Öğretmenin nöbet ücreti talebine onlar da katıldı

Eğitim-Bir-Sen, öğretmene nöbet ücreti ödenmesi için 81 ilde imza kampanyası başlattı. Eğitim-Sen'in ardından, Türk Eğitim-Sen ve şimdi de Eğitim-Bir-Sen de eklendi, nöbete ücret isteniyor.

MEMURLAR - Eğitim-Bir-Sen, karşılıksız nöbet görevine hayır demek; ek ders esaslarındaki adaletsizliğin giderilmesini haykırmak; uzun süredir iyileştirme yapılmayan öğretmenlerin ek ders ücretlerinin iki katına çıkarılmasını, sınav görev ücretlerinin artırılmasını, halk eğitim merkezleri ve okullarda ücretsiz olarak verilen takviye kurslarında görev alan memur ve hizmetlilerin fazla çalışmalarının ücretlendirilmesine yönelik talebini bir defa daha dillendirmek için 81 ilde basın açıklaması yaparak, imza kampanyası başlattı.

Eylemin Ankara'daki adresi Milli Eğitim Bakanlığı oldu. YKM önünde toplanan Genel Yönetim Kurulu, Ankara Şube yönetimleri ve üyeler, "Angaryaya Hayır", "Nöbet Görevi İçin Ücret İstiyoruz", "Ek Ders Birim Ücreti Artırılsın" sloganları eşliğinde Bakanlığın önüne kadar yürüdü.

Burada bir açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 439 sayılı Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanun gibi, öğretmenlerin görev ve sorumluluklarını tanımlayan temel kanunlarda hiçbir şekilde yer almayan öğretmenin nöbet yükümlülüğünün sadece üç yönetmelikte (Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ile Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği) yer aldığına dikkat çekerek, "Kanuni dayanağı olmayan bir çalışma şartı yönetmelikle öğretmenlerimize dayatılmaktadır. Normlar hiyerarşisinde Anayasa ve kanunların altında yer alan yönetmeliklerin kanuni düzenlemeleri genişletmek ve değiştirmek gibi bir işlevleri bulunmamasına rağmen normlar hiyerarşisi içinde daha üst nitelikte norm olan Anayasa ve yasaya uygunluğu zorunlu bulunan yönetmeliğin, kanunda bulunmayan öğretmene nöbet görevini, yasal düzenlemeleri genişleterek uygulanır hale getiremeyeceği açıktır. Kısacası öğretmenlerimiz, hukuka ve kanuna aykırı bir görevle sorumlu kılınmışlardır. Diğer taraftan, bu görev için hiçbir ilave ücret ödenmemekte, yani karşılığı ödenmemiş bir emek öğretmenlerimizden beklenmektedir" dedi.

Öğretmenlik mesleğinin asli bir unsuru olmayan ancak buna rağmen sorumluluğu son derece geniş olan söz konusu görevin idari nitelikli bir görev olduğunu, bu itibarla mesleğin ifasını doğrudan ilgilendirmeyen bu türden tedbirlerin öğretmenlerin üzerine yıkılmaması gerektiğini kaydeden Özer, "Bu nedenle, temizlik ve güvenlik gibi, okul ortamının, öğrencilerin güvenliğinin ve esenliğinin sağlanması noktasında eğitim-öğretime yardımcı bir unsur niteliğinde olan bu görevin öğretmen haricindeki görevlilerce yürütülmesi kamu hizmetinin doğası gereğidir. Anayasa'nın 'Ücrette adalet sağlanması' başlıklı 55. maddesinde, 'Ücret, emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır' hükmü, 'Zorla çalıştırma yasağı' başlıklı 18. maddesinde ise 'Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır' hükmü yer almaktadır. Hal böyleyken, yönetmelik zoruyla ceza tehdidi altından zorla nöbet görevi verilmesinin ve karşılık olarak hiçbir ücret ödenmemesinin angarya niteliğinde olduğuna kuşku yoktur" şeklinde konuştu.

Kamu kurumlarındaki her nöbet görevinin bir karşılığı bulunduğunu belirten Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı eğitim kurumlarında nöbet görevinin bir karşılığının olmamasının izah edilecek bir tarafı yoktur. Toplu sözleşme masasının yanı sıra Kasım 2013, Mart 2014 ve Kasım 2014 Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarına da taşıdığımız 'Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için ek ders ücreti ödenmesi' yönündeki talebimizin geçen süre zarfında karşılanması noktasında somut bir adım atılmaması üzerine haklı davamızda kamuoyu bilinci oluşturmak ve acil çözüm bekleyen sorunu konunun muhataplarının dikkatine sunmak amacıyla böyle bir kampanya başlattık. Angaryaya hayır diyor, nöbet görevi için ücret istiyoruz."

Ek Ders Esaslarındaki Eşitsizlik Giderilmeli, Ders Ücretleri İki Katına Çıkarılmalıdır

"Karşılıksız nöbet görevinin yanında bir başka sorun ise ek ders esaslarındaki adaletsizlik ve uzun süredir öğretmenlerin ek ders ücretlerinde iyileştirme yapılmamasıdır" diyen Ahmet Özer, şunları söyledi: "Milli Eğitim Bakanlığı, iki yıl önce sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliği bir türlü yapamadı. Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hala değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika olarak hazırlayıp Bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınarak, gereken mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları sorunu bir an evvel çözüme kavuşturulmalıdır. Hala 10 TL'nin altında olan ek ders birim ücreti iki katına çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır."

Memur ve Hizmetlilerin Fazla Çalışmaları Ücretlendirilmelidir 
Sınav görev ücretlerinin artırılması, halk eğitim merkezleri ve okullarda ücretsiz olarak verilen takviye kurslarında görev alan memur ve hizmetlilerin bu fazla çalışmalarının ücretlendirilmesi konusunda da ivedilikle düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Özer, toplanacak imzaları Kamu Personeli Danışma Kurulu Mart Toplantısı gündemine taşıyacaklarını sözlerine ekledi. 
Açıklamanın ardından Ahmet Özer ve üyeler, imza formunu imzalayarak kampanyayı başlattılar.