Türk-İş Başkanı: Kıdem tazminatı için söz verildi
Kıdem tazminatı hakkında açıklmalarda bulunan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay "Kıdem tazminatında Cumhurbaşkanı’nın da Başbakan’ın da, Faruk Çelik’in de, Süleyman Soylu’nun da sözü var. 30 günün altında bize yanlış bir şey yapacaklarını düşünmüyorum" dedi.
Çalışma hayatının son günlerde en çok tartışılan gündem maddesi olan “esnek çalışma" ya da "kiralık işçilik” adıyla bilinen düzenleme komisyonda kabul edildi. Genel Kurul gündemine gelecek bir diğer düzenleme ise sendikaların karşı çıktığı 'kıdem tazminatı fonu' tartışmaları...
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, yaklaşık bir ay sonra Meclis
gündemine getirilmesi beklenen 'Kıdem Tazminatı Fonu'na ve çalışma
hayatını ilgilendiren önemli hususlara ilişkin Al Jazeera’nin
sorularını yanıtladı.
TÜRK-İŞ BAŞKANI ATALAY 'ESNEK ÇALIŞMA'NIN KAPSAMINI
GENİŞLETTİ
Atalay, esnek çalışmanın “tarım işçileri, yabancı kadın işçiler, ev
temizliği yapan kadınlar ve birkaç başlıkta daha gerekli” olduğunu
söyledi.
TAŞERON İŞÇİLERİN KADRO SORUNU
Atalay, diğer iş kollarında “kiralık işçilik” düzenlemesi için,
“Taşeron ülkenin başına bela oldu, bu da yakışmıyor”
diyerek, en büyük sorunlardan birinin Türkiye'de işçilerin
örgütlenememesi olduğunu vurguladı.
İŞÇİLER ÖRGÜTLENEMİYOR
Türk-İş’in verilerine göre 1980 yılında ülke nüfusu 45 milyon, sigortalı işçi sayısı 2 milyon 200 bin, sendikalı işçi sayısı ise 2 milyondu. Ocak 2016 rakamlarına göre ise ülke nüfusu 78 milyona, sigortalı sayısı 16 milyon 633 bine çıktı. Sendikalı işçi sayısı ise sadece 1 milyon 514 binde kaldı. Sendikalaşma oranı yüzde 11-12 arasında. Bu işçilerin 878 bini Türk-İş çatısı altında örgütlü.
"SİZ BENİM İŞÇİM KADAR MAAŞ ALIYORSUNUZ"
Örgütlenmenin giderek azalmasını, çalışanların Meclis’te temsil
edilememesi ve sendikalarla ilgili bazı sorunlara bağlayan Türk-İş
Başkanı, örneği ise gazetecilerden verdi. “Şimdi biz, gazetecilerin
içinde şu anda yüzde 2 örgütlü değiliz. Ben nasıl yapacağım bunu?
Sanayide çalışanları, devasa patronların hepsinin gazetesi var,
televizyonu var. Nasıl yapacağım? Siz benim işçim kadar maaş
almıyorsunuz. Sizi kim temsil edecek? İş güvenliğiniz sıfır.”
"AKÇELİ İŞ OLMAYACAK"
Atalay, örgütlenmenin artması için sendikacıların yapması
gerekenleri de sıraladı, “Akçeli iş olmayacak. Sendikacı verdiği
sözü tutacak, milli olacak” dedi.
TAŞERONLAŞMA NEYE SEBEP OLDU?
Atalay, Taşeronlaşma hakkında şöyle konuştu:
"Gidin şeker sanayiine, gidin demiryollarına, kamu
kurumlarına. Diyoruz ki, “İşe memur alın, işçi alın”. Bürokratlar
bakana diyor ki, “Efendim işe almayın, sendika var, memur almayın
hakları var”. Ne alalım? “İşte bu taşerona verin, daha az para
veririz”. Ben bunu iyi biliyorum böyle yaptıklarını. Aynısı
demiryollarında var, ben “Makinist alın, işçi alın” deyip
duruyorum.
"DİYELİM Kİ BEN ALACAĞIM 2 BİN LİRA..."
Demiryollarında bürokratların bir bölümü Binali Bey’e, “Yok efendim
sendika hakkı var, öbürünün memur hakkı var. Kuralsız adam
çalıştıralım, çok çalıştıralım. Korksun, istediğimiz zaman alalım,
istediğimiz zaman satalım” diyorlar. Belli bürokratlar koydu bunu
siyasilerin önüne, tüm siyasiler bunları çalıştırdı. Şimdi ne oldu?
Bela oldu ülkenin başına. Aynı şeyi şimdi bir daha söylüyorum,
söylediklerimin dışında yaparsanız kiralık işçilik, esnek çalışma
buna yakışmıyor. Diyelim ki ben alacağım 2 bin lira, ona ne
vereceksiniz? Ben bilmiyorum. Denetlemeyi görmüyorum taslakta.
Bunlar flu. Niye o zaman Abdullah Gül bunu reddetti? "İnsan onuru"
dedi, "Eşitlik" dedi.
"KIDEM TAZMİNATI İÇİN SÖZ VERİLDİ"
Çalışanlar için oldukça önemli olan Kıdem Tazminatı hakkında açıklamalarda bulunan Atalay, "Kıdem tazminatı ne demek? 1300 lira al, ömrün boyunca çalış, alacağın para 40 bin lira. Neyi konuşuyoruz? 4 bin lira alıyor diyelim, 25 sene çalış, alacağın para 100 bin lira. Bir oda alamazsın. Ben 60 yaşına geldim. Bu millet beni 40 senedir başının üstünde tutuyor. Ben niye bu insanlara kötülük yapayım, arkamdan 7 sülaleme küfrettireyim? Türkiye’nin tapusunu verseler bunun yanında olmam. Şartlar daha iyi olursa konuşurum. Kıdem tazminatında Cumhurbaşkanı’nın da Başbakan’ın da, Faruk Çelik’in de, Süleyman Soylu’nun da sözü var. 30 günün altında bize yanlış bir şey yapacaklarını düşünmüyorum. Ama almayanlarla ilgili kafa yormak lazım. 1 ay çalışsam da alayım parayı. Bunu istemez misin?" dedi.