Karpal tünel sendromu nedir hamilelikte tedavisi nasıl?
Hamilelikte yaşanan karpal tünel sendromunun tedavisi hakkında Profesör Hakan Güneş bilgi verdi. Karpal tünel sendromu nedir belirtileri ve tedavisi nasıldır?
Hamilelik döneminde oluşabilecek Karpal Tünel sendromunda, gerek anne gerekse bebeğin sağlığını gözeterek kişiye özel bir tedavi planlanması gerekiyor.
Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi Ortopedi ve El cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Hakan Gündeş bu hastalık hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
KARPAL TÜNEL SENDROMU NEDİR?
Hamilelik sırasında da gözlenebilen, hastalarımıza 'bir çeşit sinir
sıkışması' olduğunu söylediğimiz, ellerde uyuşma, güçsüzlük
ve gece uyandıran ağrı gibi şikayetlere “Karpal
Tünel Sendromu” adı verilmektedir.
ELLERDEKİ AĞRININ SEBEBİ
Ellerimize hayat veren üç sinirden biri olan MEDİAN SİNİR el bileği
seviyesine geldiğinde bir tünelin içinden geçer. Tüneli oluşturan
duvarların daralması veya tünelin içinin kalabalık hale gelmesi
sinir üzerinde baskı oluşturur. Ellerimizi bir bahçe, median siniri
bahçeyi sulayan bir hortum ve hortumdan akan suyu da elektrik
iletimine benzetelim. Karpal Tünel Sendromu'nu bahçeyi sulayan
hortumun üzerine ayağınızla basmanıza benzetebiliriz. Su akımı
azalır yani elektrik akımı düşer. Bahçede su azlığından kuraklık
oluşması gibi biz de bu elektrik akımının azalmasını ellerde
uyuşma, ağrı, güçsüzlük ve beceriksizlik olarak hissederiz.
KARPAL TÜNEL SENDROMU NEDEN OLUR?
Karpal Tünel Sendromu'nun bir çok nedeni vardır. El bileğinin sık
ve tekrarlayan hareketler ile kullanılmasını (müzik aleti,
bilgisayar, ev işleri v.b) hortumun yani sinirin hor
kullanılması sonucu hasar görmesine benzetebiliriz. Bunun dışında
diyabet ve hipotiroidi (tiroid bezinin
az çalışması) gibi hastalıklar sinirin kendisini
beslenmesini engeller ve hasara yol açar.
Gebelik sırasında gözlenen sıkıntılar, tüm vücutta olduğu gibi sinirin geçtiği kanalda da ödem oluşması ve sinirin baskıya uğraması sonucu ortaya çıkar. Yani sinirin geçtiği tünelin içi kalabalık hale gelir. Bu durum tahmin edebileceğiniz gibi genellikle hamileliğin ilerleyen dönemlerinde gözlenmektedir.
KARPAL TÜNEL SENDROMU BELİRTİLERİ
Median sinir baş, orta ve işaret parmaklarından sorumlu olduğu için
bu bölgede uyuşma hissi ve ağrı ilk bulgulardır. Yıllar önce
yapılan çalışmalarda el bileği büküldüğünde sinirin geçtiği kanalın
daha da daraldığı tespit edilmiştir. Uyurken el bileğimiz bükülü
pozisyona geldiği için geceleri uyuşuk el ile uyanma ve elimizi
sallayarak uyuşukluğu ortadan kaldırma refleksi de en sık gözlenen
bulgulardandır.
Uygun zamanda tedavisine başlanılamayan durumlarda elektrik
akımının azlığı nedeni ile ellerimizdeki kaslarda erime (atrofi)
gözlenir. Bu aşamada güçsüzlük, düğme iliklemek gibi beceri
gerektiren işlerde zorlanma ve eldeki eşyayı düşürmeler başlar.
KARPAL TÜNEL SENDROMU TANISI
Doğru tanı için en önemli yöntem iyi ve detaylı bir muayenedir.
Sinirin sıkıntıda olduğu tespit edilir ise sinir iletim testi (EMG)
yaptırılması uygun olur. Bu test sinirin gerçekten el bileğinde
sıkıntıda olup olmadığını ve sıkıntının ciddiyeti konusunda bize
önemli bilgiler verir. Bazı nadir durumlarda sinirin çok
yukarılarda da (boyun fıtığı gibi) sıkıntıya girdiği ortaya
çıkabilir. Gene bu durumu aynı su hortumuna uzak aralıklarla iki
ayrı yerde baskı yapılmasına benzetebiliriz. Bu durumda boyundaki
yapıların durumunu gözlemek için Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR)
tetkiki istenebilir
Bunun dışında bilinen altyapı problemleri olan kişilerde kan şekeri, tiroit hormon seviyeleri, kan sayımı gibi tetkikler yapılmalıdır.
Bu verileri değerlendiren doktor, tanıyı kesinleştirdikten sonra
hastalığın tedavisini planlar.
KARPAL TÜNEL SENDROMU TEDAVİSİ
Tedavi aşamasında önemli olan karpal tünel sendromunun kendi başına
bir hastalık değil, bulgular bütünü olduğunu kavrayabilmektir.
Altta yatan çeşitli türde sıkıntılar median sinirin elektrik
iletimini bozabilir. Dolayısı ile tedavi her hastanın özel durumuna
göre planlanmalıdır. Örneğin diyabet hastası olduğu bilinen bir
kişide öncelik kan şekeri seviyesinin normal düzeylere indirilmesi
olmalıdır.
Hamileliğin son aşamalarında ortaya çıkan bulgularda genellikle el bileği ekleminin az kullanılması ve gece uyurken bükülü pozisyona gelmemesi hedeflenir. Bu amaçla el bileğini doğal pozisyonda tutan ateller uygulanabilir. El bileğine yük veren ve median sinirin sıkışmasına sebep olan hareketler engellenir. Hamilelik döneminde ilaç kullanımı hem hekim hem de hasta tarafından çok sevilen bir uygulama değildir. Bu nedenle ağrıyı azaltmak amacı ile yüzeyden uygulanan kremler ve bebeğe zarar vermeyecek parasetamol türevi ilaçlar tercih edilmektedir.
EMG testi her hastada istenmeyebilir, burada hekimin muayene
bulguları önemlidir. Bu aşamada en önemli nokta anne adayının sık
aralıklarla takip edilmesidir. Özellikle hamileliğin son üç ayında
ağrı ve uyuşma dayanılmayacak boyutlara gelebilir. Bu durumda bilek
bölgesine steroid enjeksiyonu uygulanabilir. Hastalarımızın büyük
çoğunluğu bu tedavi uygulamalarından klinik olarak olumlu sonuç
almaktadır.
Ben de dahil el cerrahlarının tecrübeleri ile oluşan genel kanısı,
doğum sonrası şikayetlerin dramatik bir biçimde kaybolacağı
yönündedir. Bu nedenle yukarıda belirtilen tedavi yöntemleri dışına
çıkmak (cerrahi gibi) çok arzu edilen bir durum değildir.
Son yıllarda yayınlanan bilimsel çalışmalar, doğum sonrası şikayetlerin oldukça azaldığı hastalarda dahi bir miktar kalıcı sinir hasarının tespit edildiğini göstermiştir. Bununla birlikte hamilelik sırasında cerrahi tedavi kararının anne adayı ve bebeğe az da olsa stres yükleyen bir uygulama olduğunu da düşünmekteyiz. Çok nadiren sinirin kalıcı olarak hasar göreceğini düşündüğümüz akut ve ağır vakalarda ise cerrahi uygulamanın en uygun tedavi seçeneği olmaktadır.
Gebelik sonrası annenin üçüncü ve altıncı haftalarda kontrol edilmesi olası kalıcı hasarın önlenmesi açısından önemlidir. Bunun dışında gebelik sırasında aralıklarla kontrol ve şikayetlerin beklenmedik şekilde artması durumunda kontrol süresini beklemeden doktorunuza başvurmak bu dönemi sıkıntısız atlatmanız açısından en yararlı önlemlerdir.