Nakil davası açacak memur ne yapmalı?
Nakle dava açacak memur, neye dikkat etmeli? İşte 657 sayılı Kanunun 76. maddesinde yer alan hükümler...
657 sayılı Kanunun 76. maddesinde "Kurumlar, görev ve
unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle
memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci
maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya
başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmü yer
almaktadır.
Bu hükme dayanılarak, memurun görev yeri değiştirilebilmektedir.
Ancak buradaki takdir yetkisi sınırsız değildir. Yani bir kurum
dilediği şekilde bir memurun görev yerini değiştiremez. Yapılacak
her işlem, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır.
Her idari işlemin bir sebebi olup, bu sebep idareyi mevzuat işlemi
tesis etmeye sevk eden olaydır. İdari işlemin yargısal denetiminde
ise;
1- Sebebin gerçek olup olmadığı,
2- Gerçek ise işlemin tesisini gerektirip gerektirmediğine,
bakılmaktadır.
Hem mahkemler hem de kişiler hukuki süreçlerde, bu detaya
bakmaktadır. Aşağıda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde yaşanan
naklen atamaya dair bir mahkeme kararı bulunmaktadır.
Davacı, sebepsiz olarak atandığı, takdir yetkisinin objektif, kamu
yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılmadığı
gerekçesiyle, işlemin iptalini istemektedir.
Kurum ise davacının müdürlük içerisinde personeli ile uyumlu
çalışmadığı, performansının düşük olduğu, müdürlüğe yeterli desteği
sağlamadığına ilişkin olarak hakkında soruşturma raporu olduğunu,
bu nedenle de yevmiyesi 5000'in altında olan bir müdürlükte
çalıştırılması yönünde bir teklif getirildiğini belirterek, işlemin
bu soruşturmaya uygun olarak tesis edildiğini belirtmiştir.
Mahkeme ortada işlemin tesisine gerekçe oluşturan bir sebep olduğu
ve bu sebebin işlemin tesisi için gerekli olduğuna kanaat getirip
idareyi haklı bulmuştur.
İŞTE MAHKEME KARARI
DOSYA NO:641-04-12-301
T.C.
MERSİN
1.İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO: 2012/11
KARAR NO: 2012/1 198
DAVACI:
DAVALI: TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/ ANKARA
DAVANIN ÖZETİ: Mersin ili, Toroslar Tapu Müdürlüğünde memur olarak
görev yapan davacının, Adana ili, İmamoğlu Tapu Müdürlüğüne memur
olarak naklen atanmasına ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
12. Bölge Müdürlüğünün 19.12.2011 tarih ve 3899 sayılı işleminin;
sebepsiz olarak atandığı, takdir yetkisinin objektif, kamu yararı
ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılmadığı, hukuka aykırı
olduğu iddia edilerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı hakkında düzenlenen 17.08.2011 tarihli
İnceleme Raporunda, 01.01.2011-16.08.2011 tarihleri arasında
çalışma performansının değerlendirilmesi sonucu çalışma veriminin
çok düşük olduğu, görev yaptığı müdürlüğüne yeterli desteği
sağlayamadığı, yevmiyesi 5000'in altında bir müdürlükte
değerlendirilmesi yolunda getirilen teklife dayalı olarak yapılan
naklen atama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek
davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Mersin 1. idare Mahkemesi'nce dava dosyasındaki bilgi
ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, Mersin ili, Toroslar Tapu Müdürlüğünde memur olarak görev
yapan davacının. Adana ili, İmamoğlu Tapu Müdürlüğüne memur olarak
naklen atanmasına ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 12.
Bölge Müdürlüğünün 19.12.2011 tarih ve 3899 sayılı işleminin iptali
istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76 ncı maddesinin 1 inci
fıkrasında; "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden
kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro
derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst,
kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen
atayabilirler." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Personeli Yer
Değiştirme Suretiyle Atanma Esaslarına Dair Yönetmeliğin, "Hizmet
Gereği Atama" başlıklı 9. maddesinde; "Zorunlu görülen hallerde,
hizmetin önemi ve gereği gözetilerek, personelin bulunduğu
bölgedeki fiili hizmeti tamamlanmadan, aynı bölgedeki başka bir
hizmet birimine ataması yapılabilir." yolunda düzenleme
getirilmiştir.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri ile memurların atamaları
konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, söz konusu
yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek
kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciinde saptanması
halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve
amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği
yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Mersin ili, Toroslar Tapu
Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasanın
4/B maddesi kapsamında sözleşmeli olarak görev yaptığı dönemdeki
fiilleri nedeniyle hakkında düzenlenen 17.08.2011 tarihli inceleme
raporunda; davacının 08.07.2010 tarihinde Mezitli İlçesi Tece köyü
159 nolu parselde A Blok 6 nolu bağımsız bölümü aldığı ve
08.08.2010 tarihinde O. D. isimli vatandaşa devrettiği, ancak
taşınmazın alım ve satımı ile ilgili mal beyanında bulunmadığı, adı
geçenin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D-j maddesi
uyarınca "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde
bulunmaması" nedeni ile 1 yıl süre kademe ilerlemesinin
durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekiyor ise de, suçun
işlendiği tarih itibari ile sözleşmeli 4/B büro personeli olması
nedeni ile söz konusu cezanın uygulanması mümkün olamayacağından bu
ve buna benzer konularda daha dikkatli ve titiz davranması
hususunda yazılı dikkatinin çekilmesi gerektiği, idari yönden ise;
müdürlük içerisinde müdürlük personelleri ile uyum içerisinde
çalışmadığı, 1 Ocak 2011 ila 16 Ağustos 2011 tarihleri arasındaki
çalışma performansının değerlendirilmesi sonucu çalışma veriminin
çok düşük olduğu, müdürlüğüne yeterli desteği sağlayamadığı göz
önüne alınarak yevmiyesi 5000 in altında bir müdürlükte
değerlendirilmesi yönünde teklif getirildiği, 17.11.2011 tarihli ek
inceleme raporunda ise; davacının 08.07.2010 tarihinde Mezitli
İlçesi, Tece köyü, 159 nolu parselde A Blok, 6 nolu bağımsız bölümü
satın alarak 08.08.2010 tarihinde devrettiği, ancak süresi
içerisinde mal beyanında bulunmadığı anlaşıldığından bu konuda
22.08.2011 tarih ve 665.01/230 sayılı yazı ile savunmasının
istendiği, davacının savunmasında özetle; eşinden boşanmış tek
maaşla bir çalışan olarak kredi kartlarının limite dayandığını,
diğer borçlarını da daha düşük faizle ve tek bir yere borçlanarak
kapatabilmek için bu evin tapusunu üzerine aldığını, bu daireyi
düşük faizli bir kredi kullanarak bir kısmının kendisinin, bir
kısmını da satıcı müteahhittin kullanacağını ve kredi bitiminde bu
dairenin yüklenici tarafından satılacağını beyan ettiği, Bölge
Müdürlüğünce savunmasının yeterli görülmediğinin belirtildiği ve
suçun oluştuğu tarihte 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B
kapsamında sözleşmeli büro personeli olması nedeniyle disiplin
cezası verilmediği, ancak yazılı dikkatinin çekilmesinin uygun
görüldüğü, hâlbuki davacının kendi savunmasında ikrar ettiği üzere
almış olduğu dairede müteahhitle işbirliğine girerek menfaat
sağlayacağını açıkladığı, 26.08.2011 tarihli savunmasında vermiş
olduğu ifadeler etik bulunmadığından etik kurulunda
değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle işlem hacmi çok düşük
yevmiyesi az olan bir yerde kamu yararı ve hizmet gereği göz önüne
alınarak yer değişikliği yapılmasının uygun olacağı yolunda
teklifte bulunulduğu, anılan tekliflere dayalı olarak davacının
Adana ili, İmamoğlu Tapu Müdürlüğüne naklen atanmasına ilişkin
işlemin tesis edilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle
bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, dava dosyasında mevcut bilgi, belge ve yapılan inceleme
sonucu düzenlenen 17.08.2011 tarihli inceleme rapora ile 17.11.2011
tarihli ek inceleme raporunun bir bütün halinde
değerlendirilmesinden; davacının bir yüklenici ile kredi çekme
amacına ilişkin olarak anlaşarak 08.07.2010 tarihinde, usulen. Bir
daire satın aldığı ve 08.08.2010 tarihinde tapuda devrettiği ve
alım ve satımlarda mal beyanında bulunmadığı, öte yandan müdürlük
içerisinde müdürlük personelleri ile uyum içerisinde çalışmadığı,
01.01.2011 - 16.08.201 1 tarihleri arasında çalışma veriminin çok
düşük olduğunun saptandığı görülmektedir.
Bu durumda, kamu hizmetini etkin ve verimli olarak yürütmekle
yükümlü olan idarece yapılan incelemeler sonucu saptanan fiilleri
dikkate alınmak suretiyle bulunduğu tapu müdürlüğünde yıprandığı
anlaşılan davacının, takdir yetkisi çerçevesinde naklen atanmasına
ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri
yönlerinden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan
140,70.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar
tarihinde yürürlükte bulunan AAUT uyarınca 600,00.-TL avukatlık
ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine, tebligat
avansının artan kısmının karar kesinleştikten sonra davacıya
iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün
içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 15.11.2012
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.