Okullarla ilgili yeni gelişme! Tatilden sonra yeni dönem başlıyor
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN TÜRK'te Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge programında merak edilen soruları yanıtladı. Okullarda kış aylarına yönelik yeni salgınla mücadele tedbirleri neler olacak? Vaka sayılarına göre yüz yüze eğitime ara verme planı var mı? Salgın dönemi, eğitim sisteminde kalıcı değişikliklere yol açabilir mi? Yeni öğretmen atamalarında nasıl bir takvim öngörülüyor? gibi sorulara yanıt veren Bakan Özer, kritik açıklamayı canlı yayında duyurdu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN
TÜRK'te Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge programında merak
edilen soruları yanıtladı. Bakan Özer'in konuşmasıdan satır başları
şu şekilde:
"KURALLARI UYGULAYARAK OKULLARI AÇIK
TUTABİLİRİZ"
Dünyadaki gelişmelere baktığımız zaman okulların açık tutulması
için her türlü önlem alınarak okulların açık tutulması hedef
alınıyor. Okullar bilişsel bilginin ötesinde kültür sanat
eğitimi Spor etkinlikleri gibi çok sayıda şeylerin
geliştiği bir otamadır. Sadece öğrenme ortamı olarak bakmamak
gerekiyor okullara. Milli Eğitim Bakanlığı süreci
başarılı şekilde yürüttü öğretmenlerimizin dijital ortamlarda
deneyimleri olmamasına rağmen fedakârlıkla yönettiler. Maske mesafe
ve hijyen kuralların ötesinde bir önlem yok bunlara uyarak okulları
açık tutabiliriz. Okulların kapalı kalması
eğitimde fırsat eşitliği yönündeki en büyük engeldir.
Artık telafi edilemez bir noktaya gidiyordu. Dijital bağımlılıkları
kiloyu çocukların psiko sosyal gelişimlerin nasıl telafi
edeceksiniz? Türkiye’deki eğitim sistemi ülkenin evreni.
Normalleşebilmek için eğitim ortamlarının normalleşmesi
gerekiyor.
Okulları kapatma lüksümüz yoktur. Vakaların belli bir noktaya
gelmesi için okulların açılmasını bekleyemeyiz. Okullar ilk
açılması ve en son kapatılması gereken yerlerdir. Türkiye’nin
normalleşmesi için eğitimin normalleşmesi gerekiyor.
Bilişsel becerileri uzun vadede telafi etmenin çok daha büyük efor
sarf ettiğin göze alarak en az hasar ile süreci normalleştirmek bir
milli güvenlik meselesidir.
Sağlık Bakanlığı ile süreci birlikte yönetiyoruz.
Öncelikle Sağlık Bakanlığı uyulması gereken kurallarla
ilgili bir rehber hazırladı. Okulların temizlik ihtiyacı ile ilgili
bütçemizi 10 kat artırdık. Okullarımızın yılın sonuna kadar
temizlik ile ilglili hiçbir ihtiyaçlarını karşılıksız bırakmadık .
Havalandırma ile ilgili maske ihtiyacı ile ilgili gerekli
yatırımları yaptık.
"KAPALI OLAN SINIF SAYISI 1721"
Tüm kamunun gözü başka hiçbir kurum olmadığı kadar okullarda
denetim büyük. Kovid salgınındaki rasyonel önlemlerin en yaygın
uygulandığı yerler okullardır. Okullar en güvenli
ortamlardır. Sağlık Bakanlığın belirlemiş olduğu kritere
göre, bir sınıfta 10 gün içerisinde en az iki Kovid vakası olursa o
sınıf 14 gün karantinaya alınır. O güncellendi 10 güne düştü.
Esneklik sağlandı 5 gün içerisinde semptom göstermiyorsa öğrenci
veli rızasıyla negatif çıkarsa yüz yüze eğitime geri dönebiliyor.
Bu sistem sağlıklı bir şekilde ilerliyor. Eğitim sistemimizin ne
kadar büyük ölçekli olduğunun farkında değiliz. 850 bin tane sınıf
var. Kapalı olan sınıf sayısı bin 721. Bunlarda geçici zaten. Yüzde
1’in çok çok altında sınıflar var başından beri. Okulların
kapanması gibi bir şey gündemimizden çıkmalı. Sistem kendi kendini
kapatana kadar okullar açık olacak. 10 günlük periyotlarla bazı
sınıflar açılıp bazıları kapanıyor. Tüm sınıfları kapalı olan tek
okulumuz yok. 850 sınıfımız var bin 721 sınıf bugün kapalı yarın
bazıları açılacak.
AŞI OLAN ÖĞRETMENLERİN ORANI YÜZDE 93
Okulların açık kalması ile ilgili 15’e yakın ile gittim. Çok farklı
illere gittim ve şunu gördüm öğrenciler çok mutlu, gerçekten samimi
mutlular devamlılıkla ilgili oranlar salgından önceki oranların
üzerine çıktı. Bu şeyi gösteriyor; okul ortamının ne kadar
özlendiği ve ihtiyacı. Velilerimiz de çok mutlu anneler de
mutlu annelerimiz bu süreç içerisinde en çok fedakarlık yapanlar
oldu.
Öğretmenlerin aşılanma oranı yüksek, bir doz aşı olan
öğretmenlerimizin oranı yüzde 93, iki doz aşı olan
öğretmenlerimizin oranı da yüzde 87.
Önceliğimiz yüz yüze eğitimde kararlı bir şekilde durmaktı.
Bugünden geriye baktığımız zaman konuşmak kolay. Okulların açık
kaldığın kamuya göstermemiz gerekiyordu, gösterdik. Kamuoyu ikna
oldu paydaşlar ikna oldu. Velilerin ortaya konan sisteme güvendiği
ve öğrencilerin okula geldiği gösteriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı
tüm süreçleri Sağlık Bakanlığı ile koordineli şekilde devam
ettiriyor. İlave destek programları da geliştirdik İlkokuldan 12.
Sınıfa kadar öğrencilerimizin önceki kayıpları ile ilgili bir
tekrar yapıldı tüm sınıf seviyelerinde tüm dersler ile ilgili. Daha
sonra bizim akşamları destekleme uygulamamız var. 8 ve 12.
sınıfların destekleme uygulamasını devreye aldık. Daha sonra 7 ve
11’i devreye soktuk. Geçen hafta kazanım değerlendirme uygulaması
yaptık.
Önümüzdeki hafta 15-19 Kasım tarihleri arasında bir haftalık tarih
vereceğiz. Hem birinci dönemde birer hafta ara tatiller var. Burada
müjde şu, tatilden sonra 6 ve 10. sınıflar içinde destekleme
kurslarını açacağız.
“VALİLİKLER DERS SÜRESİNİ DÜŞÜREBİLİR”
Bizim geliştirdiğimiz sistem merkezi eğitim sistemi değil. Biz
illere inisiyatif bıraktık. Öğrenci sayısı fazla sınıflar olabilir.
Deprem çalışmalarından dolayı belli okullarda öğrenciler kümelenmiş
olabilir. İl milli eğitim müdürlerimizi istediği kadar tasarruf
yapabilirler. Gerekirse 40 dakikalık ders süresini 30 dakikaya
düşürebilirler. İkili eğitime geçebilirler. Lokal kararlar
alabilirler. Ana kurallara bağlı olunarak yerel kurallar
alınabilir. Valiliklerimiz, İl Milli Eğitim Müdürlüklerimiz gereken
kararları alabilirler.
“YARDIMCI KİTAPLAR DA ÜCRETSİZ OLACAK”
Yardımcı kitaplar da ücretsiz olacak. Bunların her ayın ilk haftası
tüm kamuoyuna açıkladık. Ekimden itibaren başladık. Kasımda da
yayınladık. Ders kitapları öğrencilerimize eriştirilmeye devam
ederken tüm öğrencilerimize göndermeye başladık. Her ayın ilk
haftası dijital olarak erişime açacağız. Aynı zamanda tüm
öğrencilerimize basılı şekilde gönderdik. Yarımcı kitaplar hem
dijital hem de basılı olarak tüm okullarda ücretsiz şekilde
dağıtılacak.
Artık bizim gelinen noktada odaklanmamız gereken şey, eğitimde
fırsat eşitliğine ve okullar arasındaki başarı farkını azaltmaya
kaliteyi artırmaya bir vatandaşın çocuğunun gönül rahatlığıyla
mahallesindeki okula göndermeyi ihtiyacı var. 4 öncelik koyduk.
Okul öncesi eğitime erişimi artırmak. Okul öncesi eğitim yaşam boyu
sadece bilişsel değil becerileri artıran eğitimlerden
biridir.
Öğretmenlerle ilgili çok kapsamlı bir eğitim paketi hazırladık. Çok
kapsamlı bir eğitim vereceğiz. Çok ciddi kaynaklar ayırdık.
Ağırlığı burada yeni başlayan öğretmenlere vereceğiz.
Adaptasyonları ile ilgili ciddi eğitim vermek lazım. Dördüncü
noktada mesleki eğitim. Mesleki eğitimde asıl yaptığımız şu
son 3 yıldan beri iş vereni biz eğitim içerisine dahil ettik.
İşverenler artık mezunu beklemiyor eğitim sürecine dahil
oluyor.