YGS'ye günler kala ÖSYM'de kritik değişiklik!
2014 YGS'ye sayılı günler kalan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, YGS sorularının açıklanmayacağını belirtti. Soru havuzu oluşturulduğunu belirten Demir, isteyen öğrencilerinde cevap anahtarını görebileceğini açıkladı.
MEMURLAR- Hürriyet Gazetesi'nden Nuran Çakmakçı'ya konuşan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bu pazar günü yaklaşık 2 milyon öğrencinin gireceği YGS ile ilgli önemli açıklamalar yaptı.
23 Mart'ta 2 milyon 7 bin 685 aday sınava girecek. Heyecan dorukta. Milyonlarca aday sınav için son haftaya girdi. Artık kimin hangi salonda sınava gireceği belli. Soru kitapçıkları basıldı, sonuncusu da çarşamba günü bitiyor.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı sistemin değişeceğini
söyledi. Size bu konuda bir bilgi geldi mi, hazırlık yapılıyor
mu?
- Somut olan tek bir şey var. O da geçtiğimiz yıl Bilim Teknoloji
Yüksek Kurulu'nda alınan karar. Oradaki karar şu: üniversite giriş
sistemi yeniden tasarlansın. O zamandan söylüyorum 2013'ten 2015
sonu idi. Ama o günden bugüne ne tür bir açık faaliyet yapıldığı
konusunda ben bilgi sahibi değilim. Çünkü kanun böyle bir
sorumluluğu YÖK'e veriyor. Yüksek Kurul'da bunu YÖK'e vermişti.
Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, TÜBİTAK, ÖSYM ortak bir çalışmayla
hepsini konuşuyordur.
Açıklanan modelle ilgili bilginiz var mı?
- Türkiye'de üniversiteye giriş koşullarını belirleme yetkisi YÖK'e
verilmiştir. ÖSYM olarak biz üzerimize düşen her türlü desteği
veriyoruz. Ülkemiz için en uygun olan sistem belirlenecektir. ÖSYM
de bu kapsamda olabildiğince aktif olacaktır.
Sizin kafanızdaki model nedir?
- Bizim söyleyeceğimiz aslında çok bir şey yok. Bize ne
söyleniyorsa onu yapmak durumundayız. Kamuoyunda konuşulan YGS'nin
çoklu yapılması bence en hızlı adapte edilebilecek bir işlemdi.
SORU HAVUZU OLUŞTURUYORUZ
Çoklu sınava geçme hedefiniz var mı?
- Tabii çok iyi düşünülmesi gerekir. Çünkü YGS, LYS ile birlikte
değerlendirilerek yerleştirme puanları oluşturuluyor. Eylülde,
ocak, şubatta, martta, haziranda yapılacak YGS'lerin olası
kadroları bunlar. Bunlarda en yüksek puanı almak mı söz konusu
olacak? Yoksa bir başarı çıtası belirleyip "Başarılmıştır" deyip
ona göre mi işlem yapılacak? Bütün bunların iyi tartışılması
gerekir. Ciddi bir sistem var. Bunları kaldırıp yerine şöyle ya da
böyle olsun demek ayaküstü yapılacak bir şey değil.
Sadece lise sonlar mı girecek?
- Ben bir model söylemiyorum. Bir tek önerimiz vardı bizim çoklu
YGS onu söylüyorum. Bu Milli Eğitim'i yakından ilgilendiren bir
konu olur. Eğer siz, "sene içerisinde sınav yapacağım" derseniz
tamamen Milli Eğitim'in konusu olmaya başlar. Çünkü, eğitimi
etkiler.
Bu yıl soruların tamamını yayınlamayacaksınız?
Neden?
- ÖSYM çok yoğun bir biçimde soru havuzunu genişletme gayreti
içinde. Bunun için bir "Soru Havuzu Yazılımı" kullanımına başladık.
Tüm sınavlarımız için "Soru Hazırlama Çalıştayları" yaptık.
Türkiye'deki akademisyenlerin birikimlerini değerlendiren soru
hazırlama çalışmalarına başladık. Ölçme kabiliyeti yüksek olan
sorular bazı düzenlemelerle yeniden kullanılabilir.
Soruları tekrar kullanmanız mümkün o halde?
- Yoğun bir soru havuzu oluşturma gayretimiz var. Özellikle
sınavlarda denenmiş ve ölçme niteliği yüksek soruların bazı
değişikliklerle yeniden kullanımını hedefliyoruz. Bu hedef
doğrultusunda sınavlarda sorulan soruların sadece yüzde 10'unun
paylaşamının yeterli olacağını düşünüyoruz. Yüzde 10'luk uygulamayı
da sınava hazırlanan adayların bilgi edinmeleri ve sınava girmeleri
halinde kendi sınavlarını cevap kâğıtları ile birlikte fiili olarak
değerlendirebilmeleri için uygun gördük. Ama sadece bu YGS'ye 2
milyondan fazla aday katılacağı için yönetim kurulu soruların yüzde
20'sini açıklama kararı aldı.
Bir soru birkaç yıl sonra sorulabilir mi?
- Sınav yapan bir kurum olarak bizim çok zengin bir soru havuzumuz
var. Çünkü her geçen gün sınav yükümüz artıyor. Çok hızlı reaksiyon
vermemiz gerek durumlar söz konusu olabiliyor. Soru havuzumuzu
genişletmenin yollarından biri de sorularımızı sokağa dökmemek, tüm
dünyada da bunun böyle olduğunu görüyoruz. Dünyada benzeri sınav
yapan kurumların hiçbiri geçmişte yaptığımız gibi sınav sorularını
açıklamıyorlar. Belli bir kısmını açıklıyorlar, bilgi veriyorlar.
Soruları tekrar tekrar kullanmak amacıyla muhafaza ediyorlar. Bir
sorunun gerçekten kullanışlı bir hale gelebilmesi için 2-3 sene
gerekiyor. Gerçek sınavda soruların denenmesi çok önemli.
Eğer siz sorularınızı sınavdan sonra açıklarsanız deneme şansınız
olmuyor. O zaman ölçme yeteneği belirsiz olan sorularla sınav
yapmak durumunda kalıyorsunuz. ÖSYM havuzu genişletme, ölçme
niteliğini iyileştirme gayreti içerisinde çalışırken önümüzdeki tek
zorlayan konu bilgi edinme yayasıydı. Meclis'ten
sorularımızın bilgi edinme yasası kapsamı dışında olmasını
sağladık.
İSTEYEN ADAY SINAV KÂĞIDINI GÖREBİLİR
Adaylar ne yaptıklarını bilemeyecek mi?
- Bu durum, adayların bireysel olarak sınavda kendi kullandıkları
soru kitapçıklarını ve cevap kâğıtlarını kendilerinin incelemesine
engel değil. Adaylar ÖSYM'den randevu alarak kendi kitapçıklarının
asıllarını inceleyebilirler. Kişisel bilgi edinmeye bir itirazımız
yok.
Her yıl tartışılan soruları şimdi kimse bilemeyecek.
- Bu hataların hepsini matbaa analizi dediğimiz analiz gösteriyor
aslında. Matbaa analizi şu: adayların çoğunluğu hangi soruya hangi
seçeneğe gitmiş. Başarılı adaylar yani soruların yüzde 100'üne
yakınına doğru cevap verenler, o soruda nasıl cevap vermiş. Bu
analizlerle eğer 5 seçenekli bir soru, doğru seçenek "D" ama
adayların tamamı "C"ye gitmişse burada bir sorun var demektir. Bunu
tekrar uzmanına gösterip, incelettirip burada bir hata varsa direkt
iptal ederiz.
Sonrasında siz mi analiz yapacaksınız?
- Tabii. Sınav bittiği an bütün sınavlarımızda bunu yapıyoruz.
Cevap kâğıtları okunduğu an bakıyoruz hangi sorularımızda sorun var
diye inceliyoruz. Doğru cevap "D" ise adayların yüzde 95'i "C" ye
gitmişse o zaman bariz bir hata var demektir. O konunun uzmanlarına
tekrar gösteriyoruz. Benzer şekilde siz doğru cevaba "B"
demişsiniz. Ama adayların yüzde 20'si "A"ya yüzde 20'si "B"ye yüzde
20'si "C"ye yüzde 20'si "D"ye böyle bir şey de olamaz, sıkıntı
olur. Bütün bu analizler bize hatalarımızı da gösteriyor. Bunlara
bağlı olarak biz de gerekiyorsa sorularımızı iptal ederiz.
Bu yıl sınav müfredatında bir değişiklik olacak
mı?
- Geçen yıldan bu yana ortaöğretim müfredatında bir değişme
olmadığından soruların kapsamında bir değişiklik söz konusu
değil.
SONUÇLARI AÇIKLAMADA HER AN SÜRPRİZ
YAPABİLİRİZ
Sınava giren öğrenci sayısı her yıl daha da artıyor? Sınav devam
ederken, başvuru sayısı artarken dershanelerin kapanmasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
- Yürürlükte olan zorunlu eğitim süreci 4+4+4 sistemi ile daha
fazla sayıda öğrenci ortaöğretim kurumlarından mezun olacak ve
üniversiteye girmek için talepte bulunacak. Bu yıl 2 milyon 7 bin
685 aday sınava girecek. 2015'te bu sayının daha da yükseleceğini
öngörüyoruz. Zorunlu ortaöğretimi tamamlayan öğrencilerimizi
mesleki eğitime yönlendirmediğimiz sürece bu talep devam
edecek.
Geçen yıl sınav sonuçları 1 hafta içinde açıklanmıştı. Bu
yılki sınav açıklanma öngörünüz nedir?
- 2013 yılında yaptığımız tüm sınavları mümkün olan en kısa sürede
açıklamak için gayret ettik ve büyük oranda da bunu başardık. Bu
gayretimiz 2014 yılı sınavları için de devam edecek. Hedefimiz,
sınav bittiği anda sonuçları açıklamak. Her an sürpriz
yapabiliriz.
Tuvalete gitme yasağı sürecek mi?
- Olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi. Bu konuda çok hassasım. Sınav
salonuna giren birisinin sınav salonundan çıkmaması gerekir. Buna
çok önem veririm. Çünkü nereye gittiği konusunda hiçbir bilgiye
sahip olamıyorsunuz. Belki ben olurum. Ama o salonda oturan diğer
adaylar o ciddi bir endişe kaynağı. Ona fırsat vermek istemiyoruz.
Sınav salonundan çıkan bir daha geri dönemez. Sınavın üçte ikilik
kısmı zorunludur çıkılamaz. Sonrasında isteyen çıkabilir ama geri
gelemez.
140 PUAN İÇİN ARTIK ADAYLAR DA 4 TESTTEN 4'ER NET
YAPSIN
LYS'ye girmek için 140 barajının ne olduğunu söyleyeyim. YGS'de
dört testimiz var. Temel Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler
ve Türkçe. Bu testlerin her birinden 4'er doğru yapan 140 puan
alır. Bunu da yapsın adaylar artık. O kadar berbat durumda değiliz.
Ancak çok kitle olunca, çok alakasız insanlar sınava giriyor.
Sadece matematik testini doğru yapanlar var. Biz onların puanlarını
hesaplamıyoruz. Arkadaşıyla iddiaya giriyor ve diyor ki,
"matematikte 40'ta 40 doğru yaparım." Sınava giriyor ve sadece bunu
yapmak istiyor. Hepsini 40'ta 40 yanlış yapacağım diye sınava giren
de var.
Tüm adaylar bütün soruları okuyarak cevaplama gayreti içerisinde
değil. Aslında o sıfır dediğimiz şeyler bunlar yüzünden oluyor.
Giriyor hiçbir soruya doğru cevap vermeden çıkıyor. 2 tane
soruyu işaretliyor çıkıyor. Böyle insanlar var, kitleyi bunlar
oluşturuyor. ÖSYM'de puan hesabı yapmak için mutlaka en az iki
testte soru işaretlemiş olmak gerekiyor. Soruların 4 tanesinin
doğru olması gerekiyor 140 alması için. Hepsi yanlış olursa o da
olmuyor. Bunu da yapsın artık adaylar.
YAZILI SINAVLARA GEÇEBİLİRİZ
Açık uçlu diye bilinen yazılı sınav için çok yoğun ve yaygın bir
gayretimiz var. Bu gayret içinde bugüne kadar bir deneme, iki de
gerçek sınav yaptık. 2014'te bazı sınavlarımızı "Yazılı
Sınav" olarak yapacağız. Yazılı sınav, günümüz bilişim
teknolojileri sayesinde objektif (nesnel) olarak yürütülebilir bir
sınav sistemidir. Yazılı sınavların üniversiteye girişte kısa bir
zaman zarfında uygulanması ise öngörülmüyor. Yeterli deneyim ve
altyapı oluştuktan sonra değerlendireceğimiz bir konudur.