'Atanamayan öğretmenler' ayıbı!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu kavramı ayıpladı ve iktidarı öğretmenlere değer vermemekle suçladı. Kılıçdaroğlu. 21. yüzyılın Türkiyesi'nde, "Olması gerekenin Öğretmenin öğrenciyle buluşmasını sağlamaktır" dedi.
"Öğretmenleri Sorunları ve Ataması Yapılmayan
Öğretmenler" konferasında katıldı CHP lideri.
Türkiye'de öğretmenlerin sorunlarıyla boğuşan bir alana
hapsedildiğini söyledi. İktidarın öğretmenlere ilişkin parlak
laflar ettiğini belirtti ve öğretmenlere gerekli değerin
verilmediğini, öğretmenlerin sorunlarının çözülmediğini
kaydetti.
Kılıçdaroğlu, ''İş yapan, görevinin başında olan öğretmen''
ile ''Atamasını bekleyen öğretmen'' olmak üzere iki tür öğretmen
olduğunu söyleyerek öğretmenleri birlik olmaya çağırdı.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
''Eskiden böyle bir kavram yoktu. 'Atama bekleyen
öğretmenler' kavramı çıktı. Bir kişi değil, yüz kişi
değil, binlerce kişi bekliyor. İntihar eden, atamasını bekleyen
öğretmenlerden söz etmiyorum, o farklı bir dram. Neden Türkiye'de
'atanamayan öğretmen', 'atamasını bekleyen öğretmen' kavramı
var. Okuyacak çocuğumuz mu yok? Var. Onlara ders
verecek öğretmenimiz mi yok? O da var. Ama eğitimin
tabanını oluşturan bu iki temel unsuru yan yana getirecek bir
siyasi irade yok. 'Atama bekleyen öğretmen' kavramının 21. yüzyılın
Türkiyesinde olmaması gerekir. Olması gereken, öğretmenin
öğrenciyle buluşmasını sağlamaktır. Temel görevimiz budur.
Sanmayın ki sadece öğretmenlerin sorunları var. Milli Eğitim
Bakanlığı, adı üstünde 'milli', adı üstünde 'eğitim', adı üstünde
'bakanlık'. Gerçekten de bu bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı
işlevini mi görüyor? Bu bakanlığın yatırım bütçesi
ne? OECD üyesi ülkelere bakın. Dersliklerdeki öğrenci
sayısı ortalama 22, bizde bunun iki katı. Yatırıma
yeteri kadar zaman, para ve emek ayrıldı mı? Hayır. Eğer eğitime
yeteri kadar yatırım yapmazsanız, ülkenin geleceğinden çalıyorsunuz
demektir.''
"ERDOĞAN'DAN RANDEVU BEKLİYORLAR"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın,
''TOKİ'deki yolsuzlukları açığa
çıkardım'' yönündeki açıklamalarını anımsatan
Kılıçdaroğlu, ''Verdiği rakamlar gerçekten çok büyük rakamlar. Hem
koltuğunda oturacaksın hem eğitime yatırım yapmayacaksın hem
birileri malı götürecek. Sen oturacaksın, şikayet edeceksin. Sorun
çözmesi gereken noktada bulunanlar eğer şikayet ediyorlarsa,
onların bu ülkeye vereceği bir şey yoktur'' diye konuştu.
Atama bekleyen öğretmenlerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan
randevu beklediğini ancak alamadığını dile getiren Kılıçdaroğlu,
''Eğer Türkiye bugün demokrasisini yeteri kadar geliştirememişse,
öğretmene yeteri kadar yatırım yapmadığı içindir. Bunu herkesin
bilmesi lazım. Bir öğretmenin ortalama aylığı bin 750 lira. Bu
eğitim düzeni toplumu geleceğe sağlıklı taşıyamaz. Eğer bir
öğretmen 'ben ay başını nasıl getireceğim' diye düşünüyorsa gücünü
ve emeğini çocuğa veremez'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları
kaydetti:
''Eğer bu ülke Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında, 1921'de Çocuk
Esirgeme Kurumu'nu kurmuşsa, 1925 yılında Kayseri'de uçak
fabrikasının temelini atmışsa, 1934 yılında Kayseri'den kalkan uçak
Ankara'ya inmişse ve o uçağı biz yapmışsak ve o yılların öğretmeni
asla ve asla paraya ihtiyaç duymayan bir konumdaysa ve ülkenin o
yoksul koşullarda öğretmene verdiği değer bilinirken, 21.
yüzyılda 'ben öğretmene para vereceğim ama benim param
yoktur' diyorsa buna kesinlikle inanmayın. Bu, bir siyasi
tercih meselesidir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Öğretmenlerin de
kabul etmemesi lazım. Parçalı yapıyı kabul etmiyoruz. Öğretmenler
çok parçalı bir yapı sergiliyor. Öğretmenlerin önce ülkenin
çıkarları, çağdaşlaşma, uygarlaşma ve Batı'nın egemen güçlerine
karşı onurlu bir Türkiye konusunda görüş birliği içinde olmaları
lazım. Parçalı yapı, 'böl, yönet'e zemin hazırlar.
Bölerseniz, istediğiniz gibi yönetirsiniz. Öğretmenlerin
bölünmemesi lazım.''