Hükümet sendika ve memurları kandırdı
Torba Yasa'ya tepki gösteren Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı basın açıklamasıyla şunlar söyldi...
Sendikaların ve Hükümetin üzerinde anlaştığı, sözleşmeli
personelin kadroya geçirilmesi, memurlara bir derece verilmesi,
disiplin affı gibi konulardan bir tanesi bile yer almadı.
DERHAL BU YANLIŞTAN DÖNÜN!”
657 sayılı Kanunun bazı maddelerinde değişiklik içeren Torba Kanun
Tasarısı Meclis'e sunuldu. Tasarı, milyonlarca memurun
beklentilerini boşa çıkarırcasına sendikaların ve Hükümetin
üzerinde anlaştığı, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi,
memurlara bir derece verilmesi, disiplin affı gibi konulardan bir
tanesi bile yer almadı. Bunların yerine Hükümetin teklif
ettiği ve sendikaların çekince koyduğu, üst düzey yöneticilerin
atanabilmeleri için gerekli olan çalışma sürelerinin azaltılması,
doğrudan özel sektörden açıktan atama yöntemiyle kamuya yönetici
atanabilmesi, kamuda kariyer ve liyakat ilkelerinin yok sayılması
ile ilgili bir tasarı hazırlandı.
Tasarıya Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı
basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Koncuk, açıklamasında şu
ifadelere yer verdi:
“Türkiye'de görev yapan 2,5 milyon memurun sorunları dağ gibi
yığılmıştır. Konfederasyon olarak bu sorunlar yığınının çözülmesi
ve memurlarımızın rahat bir nefes alabilmeleri için mücadele
ettikçe Hükümet, yeni sorunlar doğuracak uygulamalara imza
atmaktadır.
Kamu idaresinde yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olacak bir
çalışma da geçtiğimiz gün Meclis gündemine getirilen Kanun
Tasarısı'dır.
Tasarı'ya genel olarak baktığımızda memurların sorunlarını
çözmekten çok Hükümetin kamu yönetiminde yapmayı planladığı
değişiklikleri hayata geçirme arzusunda olduğunu görüyoruz. 2012
yılında gerçekleştirdiğimiz toplu sözleşme görüşmelerinin ardından
memurlarımızın yıllardır karşı karşıya kaldıkları açmazdan
kurtarılması için gerekli uygulamaları içeren taleplerimiz üzerinde
Kamu Görevlileri Danışma Kurulu toplantıları gerçekleştirdik. Bu
toplantıların tamamında Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Faruk Çelik de hazır bulundu ve müzakereler, toplamda 161 başlık
üzerinden yürütüldü. Gündeme getirdiğimiz konulardan başta
sözleşmeli ve geçici personelin kadroya geçirilmesi, 2005 yılından
sonra göreve başlayan personele bir derece verilmesi, 399 sayılı
KHK'ye tabi sözleşmeli personelin, memurlara tanınan izin
haklarından aynı şekilde yararlanması, disiplin cezalarının affı,
kadın memurlara hamileliğin başlangıcından itibaren ve analık
izninin bitiminden itibaren bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece
vardiyası görevi verilmemesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfına dâhil
kadro unvanlarında görev yapan personele de ek gösterge verilmesi,
4046 sayılı Kanun hükümleri uyarında araştırmacı kadrosuna atanan
personelin daha önce ihraz etmiş oldukları unvanlara atamalarının
yapılması, devlet memurlarının özel sektörde geçen hizmet
sürelerinin tamamının kazanılmış hak aylığıyla değerlendirilmesi
gibi sorunların çözümü için toplamda 13 maddeyi bulan kanun
tasarısı taslağı hazırlandığı, birçok sorunun çözümü için de
Yönetmelik ve Genelge taslakları üzerinde çalışıldığı tarafımıza
bildirilmişti.
Daha sonra gerçekleştirilen toplantıda ise;
1. 2005 yılından sonra göreve başlayan personele 1 derece
verilmesi,
2. “Yardımcı hizmetler sınıfına” dâhil personele ek gösterge
verilmesi,
3. Yüz kızartıcı suçlar hariç disiplin cezalarının affedilmesi,
4. Yıllık izinlerin iş günü esasına göre düzenlenmesi,
5. En az bir yıl açıktan vekil olarak görev yapanlara yıllık izin
verilmesi,
6. 399 sayılı KHK'ya tabi sözleşmeli personel, 4/B
sözleşmeli personel ile 4/C li geçici personelin izin sürelerinin
memurlara paralel şekilde yeniden düzenlenmesi,
7. Kamuda memuriyet dışında ve özel sektörde geçen hizmet
sürelerinin tamamının kazanılmış hak aylığında
değerlendirilmesi,
8. Kadrolu, sözleşmeli ve geçici personel statüsünde ki kadın kamu
görevlilerine daha az gece nöbeti ve gece vardiyası görevi
verilmesi,
9. Nöbetçi memur uygulayan kurumlardan bu uygulamanın
kaldırılması,
10. Sümer Holding'de çalışan sözleşmeli personelden kesilen
işsizlik sigortası priminin kesilmemesi,
11. İş kazası riskine maruz kalanlara karşılık sorumluluk
taşıyanlar ile mali işlerden sorumlu olan kamu görevlilerine rücu
edilen tazminatlara karşılık kurum tarafından mali sorumluluk
sigortasının yaptırılması,
12. 4046 sayılı kanun hükümleri uyarınca araştırmacı kadrosuna
atanan personelin öğrenim durumları itibariyle ibraz etmiş
oldukları unvanlara istekleri halinde atanmalarına imkân
sağlaması,
13. Adaylık süresi içinde uyarma veya kınama cezası alan aday
memurların adaylıklarına son verilerek memurlukla ilişkilerinin
kesilmesinin önlenmesi,
14. KİT (PTT) Başmüdürlerinin il müdürü düzeyine getirilmesi
konularında düzenleme yapılacağı, gündeme getirilen diğer konularda
ise çalışmaların sürdüğü açıklanmıştı.
Sonuçta geçtiğimiz gün TBMM gündemine sunulan tasarı metnine
baktığımızda yukarıda sayılan ve üzerinde aylardır toplantılar
yapılan hiçbir konuya yer verilmediğini görmekteyiz.
Tasarı'da yer alan uzman yardımcılığından uzmanlığa geçişte aranan
3 yıllık sürenin 2 yıla indirilmesi ve tez ve yabancı dil şartının
kaldırılması ile 28 Şubat sürecinden zarar gören memurların
görevlerine dönmelerini kolaylaştıran maddeler olumlu olmakla
birlikte; kurum çalışanlarının kurum içinde yapılacak bir sınavla
kariyer uzmanlığa geçebilmelerine ilişkin önerimizin Tasarı'ya
dâhil edilmemesi on binlerce memurumuzun umutlarını suya
düşürmüştür.
Özellikle Meclise sunulan Tasarı'da yer alan konulardan;
666 sayılı KHK ile kaldırılmasının Anayasa Mahkemesi'nin
iptal ettiği fazla mesai ücretlerinin Kanun Tasarısıyla yeniden
kaldırılması, ekonomik olumsuzluklardan en fazla etkilenen kesim
olan memurlarımızın fazla mesai ücretlerinin kesilmesi nedeniyle
ücretlerinde büyük düşüler yaşanmasına yol açacak, zaten açlık ve
yoksulluk sınırı arasında maaş alan memurlarımızı yokluğa ve
yoksulluğa mahkûm edecektir.
657 sayılı Kanuna bir madde eklenerek Müdür, İl Müdürü, Daire
Başkanı ve daha üst ünvanlı kadrolara yapılacak atamalarda aranan
8-10 ve 12 yıllık hizmet süresi 5 yıla indirilmesi,
Müdür, İl Müdürü, Daire Başkanı ve daha üst ünvanlı kadrolara atama
yapılması için başkaca şart aranmaması sonucunda özel sektörde 5
yıl çalışmış olan ve yüksek okul mezunu herkesin üst düzey yönetici
olarak açıktan atanabilmesinin sağlanması ve
Müdür ve daha üst ünvanlı yönetici kadrolarına atanabilmek
için belirli bir meslek grubu, kariyer meslek mensubu ya da kurum
meslek personeli olma, belirlenen hizmet sınıflarına ya da hâkimlik
ve savcılık mesleklerine ilişkin kadrolarda bulunma gibi özel
şartların kaldırılarak, herkesin üst düzey yönetici olabilmesinin
yolunun açılması ise kamuda kariyer ve liyakat ilkelerini yok
edecek, yıllarca kamuda görev yapmış, Devletin işleyişini bilen
kalifiye memurlarımızın yükselmelerinin önünü tıkayacak bir
uygulama olacaktır.
Bu şekilde hiç kamu tecrübesi olmayan üst düzey yöneticilerin özel
sektörden atanabilmesini sağlayacak olan bu durum, memur
alımlarında uyulması gereken kuralları yok sayan, kamu istihdam
mantığını tamamen tahrip eden bir uygulama olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Kamuda işe alınma şartlarından olan ve adam kayırma, kadrolaşma
gibi olumsuzlukları en aza indirgeyerek, kamu personelinin bilgi
birikimine göre yerleştirilmesini amaçlayan KPSS'yi ve kariyer ve
liyakat ilkelerini arkadan dolanmak anlamı taşıyan bu uygulama, tam
anlamıyla bir istismar alanı haline gelecektir.
Her şeyin ötesinde milyonlarca memuru aylarca oyalayıp, yapılan
toplantılar ve verilen sözlerle beklenti içerisine soktuktan sonra
hayal kırıklığına uğratmanın doğru bir yaklaşım olmadığını, bu
tutumun memurlara ve sendikalara karşı art niyet içinde olan
kimselerin eseri olduğunu düşünmekteyiz.
Yüz binlerce sözleşmeli ve geçici kamu çalışanı ile milyonlarca
memur kadro, iş güvencesi, ek ödeme, özel hizmet tazminatı, izin ve
özlük hakları ile ilgili sorunlarının çözümü için bir gelişme
beklerken, Hükümetin kamuda liyakat ve kariyer ilkelerini
temelinden sarsacak bir uygulamaya imza atmak için yaptığı çalışma
karşısında hayrete düşmüşlerdir.
Bu bakımdan yetkilileri aklıselime davet ediyor ve en azından
Meclis Alt Komisyonunda ve TBMM Genel Kurulu'nda yapılan bu
hatalardan dönülerek, memurlarımızın beklentilerine uygun,
sözleşmeli ve geçici personelin kadroya geçirilmesi, özel hizmet
tazminatı, ek gösterge ve ek ödemelerdeki aksaklıkların
giderilmesi, fazla mesai ve hizmet sınıflarının sorunlarının
çözülmesi başta olmak üzere Kamu Görevlileri Danışma Kurulu'nda
gündeme taşınan ve üzerinde anlaşılan konuların Tasarı'ya
eklenmesini talep ediyoruz.”