Sağlıkta skandal uygulama
Paran varsa 1 haftaya, yoksa 1,5 yıl sonra hastane randevusu..
MEMURLAR - MR ve tomografi çekimi için İstanbul
Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nin, hastalara
bir buçuk yıl sonrasına gün verdiği ortaya çıktı. Fakat hasta 140
lira ücret ödemeyi kabul ederse bu süre bir haftaya kadar
iniyor.
Hastanenin bu uygulamasına tepki gösteren karaciğer kanserine
yakalanan Z.H.da mağdurlardan biri. Hastaneden randevu almaya
çalışan Z.H. yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ücretsiz olarak MR
çektirmek istersem 1 buçuk yıl sonraya randevu veriyorlar. Ben o
zamana kadar ölürsem ne olacak?
Sağlıkta dönüşüm diye bize söyledikleri yeniliklerden biri de
yıllarca kuyruk beklemek. Karaciğerimde tümör var ve doktorum MR
çektirmemi istedi. Ücretsiz olarak 1,5 sene sonra randevu
veriyorlar. Ama 140 lira verirsem mart ayına bana randevu
verebileceklerini söylediler.”
Tomografi çektirmek isteyen başka bir hasta da T.U. Devlet
hastanesinin artık özel hastane gibi çalıştığından yakınan T.U.
“Tomografi çekimi için 140 lira istediler. Bana ücretli olarak
istiyorsan bir hafta sonraya randevu veririz dediler. Ücretsiz
olarak ise tam 1 buçuk yıl sonraya randevu veriyorlar. Hasta
olmayan adamı hasta eden sistem yapmışlar.” diyor. İÜ İstanbul Tıp
Fakültesi kayıt masasında çalışan bir memur, “MR ve tomografi
çekimleri için yakın bir tarihte ücretli veriyoruz fakat ücretsiz
olarak 1 buçuk yıl sonraya yani 2016 yılı Ağustos ayına randevu
veriyoruz.” ifadelerini kullanıyor. Hastane yönetimi ise konuyla
ilgili açıklama yapmaktan çekindi.
Kamu insan hakları açısından suç işleniyor
Parası olanın sağlık hizmetine ulaştığını belirten Hasta Hakları
Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, “Eğer doktor kendi
bilimsel yöntemleri ile teşhisini yapamadıysa bunun sonucunda MR ve
tomografi şart ise 1 buçuk yıl sonraya gün verilmesi hasta
açısından teşhis ve tedavide gecikmeye sebep olduğu için kamu insan
hakları açısından ihlal. Parası olmayanın ulaşamadığı bir sağlık
sistemine doğru gidiliyor.” diye konuşuyor.
Sağlık hizmetinin ülkede yaşayan her yurttaşa eşit bir şekilde
verilmesi gerektiğini belirten Demir, şöyle konuşuyor: “Bir buçuk
yıl sonra MR ve tomografi çekimi, hastayla alay etmek, dalga geçmek
demek. Hatta hastayı ölümle yüz yüze bırakmak demek. Düşünün ki bir
hasta geliyor size ve o hastanın beyninde bir tümör olduğunu, yani
vücudunun herhangi bir yerinde tomografi ile teşhis ediliyorsa, 1
buçuk yıl içerisinde bu hastalık geri dönüşüm olmaksızın
ilerleyecektir ve tedavi edilmesi daha maliyetli hale gelecektir.
İstanbul’daki MR ve tomografi çektiren hasta sayısı, İngiltere’nin
toplamından daha fazla. Aslında doktorlar MR ve tomografi yöntemini
kısmen devletin kasasından para çıkarma yöntemi olarak
çıkarıldığını söyleyebiliriz. Çünkü muayene ederek anlayabileceği
teşhisleri yapmıyor. MR ve tomografi çekimi için dışarıdaki özel
şirketlere yönlendiriyor. Özel kuruluşlar da doktorlara prim
veriyor.”