Üniversite reformu bir an önce yapılmalı
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 1980’lerin şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversiteleri yönetmenin, üniversitelerden bilgi ve teknoloji üretmesini beklemenin mümkün olmadığını belirtti.
Gündoğdu, yükseköğretim sistemine dönük reformun bir an önce
yapılmasını istedi.
Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen 4. Üniversite Yönetimleri
Toplantısı'nda konuştu. Gündoğdu, üniversitelerin bilim
üretememesinin, akademik özgürlüğünün olmamasının temel sebebinin;
devletin kesintisiz tasallutu altında kalması, ceberut bir zihniyet
tarafından yönetilmesi, hiçbir zaman bağımsız olamaması ve bağımsız
olmasına izin verilmemesi olduğunu söyledi.
Osmanlı’yla başlayan üniversite macerasının uzun ömürlü olmadığını
dile getiren Gündoğdu, “Tek tipleştirme politikalarını merkeze alan
devrimler döneminde Osmanlı’nın kurup geliştirdiği Darülfünun;
inkılâpları alkışlamadığı, özerk kalma mücadelesi verdiği için
kapatılmıştır. Yeni kurulan üniversiteler ise devlet ideolojisini,
vesayet anlayışını devam ettirecek, rejimin bekçiliğini yapacak
şekilde yeniden dizayn edilmiştir. Bu durum, Türkiye’de
millet iradesini seslendirmeye yeltenen partiler başta olmak üzere
özgürlük, sivilleşme ve demokrasi diyen bütün kurumların
susturulduğunu göstermektedir.” şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTELER REJİMİN PARÇASINA DÖNÜŞTÜ
Gündoğdu, 1980 darbesiyle getirilen YÖK yasasıyla üniversitelerin
rejimin kalelerine dönüştürüldüğünü, vesayetin ve yasakçılığın en
sert uygulandığı, farklı zulüm modelleri geliştiren merkezler
haline getirildiğini kaydetti.
İşkencenin her türlü yönteminin önce burada test edildiğini ve
testi geçen yöntemlerin bütün millete uygulandığını, ikna odaları
kurularak milletin evlatlarına zulüm edildiğini ifade eden Ahmet
Gündoğdu, “Birçok vatan evladı‘öz yurdunda garip, öz
vatanında parya’ konumuna getirilmiş, yüksek öğrenimini ya bırakmış
ya da yurt dışında devam etmek zorunda bırakılmıştır.
Ayrıca yurt dışına giden akademisyenler de damgalanmıştır. Anayasa
değişikliği referandumundan önce üniversiteler; milletin,
öğrencilerin, akademik kadroların hizmetinde olmamıştır.
Referandumdan sonra Türkiye’nin normalleşmesiyle birlikte
üniversitelerde de normalleşme süreci başlamıştır. İnşallah,
yıllardır dile getirdiğimiz ‘yeni anayasa’yla birlikte
üniversiteler daha özerk, daha bağımsız ve bilim üreten kurumlar
haline gelecektir." dedi.
Yükseköğretim Kurulu’nun, yeni YÖK Yasası hazırladığına dikkat
çeken Gündoğdu, yeni yasayla üniversitelerin daha da
demokratikleştirilmesini isterken, tüm akademik ve idari kadroların
mali, sosyal ve özlük haklarında ciddi iyileştirmelerin yapılmasını
beklediklerini kaydetti. Gündoğdu, demokrat ve dürüst nesiller
yetiştirmek için yeni müfredat ve programlar ortaya konması
gerektiğini bildirdi.