Açıköğretimde YÖK'e rağmen bütünleme yok!
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi, YÖK kararına rağmen öğrencilerine bütünleme hakkı vermedi.
Kurum, gerekçe olarak akademik takvimdeki yoğunluğu
gösterdi. Öğrenciler, YÖK'ü faks ve mail yağmuruna
tuttu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), bütün üniversitelerin öğrencilerine
bütünleme sınavı hakkı tanınması zorunluluğu getirdi. Ancak
yaklaşık 2 milyon öğrencisiyle dünyanın en büyük eğitim
kurumlarından olan Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nin,
YÖK'ün bu kararına uymadığı öğrenildi.
Açıköğretim sınav takviminde bütünleme sınavına yer vermeyen
üniversite, güz dönemi ara sınavın 05-06 Ocak, dönem sonu sınavının
ise 09-10 Şubat 2013 tarihinde yapılacağını duyurdu. YÖK'ün verdiği
bütünleme hakkı, üniversite tarafından uygulanmayınca öğrenciler
tepki gösterdi. Bütünleme sınav haklarının verilmesini istedi.
YÖK, KARARINI HAFTAYA VERECEK
Sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getiren öğrenciler, sınav
hakkının geri verilmesi için imza kampanyası başlattı. Bunun yanı
sıra, YÖK'ü faks ve mail yağmuruna tuttu.
YÖK kaynaklarından edinilen bilgiye göre, sorunun çözümü için bir
çalışma başlatıldığı, nihai kararın önümüzdeki hafta açıklanacağı
belirtildi.
Öğrencilerin mağduriyetine sebep olan Anadolu Üniversitesi'nden
BUGÜN'e yapılan açıklamada, gerekçe olarak sınav takvimindeki
yoğunluk gösterildi. "Bütünlemeleri sınav takvimine sığdıramadık,
bundan sonra da bütünleme yapmayacağız" diyen üniversite daha
detaylı bir açıklama yapmaktan kaçındı.
'MADDİ İMKANLARIMIZ KISITLI'
Öte yandan, mağdur olduğunu düşünen öğrenciler, ortak bir yazılı
açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "AÖF öğrencileri
olarak bizler, birçoğumuz maddi imkânsızlıklar neticesinde örgün
bir eğitim görememekte ve hem çalışıp hem okumak zorundayız.
Eve çoğu zaman geç saatlerde yorgun argın gelmekte ve derslerimize
çalışmakta zorlanmaktayız. Bunun üstüne Anadolu Üniversitesi
Senatosu, YÖK'ün bize tanıdığı bütünleme sınavı hakkını vermemekle
bizleri derslerimizi geçememe riskiyle karşı karşıya bırakmakta ve
zaten kısıtlı olan imkanlarımızı daha çok zorlamaktadır"
denildi.