İş güvenliği konusunda işçiler duyarsız
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, iş güvenliği konusu hakkında ilginç açıklamalar yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, iş güvenliği konusunda işletmelerin ve işçilerin duyarsız davrandığını vurgulayarak, 20 liralık baret giyilmesine önem vermeyen firmaların 200 bin lira tazminat ödediğine dikkat çekti. Özer, işçilere 'Avrupa'da baret takıyorsunuz Türkiye'de niye takmıyorsunuz' diye sorduğunu ifade ederek, "Orada takmazsan işten çıkarılırsın, burada problem olmaz." yanıtını aldığını da açıkladı.
TEHLİKELERİ BELİRLE VE BUNLARI ÖNLE
Cihan TV Network'te yayınlanan Anadolu'da Sabah programına konuk
olan İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, Türkiye'deki
iş güvenliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. İş yerlerinde kaza
olmadan önce kaza olma ihtimallerinin araştırılması gerektiğini
belirten Özer, "Tehlikeleri belirle ve bunları önle. Kanunun temel
felsefesi bu. Yani eğer bir işyerinde risk değerlendirmesi
yapılırsa ona göre önlem alınır." dedi.
İş güvenliği ile ilgili bir arkadaşının iş yerinde meydana gelen
kazayı örnek veren Özer, elektrik direği dikilen iş yerinde, direk
kaldırılırken tellerin geçtiği vidanın takıldığını, fakat somununun
unutulduğunu belirterek, “Direk kaldırılırken belli bir
yere geldiğinde vida aşağı düşüyor. Aşağıda da adamın kafasına.
İnsanlar ‘niye baret giydirelim açık havada’ diyorlar. Gökten bırak
taş yağmayı vida yağıyor. O vida adamın kafasını kırdı.
Görüştüğümüzde ilgili mahkemede davanın sonuçlandığını ve 200 bin
lira tazminata hükmedildiğini söyledi. Baretin maliyeti 20 lira.
Ödenen tazminat ise 200 bin lira ” ifadelerini kullandı.
İşçilerle görüşmesinde “Avrupa’da çalıştığınızda takıyorsunuz da
burada neden takmıyor sunuz?” diye sorduğunu bildiren Özer,
işçilerden aldığı cevap karşısında şaşırdığını dile getirdi.
Özer, işçilerin Avrupa’da acımadıklarını, işten
çıkardıklarını ama Türkiye’de böyle bir sorunun olmadığını
anlattıklarını kaydetti. İş Sağılığı ve Güvenliği Kanunu’nun bu
nedenle önemli olduğunu vurgulayan Özer, kanunun özellikle
farkındalık oluşturduğunu kaydetti.
İş kazalarının Türkiye’ye maliyetinin ne kadar olduğuna da
değinen Özer, maliyetin görünür ve görünmez unsurlarının
bulunduğunu vurguladı. İnsanların sadece görünür
maliyetine baktığını belirten Özer, “Prestij kaybınız oldu mu,
üretim kaybınız oldu mu, kalifiye eleman kaybınız oldu mu? Bunların
hepsinin bir maliyeti var. Birde psiko-sosyal maliyeti var. Çolak
kaldı adam, bacağı kesildi sakat kaldı, gözü kör oldu. Bunlar
engelli vatandaşa iş yerini hatırlatacak mı, ailesi etkilenecek mi?
Bunlar domino etkisi gibidir. Bu işin maddi ve manevi kayıpları
var. Maddi kayıplar ise 7.5 milyar TL.” diye konuştu.
Programda İstanbul’da geçen yıl bir şantiyede işçilerin kaldığı
çadırda meydana gelen yangının hatırlatılması üzerine de
Özer, söz konusu İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile gelen
risk değerlendirmesinin önemine dikkat çekti. Eğer o
şantiyede risk değerlendirmesinin yapılması halinde böyle acı bir
tablonun yaşanmayacağını anlatan Özer, yatakların sünger olduğunu,
15 kişilik koğuşlara 30 kişinin yerleştirildiğini ve 2 taraflı
çadırların bir tarafının kapatıldığının altını çizdi. Çadırların
içerisindeki kabloların 'bağırsak' gibi dolandığını bildiren Özer,
her şeyin tehlikeyi ve kazayı haber verdiğini anlattı.