BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
YAZARLAR

Eş durumundan tayin hakkında neler değişti?

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’te yapılan değişiklik ile devlet memurlarına tayinlerde yeni haklar ve sorumluluklar getirildiği gibi eş durumundan tayinlerin usulleri de değiştirildi.

Edirne’den okurumuz A.G. soruyor: “Bünyamin bey, Edirne’de öğretmenlik yapıyorum. Eşim ise Manisa’da, orada bir firmada yazılım mühendisi olarak çalışıyor. Eşimin sigorta primi 360 günü dolduracaktı önümüzdeki ay, ben de eş durumundan tayin isteyecektim. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittim, şimdi bu durum değişmiş 3 yıl şartı gelmiş diyorlar, doğru mu? Ben şimdi ne yapacağım? Bu Anayasa’nın aile birliği ilkesine aykırı bir düzenleme değil mi? Aile huzurum kalmadı, ne olur bir yol gösterin.”


Sayın okurum, ne yazık ki duyduğunuz haber doğru. Eş durumunda tayinlerde yakın zamanda çok önemli değişiklikler oldu.

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’te yapılan değişiklik ile devlet memurlarına tayinlerde yeni haklar ve sorumluluklar getirildiği gibi eş durumundan tayinlerin usulleri de değiştirildi.

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik yalnızca belirli bir kurumun mensuplarını değil tüm devlet memurlarını kapsayan genel bir mevzuat metni. Bu nedenle de son değişiklik yalnızca öğretmen olarak çalışanları değil evli tüm devlet memurları yakından ilgilendiriyor.

Devlet memurlarının eş durumundan tayinlerindeki son değişiklikleri ayrıntılı olarak açıklayalım.
 

Mazeret Gerekçesiyle Atama Talepleri

Bilindiği üzere devlet memurları bir görev mahallinden başka bir görev mahalline sürekli göreve ancak tayin mekanizması ile gönderilebiliyor. Tayinlerin ne zaman yapılacağı, hangi şartlara tabi olacağı ise her kurumca kendi yönetmelikleri ile ayrı ayrı belirlenmiş bulunmakta.

Normal tayin şartları dışında birkaç istisnai durum var ki bu hallerde tayin dönemi olmasa ve diğer şartlar taşınmasa da memurun tayini gerçekleştiriliyor. Bunlara “mazeret durumundan atama talepleri” adını veriyoruz.

Mazeret şartları şimdiye kadar iki taneydi: Eş durumundan (aile birliğinin korunması gerekçesiyle) yapılan tayinler ve sağlık nedeniyle (memurun sağlığı elvermediği için) yapılan tayinler.

Şimdi son düzenleme ile buna bir de “can güvenliği” gerekçesi eklenmiş bulunuyor. Can güvenliği gerekçesini açıklamayı bir başka yazımıza bırakarak eş durumundan tayine odaklanalım.
 

Eş Durumundan Tayin Nedir?

Eş durumundan tayin kaynağını Anayasamızdan alan bir mazeret ile yapılıyor.

Anayasa’nın 41 ve 62 inci maddeleri aile birliğinin korunmasını temel bir hedef olarak ortaya koyuyor ve Devlete aile birliğini sağlayacak tedbirleri alma sorumluluğunu yüklüyor.

Bu doğrultuda farklı farklı illerde görev yapan aile bireylerinden memurların aile birliğinin teminini sağlayacak şekilde bir ilden diğerine atamasının gerçekleştirilmesi temel ilke olarak beliriyor.

Bu temel ilkenin nasıl uygulanacağı ise mevzuatta iki kademeli olarak düzenlenmiş.

Eş durumundan tayinler her kurumun kendi atama ve yer değiştirme yönetmeliğine göre getirilmiş ve tanılanmış usullerle yerine getiriliyor.

Bunların üzerinde ise tüm devlet memurlarını kapsayacak şekilde genel bir yönetmelik var: Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik.

İşte bu genel Yönetmelik’te yapılan önemli değişiklikler geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayınlandı. Değişiklik birçok unsur içerse de eş durumundan tayinlerdeki değişiklik özellikle göze çarpmakta.
 

Her İki Eş de Memur İse…

Aile birliği mazeretine dayanarak atama değişikliği talebinde öncelikle her iki eşin de memur olma halini değerlendirelim:

Yeni değişiklik ile memurun, kamu personeli olan eşinin kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere tayini gerçekleştirilecek.

Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde ise, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere tayin yapılacak. Böylece her iki eşin görev yapacağı ilin belirlenmesi çalışılan kurumun inisiyatifinde olacak.

Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere tayin yapılacak.

Son olarak da memur çalışanın, milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere ise ataması doğrudan yapılabilecek.
 

Tayin Koşulları Netleştirildi

Belirtmek gerekiyor ki yönetmeliğin daha önceki halinde eşler ayni kurumda çalışıyor ise, ast durumunda bulunanın memur üst durumunda bulunan memurun yanına atanmaktaydı.

Keza eski düzenlemede eşler farklı kurumlarda çalışıyor ise, kimin kimin yanına nakil olacağına unvan, kadro ve göreve bakılarak karar verilmekte idi. Unvanı, derecesi ve kadrosu düşük olan yüksek olanın yanına gidiyordu.

Ancak ast ve üstün ne demek olduğu, kimin unvanının daha yüksek olduğu tartışmalara neden olmakta ve her kurumca hatta bir kurumun farklı insan kaynakları şeflerince bile farklı değerlendirilmekte, keyfiliğe neden olmaktaydı. Devlet Personel Başkanlığı’na ve yargıya bu konuda yüzlerce problem aksediyordu.

Yeni durum bu keyfiliği giderdiği ve uygulamayı netleştirdiği için olumlu bir düzenleme.
 

“Hizmet İhtiyacı”nı Kim Belirler?

Öte yandan yeni düzenlemenin “hizmet ihtiyacı” gibi bir kriter getirmesi tüm inisiyatifi Kurumlara bırakıyor. Kurum veya kurumlar aile birliği gerekçesi ile tayin isteyen memurların hangisinin diğerinin yanına gideceğine Kurum veya Kurumlar kendi başına karar verecek.

“Hizmet ihtiyacı”nın hangi yerde daha fazla olduğu konusunda kurumların insan kaynakları birimlerince ne kadar adil bir değerlendirme yapılabileceği ise tartışmalı.

Zira hizmet ihtiyacı objektif bir kriter değil, muğlak bir ifade.

Ayrıca her unvana her yerde ihtiyaç bulunmaması mümkün. Örneğin VHKİ olan bir eşe bir ilde ihtiyaç varken Doktor olan diğer eşe diğer ilde daha fazla ihtiyaç bulunması mümkün.

Benzer bir şekilde örneğin tayin istenilen ilde bir Kurumun personel açığı varken diğerinin personel fazlası olması da mümkün…

Dolayısıyla farklı unvanlardaki veya farklı kurumlardaki memurlara farklı illerde daha fazla ihtiyaç duyulması hali açıklığa kavuşturulmamış.

Bu ise kurumların insan kaynakları birimlerine keyfi uygulamalar için alan açıyor…
 

Eşi SGK’lı Çalışan Memur Ne Yapacak?

Aile birliği mazeretine dayanarak atama değişikliği talebinde ikinci durum ise eşlerden birinin devlet memuru olmaması hali. Yani tayin isteyen memurun eşinin işçi, esnaf veya şirket ortağı olması hali…

Şimdiye kadarki düzenlemede bu durum oldukça muğlak bırakılmış idi. Bu ise farklı kurumlarda farklı uygulamalar yapılmasına neden oluyordu.

Şimdi yeni düzenleme ile uygulama netleştirilmiş bulunuyor: Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere tayin mümkün olacak.

Görüldüğü üzere 3 yıl kesintisiz hizmet şartı getirilmiş bulunmakta.

Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına dair belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlü.

Ayrıca tayin talebi başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekiyor.
 

3 Yıl Çalışma Şartı Olumlu mu?

Genel Yönetmelikte aile birliği gerekçesi ile yapılacak tayin başvuruları için eşin de memur olması gerekliliği şartının kaldırılmış olması önemli bir düzenleme. Bu düzenleme ile memur olarak çalışmayan eşten dolayı da tayin isteme hakkı getirilmiş bulunuyor.

Artık devlet memurları üç yıldır başka bir ilde Bağ-Kurlu çalışan, esnaf olan, şirket ortağı olan, SGK’lı çalışan eşinin yanına tayin isteyebilecek, tayin talebi de sırf eşi de memur değil diye reddedilmeyecek.

Bu kesinlikle devlet memurları açısından bir kazanım…

Öte yandan bu yeni düzenleme bir kısım diğer memurları açısından kayıp anlamını taşıyor…

Zira bazı kamu kurumları eşi SGK’ya prim yatırılan bir işte (hizmet akdiyle bir işverene bağlı olarak ya da Bağ-Kur’lu olmayı gerektirecek şekilde esnaf veya şirket ortağı) çalışanlara daha az süreler ile tayin hakkını kendi kurumsal yönetmelikleri ile zaten getirmişti.

Örneğin mevcut haliyle Milli Eğitim Bakanlığı adına son iki yılda toplam 360 gün prim ödenmiş olan memur olmayan eşin yanına tayin yapmakta idi.

Ancak artık Milli Eğitim de öğretmenlerin eşinin yanına gitmesi için kesintisiz üç yıllık SGK primi ödenmiş olmasını isteyecek.
 

Kesintisiz Üç Yıl Ağır Bir Şart

Bu yeni düzenlemedeki bir başka sorunlu hal ise “kesintisiz üç yıllık prim” şartı…

Bu ise şu demek: Eşiniz tayin istediğiniz yerde bir gün bile kesinti yaşamadan çalışmaya devam ediyor olmalı.

Diyelim ki eşiniz 2 yıl 11 aydır ayni işyerinde çalışıyordu ama on ikinci ayın son günü işten çıkartıldı. Bu takdirde üç yıllık kesintisiz çalışma şartı yerine gelmemiş olacak.

Dahası üç yıllık süre sıfırdan yeniden sayılmaya başlayacak.

Hülasa üç yıllık “KESİNTİSİZ” çalışma şartı çok ağır bir şart… Hele de işsizliğin yüksek olduğu, insanların sık sık iş değiştirdiği ve arada işsiz kaldığı sürelerde bir süre işsizlik maaşı aldığı ülkemizde…

Aklın mantığın gereği olan yönetmelikteki “kesintisiz” ibaresinin kaldırılması ve üç yıl hizmet şartının MEB’in daha önce uyguladığı gibi “son üç yıl içerisinde 360 gün” gibi makul bir süreye düşürülmesi.

Aile birliğine katkı sunmak istiyorsak ve amaç üzüm yemekse yönetmelikte değişiklik zorunlu…
 

---

 

Kıssadan Hisse

“Düşmana karşı, diri bir kedi ölmüş aslandan iyidir.”

- Şeyh Şamil

 

---

 

Sorularınız:

 

Yazarın tüm yazıları için:

Yorumlar 7 Yorum