Okullarımızın huzuru kaçmasın!
DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, ‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği’ne karşı başlatılan ‘sivil itaatsizlik’ eyleminin okul kamplaşmalara neden olmaya başladığını söyledi.
Türkiye genelinde okullarda birçok kadın öğretmenin derse
başörtülü olarak girmesi, erkek öğretmenlerin kravatlarını
çıkarması ve memurların işyerlerine serbest kıyafetle gitmesinin
ardından özellikle bazı okullarda öğrenci ve öğretmenler arasında
ayrışmalar yaşandığı için velilerin tedirgin olduğuna dikkat çeken
DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “12 Eylül darbe mirası
mevcut kıyafet yönetmeliğini işlevsiz kılmak için Anayasa yahut
kanun değişikliğine ihtiyaç yoktur. Türkiye’nin özgürleştiği ve
büyük bir özgüvenle kendi sorunlarını kendisinin çözmeye başladığı
bu süreçte Başbakan Erdoğan’dan demokratik bir adım atarak, kamuda
serbest kıyafet uygulamasını meşrulaştıracak bir yönetmelik
çıkarmasını istiyoruz” dedi.
ÇÖZÜM ÇOK BASİT!
Basit bir yönetmelik değişikliği ile yaşanan karmaşa ve
kamplaşmaların ortadan kaldırılacağını ve Anayasa değişikliği
sürecinde de ‘Serbest kıyafetle ve başörtüsüyle kamuda görev
yapılabileceği’ yönünde bir ifade ile sorunun tamamen
çözülebileceğini kaydeden Gürkan Avcı, şunları söyledi;
HERKESE ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ
Başörtüsüne özgürlük için ‘10 Milyon İmza’ kampanyasına sendika
olarak 30 bin imza ile destekte bulunduk. 18 Mart Pazartesi günü
başlayan Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ne karşı sivil itaatsizlik
eylemlerini sendika olarak destekledik. Milli Eğitim Bakanı Sayın
Nabi Avcı’dan da öğrencilere tanınan kıyafet serbestliği
doğrultusunda yarım kalmış adımı tamamlayarak tüm eğitim
çalışanlarına kıyafet özgürlüğü tanımasını istedik. Demokrat
eğitimcilerin, bağımsız sendikacıların çatı örgütü olan DES,
yalnızca başörtüsüne değil herkese kıyafet özgürlüğü ve herkes için
demokrasi istiyor.
DEVLET KAMU HİZMETLERİNİN NİTELİĞİNE KAFA
YORSUN
Türkiye Cumhuriyeti Devleti akıl almaz yasaklar, çağdışı
uygulamalar ve devletin bekası bahane edilerek üretilmiş vehimlerle
artık yoluna devam edemez. Türkiye inançlar, özgürlükler ve
demokratik haklar üzerindeki baskı ve yasaklardan tamamen
kurtulmalıdır. Devlet öğrencinin, öğretmenin, memurun ve
vatandaşın kılık kıyafetiyle uğraşmaya artık son vermeli, eğitimin
ve kamu hizmetlerinin niteliğini artırmayla ve memurların mesleki,
mali sorunlarını çözmeyle ilgilenmelidir.
Devletin memurların giyim kuşamıyla uğraşmasını değil, kamu
görevlilerinin kangren haline gelmiş özlük ve ekonomik sorunlarını
çözmesini, düşük ücretler, tayin ve terfilerde yaşanan
adaletsizlikler ve eşitsizlikci politikalarını revize etmesini
istiyoruz. Memurlara İLO standartlarında bir sendika yasası, grev
ve siyasete katılma hakkı vermesini istiyoruz. Devlet kılık
kıyafetimizle değil bu sorunlarımızla uğraşsın. Gerçekleştirdiği
reformları ve icraatlarını memurlar eliyle vatandaşa kamu hizmeti
olarak sunmak zorunda olan hükümete sesleniyorum. Memurların bu
sorunların çözümü kamu hizmetlerinin daha verimli, kaliteli ve
memnuniyetli olmasına büyük hizmet edecektir.
OKULLAR HUZURSUZ
Bazı okullarda kimi sendika üyesi idareciler, öğretmenler ve hatta
öğrenciler bu ayrışmaların tehlikeli boyutlara ulaşmasına adeta
alet oluyor ve istismarlara adeta çanak tutuyor. Terör
örgütüne yakınlığı ile bilinen bir sendika başörtülü öğretmen ve
öğrencilere karşı Atatürk rozeti dağıtarak adeta takiyye yapıyor,
kışkırtmalara davetiye çıkarıyor. Öğretmenler bu kamplaşmanın dolgu
malzemesi olmak istemiyorlar. Öğrencilerin kullanılmasından
rahatsız olan veliler bu sanal gerginlikten oldukça
rahatsızlar. Bu nedenle Başbakan Sayın Erdoğan’ı ve Milli
Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’yı göreve davet ediyor, bu gereksiz
gerginliklere ve kamplaşmalara neşter vuracak demokratik adımları
biran önce atmasını istiyoruz.