Prof. Dr. Selçuk Kaya: “Omicron varyantının akciğerler boyutunda tahribat yapıcı bir etkisi şimdilik gözükmüyor”
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kaya, Omicron varyantının akciğerler boyutunda tahribat yapıcı bir etkisinin şimdilik gözükmediğini belirterek, “Daha çok semptomlar ve bulgular, lokal üst solunum yolu semptomları şeklinde karşımıza çıkıyor. Baş ağrısı, boğaz ağrısı, seste çatallaşma, boğuklaşma, ateş, bazı olgularda öksürük gibi semptomların eşlik ettiğini söyleyebiliriz” dedi.
Omicron varyantının seyri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan
Prof. Dr. Selçuk Kaya, Omicron varyantının genel seyrine
bakıldığında en temel özelliğinin bulaştırıcılık hızının çok yüksek
olması olduğuna dikkat çekti. Kaya, "Klinik olarak delta varyantına
göre daha hafif bulgularla seyredebilmekle beraber halen dolaşımda
ağırlıkla delta varyantının olduğunu unutmamalıyız. Ki bu nedenle
servislerde ve yoğun bakımlardaki yüksek hasta doluluk oranları da
devam ediyor. Buradaki en büyük avantajımız şu anda aşılara
ulaşabiliyor olmamız ancak aşıları mutlaka yaptırmamız lazım.
Aşılar bizi bu mikroba karşı bağışıklık noktasına kadar getirdi.
Ancak bu bundan sonraki gelişecek enfeksiyonların tabi ki ağır
seyir etmeyeceğini garantilememektedir" şeklinde konuştu.
"Klinik bulgularla ayırt edilmesi mümkün
değil"
Semptomların özellikle İnfluenza, parainfluenza gibi diğer virüs
enfeksiyonlarıyla her zaman karıştırılabileceğine dikkat çeken
Kaya, “Benzer semptom ve bulgularla gittiği için diğer bazı virütik
enfeksiyonlarla her zaman karıştırılabilirler. Nitekim şu dönemde
Korona virüsler ağırlıkla egemenlik kurmuş olmalarına rağmen
influenza ve diğer virüs enfeksiyonlarını da azımsanmayacak oranda
görüyoruz. Bunları birbirlerinden her zaman klinik bulgularla ayırt
edebilmemiz de mümkün değil; test yapmamız gerekiyor. En kesin ve
en doğru tanıya testler sonucunda varabiliriz” diye konuştu.
Pandeminin ne zaman biteceği konusunda kesin bir şey söylemenin
mümkün olmayacağını belirten Kaya, “Bununla ilgili kesin bir şey
söylemek mümkün değil ancak biraz da iyi tarafından bakmak
istiyorum. Virüsün başlangıca göre giderek öldürücü etkilerinin
azalmış olması iyiye doğru gidiş gibi değerlendirebilir ancak öte
taraftan baktığımızda çok hızlı bir yayılım potansiyeli kazandı.
Dolayısıyla bir takım mutasyonlar geçirdiği bir takım değişimlerle
seyrettiğini söylememiz mümkün. Bazen bu mutasyonlar virüsün kendi
sonunu da getirebiliyor. Tabiri caizse en vahşi haliyle karşımıza
çıkıp ondan sonra giderek zaman içerisinde belli bir evcilleşme
konumuna doğru bir yol alıp en sonunda da tamamen en masum şekliyle
artık rutin hayatta kabul edilebilir hal alabiliyor yada ortadan
kalkabiliyor bu tip salgınlar. İki binli yılların başındaki Korona
virüs salgınlarında da bu deneyimlenmişti zaten. Diliyorum ki bu
sefer de benzer bir senaryo olur ve bu son varyant olur"
ifadelerini kullandı.
"Hatırlatma dozu çok önemli"
Hatırlatma dozlarının mutlaka yapılması gerektiğine dikkat çeken
Kaya, “Hatırlatma dozlarını kesinlikle ihmal etmememiz gerekiyor.
Özellikle de altta yatan kronik hastalıkları olan ileri yaş
bireylerin, gebelerin mutlaka hatırlatma dozlarını olmaları lazım.
Dünya Sağlık Örgütü’nün de altını çizdiği nokta, ’Arada belli
süreler olsun mu; 6 ay 1 yıl sonra mı olalım nasıl bir yol
izleyelim?’ sorusuna, cevap niteliği taşıyordu. Genellikle sürenin
fazla geçmemesini önemsiyorlar zira antikor düzeylerininin
hatırlatma dozlarıyla hızlıca yükselmesinin Omicron varyantına
karşı iyi bir korunuma sağlayacağı ifade ediliyor. Dolayısıyla
tedbirlere mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor” dedi.