2010 KPSS iddianamesinde son gelişme

2010 KPSS iddianamesinin kabulü halinde toplam sanık sayısı 384'e yükselecek, açılan dava sayısı da 3 olacak. İşte detaylar...

2010 KPSS soruşturması kapsamında, iddianamenin kabulü halinde 2010 KPSS'ye ilişkin açılan dava sayısı 3, toplam sanık sayısı ise 384'e yükselecek

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturma kapsamında 100 zanlı hakkında daha "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olmak", "resmi belgede sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından iddianame hazırlandı.

Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın, daha önce açılan davalarla birleştirilmesi talebiyle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği iddianamenin şüphelilerinin, 13 Mayıs'ta haklarında gözaltı kararı çıkarılan 100 kişi olduğu öğrenildi.

KAÇ KİŞİ GÖZALTINA ALINDI?
Savcı Erkman'ın talebi üzerine 35 ildeki 22'si kadın 100 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmış, zanlılardan 92'si gözaltına alınmış, 82'si tutuklanmıştı. Tutuklananlardan biri daha sonra MS hastası olduğu gerekçesiyle serbest bırakılmıştı.

Zanlılara "FETÖ/PDY üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlamaları yöneltilen iddianamede, 2010 KPSS eğitim bilimleri, genel kültür ve yetenek alanlarındaki soruların sınavdan önce elde edilerek dağıtıldığının, jandarma kriminal, emniyet bilişim uzmanlığı, TÜBİTAK raporları, şüpheli, şikayetçi ve tanık beyanlarına göre kesin olduğu kaydedildi.

Mahkeme heyetinin, iddianameyi değerlendirmeye başladığı belirtildi.


KPSS DAVALARI

İddianamenin kabulü halinde 2010 KPSS'ye ilişkin açılan dava sayısı 3, bu davalardaki sanık sayısı ise 384'e yükselecek.

KPSS'ye ilişkin soruşturmaları yürüten Savcı Erkman, ilk davayı 230 kişi hakkında 25 Aralık 2015'te açmıştı.

İddianamede, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından, Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada "örgüt" bağına da ulaşıldığı bildirilmişti.

İlk iddianamede, "Soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu kişiler haricinde sınava giren birçok adaya örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumundakilerin birlikte hareket ettiği, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu tespit edilmiştir. Delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü gerçekleştiği anlaşılmıştır." tespitinde bulunulmuştu.

SANIKLAR ARASINDA "CEMAAT BAĞI"
Sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğuna, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen açıklamada, profilleri, iş yerleri, mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları belirtilmişti.

İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS eğitim bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla, devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğratıldığı aktarılmıştı.

Hakkında dava açılan 54'ü tutuklu 230 sanık, ilk kez 21 Mart'ta hakim karşısına çıkmıştı. Davanın 26 Mayıs'ta görülen son celsesinde tutuklu 31 sanığın da tahliyesine karar verilmişti.

Bu davanın iddianamesinde "FETÖ/PDY kurucu ve yöneticiliği" ile suçlanan Mehmet Hanefi Sözen, eski Rektör Şerif Ali Tekalan ve Cemil Koca'nın da arasında bulunduğu bazı sanıkların halen yakalanmaları bekleniyor.

Savcı Erkman, KPSS soruşturması kapsamında ikinci davayı 15 Nisan'da açmıştı. Sanık sayısının 51 olduğu davada zanlılara aynı suçlamalarda bulunulmuştu. Bu davanın ilk celsesi, 8 Ağustos'ta görülecek.

KPSS soruşturması kapsamındaki son dava ise 26 Mayıs'ta ÖSYM'nin Soru Hazırlama Biriminde görevli 3 kişi hakkında açılmıştı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşma gününü 4 Ağustos olarak belirlemişti. İddianamede sanıklar İbrahim Kan, Şule Ülker ile İbrahim Usta'nın "FETÖ üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.