir fabrikatör kendisini o işyerinde işçi gösteriyor yine bu imkânlardan faydalanıyor. Esnafların çocukları da aynı uygulamayla bursluluk sınavlarına giriyor.

Burada eleştiri konusu yapılan üst gelir grubundaki vatandaşların kazançları değildir. Onların çocuklarına da kimsenin bir hasmane tutumu yoktur. Elbette tüm fabrikatörler, kuyumcular itham edilemez fakat böyle bir realitenin olduğunu kimse inkâr etmiyor.

DEVLET MEMURLARI BU ŞEKİLDE CEZALANDIRILIYOR!

Mesele memurların gelirlerinin devlet tarafından bir kuruşuna kadar belgelendirilmesi karşısında memurdan kat be kat fazla gelire sahip serbest meslek erbabının gelirinin olduğundan az gösterilmesi sonucunda ortaya çıkan adaletsizliktir. Cumhurbaşkanımızın 3 çocuk tavsiyesi karşısında ortaya konan uygulama bu teşvikin özüne aykırı düşmektedir. Bir öğretmen ya da polis çocuğu da devletin bu imkânından faydalanmalıdır. ” Devlet memurları bu şekilde cezalandırılıyor” yorumu yapılmaktadır memurların geneli tarafından.

Vicdanları rahatlatmak için, sosyal adaleti tesis için bu duruma el atılmalıdır. Çocuklar arasında bu adaletsiz durum hoşnutsuzluğa sebep olmaktadır. Aynı sınıf ortamında memur çocuklarında daha fazla günlük harcama yapan üst gelir grubuna mensup insanların çocuğu, bursluluk sınavına girerken daha az imkâna sahip, sınırlı harçlıklarla okula giden memur çocuklarının bursluluk sınavına girememesi bu iki öğrenci arasında sevgi ve dostluğu pekiştirebilir mi?

Başarılı öğrenciler ödüllendirilmeli elbette fakat tüm başarılı çocuklar ödüllendirilmeli. Kamu otoritesi sadece kendi çalışanların değil, serbest çalışanların da gelir seviyelerini gerçekçi bir şekilde tespit edebilmelidir.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.

Yorumlar