Eğitim Bir-Sen’in ajanlığı TBMM gündeminde

MEMURLAR- Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir yönetmelik değişikliği ile şube müdürlüklerinden okul müdürlerine kadar tüm yönetici kadrolarını performansa dayalı çalışmaya bağlı olarak rotasyona tabi tutmaya başlaması, torpil ve fişleme üzerinden ilerleyen yeni kadrolaşma dalgasına yol açtı. Muğla’da kazananlar, henüz mülakat yapılmadan belli olurken, Urfa’nın Birecik ilçesinde de Eğitim Bir-Sen tarafından hazırlanan ve sözlü sınav komisyonuna iletilen belge açığa çıktı. Belgede 64 kişinin adlarının karşısında görev yerleri, alanları, sendikal bilgileri, siyasi görüşleri ve yorumları yer aldı. Yorumlar arasında ise “üye değil”, “her zamanın adamı”, “kesinlikle değerlendirilmeli”, “tutarsız”, “güvensiz”, “Alevi militanı”, “her şekilde engellenmesi gereken biri” gibi notlar yazıldı.

Hükümetin eğitimde devletin elindeki bir ideolojik aygıt olarak otoriter, baskıcı ve gerici politikalarını uyguladığını, eğitim çalışanlarını ayrımcılığa ve kayırmacılığa tabi tuttuğunu söyleyen CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu:

Siyasal kadrolaşmanın ve tasfiye operasyonlarının nasıl yürütüldüğünü gösteren bu belgede yer alan görüşleri Eğitim Bir-Sen yetkilisi tarafından hangi sıfatla hazırlandığı ve kimlere, hangi hukuki dayanaklarla ulaştırıldığına ilişkin bir soruşturma Bakanlığınız tarafından başlatılmış mıdır?

Başlatmadıysanız ortaya çıkan bu belgeler hakkında soruşturma yapmayı düşünüyor musunuz?

Ortaya çıkan fişleme skandalı ve sözlü sınavda yapılan usulsüzlükleri iddia sahibi sendikalarla istişare ettiniz mi?

Görev süresi uzatılan müdürlerin sözlü sınavla belirlenmesi sürecinde yapılan usulsüzlük ve fişlemelerle ilgili bakanlığınıza ulaşan herhangi bir belge var mı?

Ortaya çıkan fişleme skandalı ve usulsüzlüklerle ilgili hangi önlemleri almayı düşünüyorsunuz?

Bu fişlemelerden kaynaklı bakanlığınız tarafından sözlü sınav sonrası değerlendirmeye tabi tutulup rotasyon uyguladığınız müdürler var mı?

Öğretmenlere yönelik bir rotasyon sürecine girmeyi düşünüyor musunuz?

Düşünüyorsanız Bakanlığınızın, on binlerce eğitim emekçisini rotasyona tabi tutmak istemesi, her konuda olduğu gibi bu konuda da siyasal referansların ve hükümete yandaş sendikanın isteklerinin belirleyici olabileceğini düşünüyor musunuz?

Bakanlığınızın öğretmenleri rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler noktasında plan ve projeleri var mı?

Rotasyon uygulamalarının öğretmenlere ve ülke ekonomisine ne kadar yük getireceği Bakanlığınız tarafından hesap edilmiş midir?

Ailelerin eğitim gören çocuklarının ve başka alanlarda çalışan eşlerinin durumu ve yaşayacakları mağduriyet düşünülmüş müdür?

Öğretmenlere Rotasyon getirilirse yıllarca şehir merkezlerinde çalışanların hakları ile köylerde ve ilçelerde çalışıp, il merkezine gelen öğretmenlerin bu uygulamayla hakları ne derece korunacaktır?

Rotasyon uygulamasının benzeri gelişmiş ya da gelişmekte olan herhangi bir ülkede uygulanmakta mıdır? Uygulanıyorsa nasıl uygulanmaktadır? Bakanlık bu konuda nasıl bir hazırlık yapmıştır?