Türk bilim insanlarından koronavirüse karşı burun spreyi
BİLKENT Üniversitesi, Ankara ve Hacettepe Üniversiteleri ile işbirliğinde koronavirüsün hücreye girişini engelleyecek burun spreyi geliştirildi. Hayvan deneyleri başarıyla sonuçlanan burun spreyi, şimdi gönüllüler üzerinde uygulanacak. Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Urartu Şeker, spreyin salgını yavaşlatacağına inandığını söyledi.
Ankara, Bilkent, Hacettepe üniversitelerinden bilim insanlarının ortak çalışması sonucunda koronavirüsünün hücreye girişini engellemeyi amaçlayan sprey geliştirildi. Farklı biyolojik türlerden elde edilen DNA moleküllerinin, genetik mühendislik teknolojisiyle kesilmesi ve elde edilen farklı DNA parçalarının birleştirilmesi işlemlerini kapsayan rekombinant yöntemi sayesinde bir protein elde edildi. Burun boşluğuna sıkılan bu protein molekülü, virüsün hücreye girişine engel olacak.
Üretim ve tasarımı Bilkent Üniversitesi'nde, hayvan deneyleri Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakülkesi'nde yapıldığı, histolojik olarak hücrede meydana getirdiği değişikliklerle farklı organlar üzerindeki viral çoğalmaların Hacettepe Üniversitesi'nde incelendiği ilacın klinik öncesi test çalışmalarında olumlu sonuçlar alındı. İlacın, insanlar üzerinde denenmesini sağlayacak faz çalışması için başvurunun önümüzdeki günlerde yapılması planlanıyor.
'VİRÜS PARÇALANIYOR'
Geliştirilen spreyle ilgili bilgi veren UNAM Öğretim üyesi Doç. Dr.
Urartu Şeker, şu anda preklinik çalışmaları tamamladıklarını
belirterek, rekombinant protein ile son 3 senedir influenza,
kırım kongo kanamalı ateşi için çalışmalar yaptıklarını ve
pandeminin başlamasıyla bunu hızlıca koronavirüsle
savaşta aktif bir ilaca dönebilmesi için çalışmalara
başladıklarını anlattı. Proteinin üretimini ve tasarımını genetik
mühendisliğiyle yaptıklarını söyleyen Şeker, daha sonra virüsün
üzerinde gerçekten bağlama potansiyeline sahip mi bunu anlamak için
karakteri ettiklerini kaydetti.
Öncelikle virüsün üzerindeki 'diken proteini' adı verilen 'spike proteini' ürettiklerini belirten Şeker, "Bu spike protein çok fazla şeker grubu içeriyor. Bizim şekerlere bağlanan lektin proteinimizde virüsün o kısımlarına bağlanıyor. Bağlanması şu anlama geliyor; normalde virüs hücrenin içerisine girerken reseptöre bağlanan kısım adı verilen koronavirüsü diğer virüslerden ayrıştıran esas nokta var. Bizim amacımız reseptöre bağlanmasını engellemek. Bizim proteinimiz bağlanıyor ve virüs reseptöre bağlanamaz hale geliyor. Reseptöre bağlanamayınca çoğalamıyor çoğalamayınca virüs parçalanıyor" dedi.
'KORUYUCU ETKİLİ FONKSİYONA SAHİP'
UNAM Öğretim Üyesi Doç. Dr. Urartu Şeker, virüsün hücrenin
içerisine girip çoğalamayınca bir süre sonra vücut tarafından
yok edildiğini, ürettikleri proteinin de hücreye girişini
engelleyen koruyucu etkili bir fonksiyona sahip olduğunu
bildirdi. Doç. Dr. Şeker, "Hayvanlara burundan verildi ve
burundan verildikten sonra görüldü ki ilacı alan hayvanlarda
almayanlara göre oldukça güzel bir koruyuculuk sağlanmış oldu. Bu
çalışma şu anda tamamlanmış durumda ve faz sürecindeyiz.
Şu anda faz başvurusu yapılmak üzere ve bununla ilgili işlemler
yapılıyor. Bilimsel olarak raporlama kısmı da birkaç gün içerisinde
tamamlamış olur" diye konuştu.
'PANDEMİDEN ÇIKILMASINA DESTEK OLACAK'
Bir deney tasarımının yapıldığını ve 200-300 gönüllü
arandığını kaydeden Doç. Dr. Şeker, bu gönüllerin ya enfeksiyona
maruz kalmış birbileriyle yaşayan insanlardan ya da sağlık
çalışanlarından oluşması gerektiğini ifade etti. Doç. Dr.
Şeker, "Gönüllülere burun spreyi olarak verilecek. Spreyi
aldıktan sonra da virüs maruziyetine kalmaları durumunda PCR
pozitif hale gelip gelmedikleri bakılacak. Bu sprey çok düşük
dozlarda etkili. Hücre kültüründe ve hayvan
deneylerini yaptığımızda çok düşük seviyelerde etkinlik
gösterdi. Çok fazla kullanılmasına gerek kalmayacak; ama gün
içerisinde iki kere burundan yapılacak. Bununla insanların maske
takmasını bıraktıracak bir durum olmayacak. Ama virüs dolaşımını
engelleyip pandemi sürecinden çıkılmasına destek olacağını
düşündüğümüz bir süreç olacak" ifadelerini kullandı.
'SALGINI YAVAŞLATACAK'
Doç. Dr. Şeşker, Covid geçirmemiş ya da yüksek riski olan kullanmak
isteyen herkesin kullanımına açık olacağını kaydederek, "Üretim
maliyetleri oldukça düşük. Düzgün kullanılırsa ve faz
çalışmalarında bizim gördüğümüz etkiler görülmeye başlarsa salgını
yavaşlatacağına inanıyorum" dedi.
Doç. Dr. Şeker, hızla üretilmesi için gerekli olan 'iyi üretim
pratiğine' sahip ilaç firması ile görüşmelerde önemli aşamaya
gelindiğini de kaydetti.