SBS gidiyor yerine 36 yeni sınav geliyor!
Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) bu yıl son kez yapılmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), merakla beklenen yeni sınav modelini belirledi. 2014'te SBS gidecek yerine 36 sınav gelecek!
Buna göre sistem hayata geçtiğinde 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri, Türkçe, fen, matematik, inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil ile din kültürü derslerinden toplam 36 merkezî sınava girecek. Geçiş dönemi olarak kabul edildiği için 5. sınıfta sınav yapılmayacak.
SBS ile ilgili tüm haberleri 'SBS' katagorimizden okuyabilirsiniz...
Zaman Gazetesi'nin haberibe göre, test usulü sınavlar, aralık ve nisan aylarında düzenlenecek. Değerlendirme ve sıralamanın her il için ayrı yapılması planlanıyor. Başarı notunun ‘ortak sınav notlarının yüzde 60’ı, öğretmen kanaat notunun yüzde 40’ı’ şeklinde oluşturulacağı da kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında. Ancak eğitimciler, bu formüldeki ‘kanaat’ oranını yüksek buluyor ve bu yeni yaklaşımın öğrenci-öğretmen-veli arasında gerginlik oluşturabileceğine dikkat çekiyor. Bakanlık, sistemin stressiz olacağını ifade ederken eğitimciler müfredat uyumsuzluğu, şişirilmiş notlar, güvenlik, sahte rapor alımı, öğretmen yetersizliği gibi birçok problemi beraberinde getireceği endişesi taşıyor. Yeni sistemde şu anki 7. ve 8. sınıfların kaç sınava girip hangilerinden sorumlu olacakları konusu da muamma.
Milli Eğitim Bakanlığı, son kez yapılan SBS’nin ardından yeni sınav sistem şeklini belirledi. 4 milyon öğrenciyi ilgilendiren sınavla ilgili belirsizlikler eğitimcileri de endişelendiriyor.
Yeni sistemin müfredat uyumsuzluğu, şişirilmiş notlar,
güvenlik sıkıntısı, sahte rapor alımı, öğretmen yetersizliği gibi
birçok sıkıntıyı da beraberinde getireceğine dikkat
çekiliyor.
Eğitim Reformu Girişim Koordinatörü Batuhan Aydagül:Sınav sayısını
artırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de böyle
bir sistem, her sınıfta öğrenimin aynı standartlarda, eşzamanlı
olarak ilerlediği kabulüne dayanır. Ancak böyle bir durumun
olmadığını herkes biliyor. Bu tür sınavlar öğretmen üzerinde baskı
oluşturacak, merkeze göre yerelin sahip olduğu esnekliği de tamamen
ortadan kaldıracak. Aynı zamanda müfredata göre geride
kalan öğrenci de göz ardı edilmiş olacak. Bu tür bir seçme
sisteminde din kültürü ve inkılap tarihi gibi dersler yerine
Türkçe, matematik gibi derslerin ölçme için yeterli olacağı
fikrindeyim. Sıralamanın az olduğu ve öğrenme odaklı bir eğitim
sistemi olmalı.
Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan:Bu sınav örneğin 81
ilde aralık ayında yapılacak. O zaman müfredatta her okulun aynı
noktaya gelmiş olması gerekir. Her okulda da aynı sürede aynı
konuların işlenmediğini biliyoruz. Bu durum dershaneye olan
ihtiyacı artıracak. Tek sınav olan SBS’de dahi güvenliği
sağlamak adına canımız çıkıyordu. Güvenlik riski bu sistemle 6’ya
çıkıyor. Her açıdan problemli bir sistem olacağa benziyor.
Öğrencinin sınavı kaçırması durumunda telafi sınavı olacağı
söyleniyor. Ancak böyle de sahte raporlar yaygınlaşacak.
Sahte raporla öğrenciler telafiye kalmaya çalışacak. Öğretmenler de
ister istemez bir not verecek ve yine okul notları uçmuş durumda
olacak. Özel okullar olarak biz kendi sınavımızı yapmak istiyoruz.
Sistemin bir an önce netleşmesi lazım ki biz de yapacaklarımızı
belirleyelim. Biz kendi sınavımızla öğrencinin 8. sınıf sonunda
geldiği noktayı sorgulamak isteriz. Özel okullara başvuru 30-40 bin
civarında olduğu için açık uçlu sorular soruyoruz. 5 yıl sonrasında
ise açık uçlu soru oranını yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz.
Anafen Dershaneleri Rehberlik Uzmanı Recep
Uysal:Her öğrencinin eşit şartlarda olması adına merkezî
olmasını faydalı buluyorum. Bu merkezî sistem aynı zamanda eğitim
sistemimize dair fikir elde etmek açısından da veriler sağlayacak.
Sınavların merkezî olması bu açıdan avantaj olur. Öğrenciler zaten
yıl içinde 36 sınava giriyordu. Bu durumda bir değişiklik yok.
Bakanın dediği gibi hormonlu notlar artacaktır. Öğretmeni zor
durumda bırakabilir.
Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay
Polat: Bu sistemin uygulanabilir olduğuna inanmıyorum.
Olması planlanan yeni sistemle okullara ciddi bir hazırlık süreci
olacak. Özel ders, dershane her türlü süreci artıracaktır. Tek
sınav üzerinden yerleştirmek en doğrusuydu. Kanaat notu devrede
olunca öğretmen üzerindeki baskı da artacak. Şu anda yapılan,
düzeltmeden ziyade sıkıntıya sokacak bir durum.
Türkiye Eğitim Derneği Başkanı (TED) Selçuk
Pehlivanoğlu: Yeni sistem sıralama sınavı mantığında
olacaksa sıkıntı devam edecektir. Okullar arasındaki eşitsizliği
kaldırmadan sıkıntı hallolmaz. Ölçme sınavı şeklinde olacaksa bu
okullar arasındaki durum farkını ortaya koyması bakımından faydalı
olabilir. Yeni sistem öğrencileri doğru yönlendirmeyi sağlayacaksa
önemli bir adım olur.
Son 10 yılda 5 ayrı sınav sistemi uygulandı
1997 yılında uygulanmaya başlanan Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS),
Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) kadar yaşanan süreçte Türkiye’de
yıllarca uygulanabilecek ideal bir sınav sistemi arandı. Son 10-12
yıl içinde neredeyse 5 ayrı yöntem ve onlarca değerlendirme kriteri
üzerinde duruldu. LGS ile başlayan sınav sistemi 2005’de
değiştirilerek Ortaöğretim Kurumları Sınavı’na (OKS) dönüştürüldü.
Sonra Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, OKS’de bazı değişikliklere
gitti ve İlköğretim Başarı Puanı (İBP) ilk kez uygulanmaya
başlandı. 2008’de ise OKS son kez uygulanıp o dönem 6. ve 7.
sınıfta olanlar sene sonunda Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS)
girdi. 2009’dan itibaren öğrenciler, içerisinde üç ayrı sınav
yöntemini barındıran Orta Öğretime Geçiş Sistemi (OGES) ile
tanıştı. 2010 yılında ise yeni bir kararla düz liseler
Anadolu liselerine dönüştürülmeye başlandı. Sonra her sene yapılan
SBS’den vazgeçildi. Tekli SBS sistemine geçildi. Bu sistem iki yıl
uygulandı. Son olarak SBS’nin de bu yıl son kez yapılacağı
açıklandı. Eğitimciler artık ‘yap-boz’ tahtasına dönen sistemin
kalıcı, motivasyona dönük ve adil bir sınav sistemine
dönüştürülmesi uyarısında bulunmuştu. Ancak açıklanan yeni sistemde
birçok eksiklik gündeme geliyor. Eğitimciler, yeni
sistemin katılımcı bir şekilde belirlenmesini istiyor.