Yüzde 65 yetmiyor yüzde 90 aşılanmalı!
SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, toplumsal bağışıklıkta aşının etki oranının önemli olduğunu söyledi. Azap, "Aşı yüzde 70 etkiliyse toplumun yüzde 65'ini bağışık hale getirmek için yüzde 65'ini aşılamanız da yetmiyor, yüzde 85'ini hatta yüzde 90'ını aşılayacaksınız ki aşı ile bu bağışıklığa ulaşabilin" dedi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin 'İş'te Fırsat Toplantısı'nda konuştu. Prof. Dr. Azap, hızlı yayılan varyantların çıkmaya başladığını belirterek, "Bu virüslerde değişim, mutasyon çok hızlı olur ve ortaya değişmiş virüsler çıkar. 'Varyant' deniyor bunlara. 'Mutasyon' çok daha büyük değişimlere verdiğimiz isim aslında. 'Varyant' yani 'değişmiş virüs', bizim şu an için korkulu rüyamız. Bu virüsün yaklaşık 23 noktasında, genetik yapısında değişiklik var. Bu değişiklikler nedeniyle daha kolay bulaşıyor ve daha hızlı yayılıyor. Eğer bu dolaşmaya devam ederse bu 23 bölge olacak 25 bölge, 30 bölge, 50 bölgeye kadar çıkacak aylar içinde. O zaman birikince, bu değişimlerle birdenbire virüs çok daha değişik bir virüs haline gelecek. Bizim şimdiki geliştirdiğimiz aşılar buna etki etmez olacak. Aynı risk tedavi için de geçerli ne yazık ki. Bu aşıları biz hızlıca değiştirip yeni virüse göre üretebiliriz" dedi.
'YÜZDE 40 DAHA KOLAY BULAŞIYOR'
Prof. Dr. Azap, varyant virüslerin yüzde 40 oranında daha kolay
bulaştığını belirterek, "İnsanlığı bekleyen en büyük tehdit aslında
bu varyant virüsler. Virüsün değişime uğramasının nedeni insanda
çoğalmaları; çünkü çoğalırken genetik yapıdaki hatadan
kaynaklanıyor. Aslında bu değişim bir hata. Birbirinin aynısını
kopyalayamıyor, hatalı üretim oluyor. O hatalı üretim virüse bir
avantaj sağlarsa hakim hale geliyor. Dünyada giderek bu hakim hale
gelecek; bunu engellemenin birinci yolu vaka sayısını olabildiğince
azaltmak. Bu varyantlar çoğalma sırasında oluyor. Yani ne kadar çok
insanda hastalık yaparsa, bu varyantların oluşma sıklığı da o kadar
artıyor. O yüzden 'ne kadar az insan vakası o kadar az
varyant' demektir. O yüzden de bu kapatmalar, maske, mesafe, hijyen
önlemleri çok kritik. İkicisi de aşı, hızlı aşılama" ifadesini
kullandı.
'YAŞLI GRUPLARDA mRNA AŞILARI TERCİH
EDİLMELİ'
İnaktif aşıları eski cep telefonlarına benzeten Prof. Dr. Azap,
mRNA aşılarını ise akıllı telefon gibi düşünmek gerektiğini
söyledi. Azap, "Her ikisi de görüşmeyi çok iyi sağlıyor aslında
bakarsanız. Bu aşıların hepsinin ağır ve öldürücü enfeksiyon
gelişimini önleme kapasitesi benzer. mRNA aşısı hafif hastalığı da
daha iyi önlüyor, yüzde 90'ın üzerinde bir olasılıkla, kişi virüs
ile karşılaşsa bile hafif de olsa hiç hastalanmıyor. İnaktif
aşılarda bu oran yüzde 70. İnaktif virüs aşısının daha az etkili
olduğu gruplarda, örneğin ileri yaşlardakiler daha az antikor
oluştururlar. Yaş ilerledikçe verdiğiniz antijene karşı vücudun
antikor üretme kapasitesi azalır, doğaldır bu. O yüzden yaşlı
gruplarda mRNA aşıları yüksek antikor oluşturduğu için tercih
edilebilir. Ama bu aşıların da 2 önemli sıkıntısı var. Biri yan
etkileri yüksek. Yaygın kas ağrıları, baş ağrısı gibi yan etkiler
daha çok karşımıza çıkıyor. Aşı yaptığınız 100 kişiden 60'ın da 1-2
gün süren ağrı, kırgınlık, baş ağrısı oluyor, özellikle 2'nci
dozdan sonra. Bir diğeri de mRNA aşılarının dez avantajı soğuk
ortamlara ihtiyacı var, eksi 70 gerçekten zorlayıcı bir ortam" diye
konuştu.
'AŞININ ETKİ ORANI ÖNEMLİ'
Eski normallere dönüşün ilacın bulunmasına bağlı olduğunu belirten
Prof. Dr. Azap, normale dönüş için koronavirüse karşı
geliştirilecek ilacı beklemek gerektiğini söyledi. Azap, "Toplumun
yüzde 65'i bağışıklık kazandığı durumda artık virüs rahat bir
şekilde toplumda dolaşamaz. Biz buna 'kitle bağışıklığı' diyoruz.
Bu aşılar kişiyi koruyor evet; ama enfekte olmaktan korumuyor.
Aşılanmış insanlarda da virüs solunum yolunda çoğalıp başka
kişileri hasta edebiliyor, bulaşabiliyor. Aşının çok faydası
olmayacak bu kesin. Yine en çok bulaştıranlar klinik olarak
hastalanmış olanlardır. Aşı faydalı olacak; ama toplumsal
bağışıklığı sağlamak için tahmin ettiğimiz kadar çok faydası
olmayacak, az bir faydası olacak. Aşının etkili olma oranı da
önemli, yüzde 70 etkiliyse toplumun yüzde 65'ini bağışık hale
getirmek için yüzde 65'ini aşılamanız da yetmiyor. Yüzde 85'ini
hatta yüzde 90'ını aşılayacaksınız ki aşı ile bu bağışıklığa
ulaşabilin" ifadelerini kullandı.