Lafı bırak Bakan Bey!
Sandık önüne geldi mi de, "al kardeşim oyunu ver benim maaş zammımı" deyiverir at ile tımar misali...
Mehmet Şimşek gelmiş geçmiş "en
başarılı" maliye bakanlarından biri mi?..
El hak doğru...
Ama be arkadaş...
Mehmet Bey'in çok başarılı maliye bakanı
olması milletin karnını doyurmuyor ki...
Millet derdine çare arıyor...
Aldığı üç kuruş maaş zammı otobüse, minibüse, trene, tramvaya
gidiyorsa Maliye Bakanı dünya şampiyonu olsa
millete ne?..
Bakan Bey şimdi de kalkmış "bu sene
bütçe hedefleri tutturulamayacak" diyor...
Neden?..
Efendim;
memur maaşlarına zam yapılmışmış...
Ulaştırma yatırımları çok
fazlaymış...
Sağlık, sosyal güvenlik, özelleştirme gelirleri
azmış...
BOTAŞ maliyetin altında doğalgaz
satıyormuş...
Sevgili Bakan bütün bunlar teknik konular,
milletin bi kulağından girer öbür kulağından çıkar...
Hatta bi de moralini bozarsın sürekli böyle
söylersen...
Sandık önüne geldi mi de, "al kardeşim oyunu ver benim
maaş zammımı" deyiverir at ile tımar misali...
2. Dünya Savaşı sırasında bir küçük çocuğun
İsmet Paşa'ya; "sen bizi şekersiz
bıraktın" deyişi üzerine Paşa'nın;
"ben seni şekersiz bıraktım ama babasız
bırakmadım" dediğini anlatır tarihçiler...
Ama...
Çocuğun babasının;
"Paşam Paşam senin işin bu!.. Çocuğumu hem şekersiz
bırakmayacaksın hem de babasız bırakmayacaksın" dediğini
anlatmazlar...
Sen de şimdi tıraşı bırak Bakan
Bey...
Senin işin hem ulaştırma yatırımlarına hem de memurun insanca
yaşamasına yetecek maaşı ödeyecek kaynağı bulmak...
Lâf üretmek değil...
Ağzından bal damlıyor
bal...
Hayati Yazıcı bakanım öyle bir laf etti ki,
ağzından bal damladı bal...
Ne mi dedi?..
"İstek ve iradesi dışında hiçbir memur rotasyona tabi
tutulmayacak" dedi...
Daha ne desin...
Haaaa...
Diyeceksiniz ki "politikacı sözünü tutar
mı?"
Hayati Yazıcı sıradan
"poltikacı" deği kardeşim "Karadenizli
politikacı"...
Benim bildiğim Karadenizliler laflarını
yemezler...
Bakan böyle söylediyse böyle olacaktır...
"Ya olazsa" mı?..
Yaaa kardeş;
Bugün nasıl övdüysek, o gün (sözünü tutmadığı gün) de
dünyayı başına yıkarız...
Adil Yargıcı dostunuz
"yaparım" derse
yapar...
Demokrasimizin
süsü
Pazar (02.09.2012) akşam saatlerinde
AÜ Yunusemre Kampüsü'nde
rektörlük binası önünde hazırlık sınıfı mağduriyetine dikkat çekmek
isteyen öğrenciler, oturma eylemi yaptı.
Vay efendim vay!..
Sen misin "oturan"!..
Bi anda Çevik Kuvvet ordusu gençlerin
etrafınını sarıverdi...
Ve...
Hepsi gözaltına alındı...
Yahu ne oluyoruz be!..
Burası Angola mı; Pinochet'nin
Şili'si mi?..
Gençler otursalar bir dert, oturmasalar iki dert...
Genç bunlar
yahu...
Delikanlı...
Kanları
kaynıyor kanları...
Ellerine silah almadıkları sürece bırakın ne bok yerlerse
yesinler...
Hiç bi şey olmaz...
Aksine daha iyi...
Kötü enerjilerini boşaltırlar...
Hem yahu siz hiç mi genç olmadınız?..
Analarınızın karnından hepiniz kırkı geçkin kart birer adam
olarak mı doğdunuz?..
Bırakın yahu bırakın...
Bırakın boşalsın gençler...
Dağa çıkmadıkları sürece yapıkları her eylem demokrasimizin
süsüdür...