Mutasyonlu virüsün bulaşma hızı arttı! Maske yeterli mi?
ENFEKSİYON Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, mutasyonlu koronavirüsün bulaşma hızının arttığını belirterek, “Rehavete kapılmadan, önlemlere uygun bir biçimde davranmamız gerekiyor. Eğer tedbirlere uygun yaşamayı gerçekleştiremezsek yeni bir dalga ile karşılaşabiliriz" dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, İngiltere'de ortaya çıkan ve ülkemizde de görülen mutasyona uğramış virüsün bulaşma hızının arttığını söyledi. Mutasyonun hücrelerimize bağlandığı yerde gerçekleştiğine dikkat çeken Ertuğrul, virüsün daha çabuk bağlanır hale geldiğini belirtti. Eskiden çok daha yoğun bir virüs yükünün bizi infekte ettiğini hatırlatan Ertuğrul, “Şu anda daha az sayıda bir virüsle infeksiyon gelişebilir. Mutasyonlu virüs bunu sağladı. O nedenle mutasyonlu virüs çok daha çabuk yayılıyor.
Mutasyonlu virüsün, yayılmasını önlemek için şu anda almış olduğumuz tedbirler yeterli gibi gözükse de aslında bu tedbirlerin çok dikkatli bir biçimde uygulanması gerekiyor. Gevşemeye mahal vermeden, rehavete kapılmadan, soğukkanlılığımızı da yitirmeden alınan önlemlere uygun davranmamız gerekiyor. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek mutasyonlu virüsün ülke içerisindeki dolaşımını azaltabiliriz. Ama bunu gerçekleştiremez isek yeni bir dalga ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
ÜÇ FARKLI ÜLKEDEN ÜÇ MUTASYON DAĞILDI
Dünyada üç mutasyon olduğunu ve farklı ülkelerden dağıldığını
ifade eden Ertuğrul, "Birisi İngiltere'de gördüğümüz mutasyon.
Diğer 2’si de Brezilya ve Güney Afrika'dan dağıldı. Aslında
üçünün de ortak özellikleri var. 3’ü de ‘spayt protein’ dediğimiz
virüsün bağlantı yerindeki protein yapısında bir değişiklik oluştu
ve daha çabuk bağlanır hale geldi. Ama Güney Afrika'daki oluşan
varyant bu değişiklikle beraber başka mutasyonları da yaptı. Bazı
tedavileri yöntemleri, orada etkisini bir miktar yitirdi. Örneğin;
‘monakılanör antikor tedavisi’ dediğimiz Amerika Birleşik
Devletleri'nde kullanılan bir yöntem vardı. Bu biraz etkisini
yitirdi. Eğer Güney Afrika virüsündeki bu mutasyon devam eder ve
mutasyon birikimi daha ciddi bir protein değişikliğine yol açarsa
o zaman ‘Messenger RNA’ aşılarına karşı da bir etkinlik
azalması söz konusu olabilir. Asıl risk; Güney Afrika virüsünde
budur. Fakat üç varyantın da hastalık yapma özelliğinde hastalığın,
kliniği değiştirme anlamında bir değişikliği şu anda yok" diye
konuştu.
'MEVCUT MASKELER YETERLİ'
Mutasyonlu virüsten mevcut maskelerin, doğru kullanılması halinde
yeterli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ertuğrul, "Bu virüslerin en
önemli bulaş yolu damlacıklarımız aracılığıyla çevreye yayılması.
Damlacıkların içerisinde bulunarak dolaşıyorlar, çevreye
dağılabiliyorlar. Bu damlacıklar yaklaşık 5 mikron çapından daha
büyük damlacıklar. Mevcut tıbbi maskeler veya cerrahi maskeler bu
damlacıkları solumamızı engelleyerek, bize güvenli bir soluk alıp
vermeyi sağlıyor. Maskeler korunmak için yeterli" diye bilgi
verdi.
'MASKENİN DÜZGÜN TAKILMASI GEREKİYOR'
Virüsten korunmak için çift maske takılması konusunun
tartışıldığını kaydeden Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, doğru doğru
maske takmanın daha önemli olduğunun altını çizdi. Prof. Dr.
Ertuğrul, FFP-2 veya N-95 dediğimiz maskelerin çok tartışıldığını
ancak çift maskeden daha ziyade maskenin düzgün bir biçimde
kullanılmasını söylüyor. Prof. Dr. Ertuğrul, “Birçok yerde
görüyoruz; maskeler burunların altında veya düzgün kullanılamıyor.
Ancak bir kalabalık yere gireceksek; örneğin bir toplu taşıma
aracında bulunacaksak ve sosyal mesafemizi koruyamayacaksak belki o
durumlarda çift maske takmak veya FFP-2 türü maskeler takmak
anlamlı olabilir. Fakat bunun dışında sokakta yürürken veya
ofisimizde otururken çift maske, FFP-2, N-95 gibi maskelerin
takılmasının bir anlamı şu aşamada yok" ifadelerini kullandı.
'TEDBİRLERE UYULMADIĞINI GÖRÜYORUZ'
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof.Dr.
Bülent Ertuğrul, koronavirüs tedbirlerine ve kısıtlamalara çok
uyulmadığının altını çizerek, "Tedbirlerimizin birçoğu yeterli.
Fakat şöyle bir baktığımız zaman çevremize, aslında bu
kısıtlamalara uyulmadığını gözlemliyoruz. İnsanlar, sosyal
mesafeye dikkat etmeden yan yana geliyorlar. Mutasyonlu virüsle
beraber artan insan hareketliliği de hastalığın yayılmasında
önemli" diye konuştu.