Merkezi sınavda nasıl sorular çıkacak?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Seviye Belirleme Sınavı (SBS) yerine getirilen merkezi sınav sistemi ile birlikte ortaöğretime geçişin öğrenci ve okul odaklı bir hale dönüştürüldüğünü açıkladı.
Bakanlık olarak uzun vadede merkezi sınavların olmadığı ve
çocukların bireysel yetenek ve eğilimlerine göre eğitim alabildiği
bir yapıyı hayata geçirmek için önemli bir adım attıklarını
kaydeden Avcı, "Kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri olan bir
yerleştirme sürecini hayata geçirmiştir. Sürecin uzun vadeli hedefi
'her çocuğu kendi özgünlüğü ve özelliği içinde kabul etmek, kendi
yetenek ve eğilimlerine göre orta ve yüksek öğretime
yönlendirebilmek'tir. Bu amaçla, orta vadede test sınavları yerine
açık uçlu sınavların yapıldığı ve FATİH Projesi kapsamında
dağıtılan tabletlerin daha etkin kullanıldığı bir yerleştirme
sürecini aktif hale getirmeyi planlamaktayız." şeklinde
konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2014
yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı. TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2014 yılı bütçesi
üzerinde sunum yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bakanlık olarak
2013 yılında gerçekleştirdikleri yatırımları ve 2014 yılında
yapacakları çalışmalar konusunda bilgi verdi.
Komisyonun CHP'li üyelerinden İstanbul Milletvekili Mevlüt
Aslanoğlu, bütçe görüşmeleri öncesi atanamayan öğretmenler adına
Bakan Avcı'ya çiçek takdim etti. Aslanoğlu, Bakan Avcı'ya
"Atanamayan öğretmenlerin size çok selamı var."
dedi. Bakan Avcı da tebessüm ederek çiçeği kabul etti.
12 yıllık zorunlu kademeli eğitim sistemine geçilen 2012 yılından
itibaren eğitimin bütün bileşenlerini etkileyecek köklü
düzenlemeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Avcı, "Ancak
bu denli köklü bir değişim sürecine rağmen, öğretmenlerimizin,
yöneticilerimizin ve Bakanlık çalışanlarımızın fedakarlıkları ve
üstün gayretleri sayesinde süreç başarıyla atlatılarak verimli bir
eğitim öğretim dönemi geçirilmiştir. Böylece büyük bir dönüşümü
sancısız bir biçimde hayata geçirme imkanı bulunmuştur. Bu
düzenleme, 2013-2014 eğitim öğretim yılı ve sonrasında olumlu
sonuçlarını daha fazla vermeye başlayacaktır. Yine 2013-2014 eğitim
öğretim yılında uygulanmak üzere, ortaokul ve liselere ait haftalık
ders çizelgelerinde ve seçmeli derslere ait öğretim programlarında
çeşitli düzenlemeler yapılmıştır." diye konuştu.
Öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanarak tasarım ve üretim
yapabilme becerilerini geliştirmek amacıyla, 5 ve 6'ncı sınıflarda
Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi zorunlu dersler arasına
alındığını anlatan Avcı, " Yabancı dil öğretimini
geliştirmek ve öğrencilerimizin günlük iletişim ihtiyaçlarını
karşılayabilecek düzeyde en az bir yabancı dil öğrenmelerini
sağlamak amacıyla, ilköğretim kurumlarında İngilizce (2-8),
Fransızca (2-8) ve Almanca (2-8) öğretim programları yenilenmiştir.
Benzer şekilde, ilköğretim kurumlarında fen bilimleri (3-8) ve
ortaokullarda matematik (5-8) dersi öğretim programları da
yenilenmiştir. Söz konusu programlar 2013-2014 eğitim
öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulamaya konulmuştur.
Bütün bu derslerin program içerikleri, yalnızca öğrencilerin
ortaöğretime geçiş ve uyumlarını kolaylaştıracak şekilde
sadeleştirilmemiş, aynı zamanda günlük hayat ile ders içerikleri
arasındaki ilişki de güçlendirilmiştir." şeklinde konuştu.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasının bir gereği olarak, her
öğrencinin sahip olması gereken asgari düzeydeki fen bilimleri,
matematik bilgileri ve becerilerinin yeniden tanımlandığını
vurgulayan Avcı, "Ortaöğretim kurumları için matematik,
fizik, kimya ve biyoloji derslerinin öğretim programları
güncellenmiştir. Bu dersler için 9 uncu ve 10 uncu sınıf öğretim
programları temel düzey olarak yeniden tasarlanmıştır. Matematik,
fizik, kimya ve biyoloji derslerinin yeni öğretim programları,
2013-2014 eğitim ve öğretim yılından geçerli olmak ve 9'uncu
sınıflardan başlamak üzere, kademeli olarak uygulamaya
konulmuştur." açıklamasında bulundu.
YENİ SBS SİSTEMİ İLE ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ÖĞRENCİ VE OKUL
ODAKLI HALE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Eğitim öğretim hizmetlerinde hedeflerinin kız-erkek ayırımı
yapmaksızın herkesin sağlıklı bir eğitim almasını sağlamak
olduğunu hatırlatan Avcı şunları söyledi; "Ulusal ve küresel
düzeyde ihtiyaç duyulan bilgi, değer ve becerileri öğrencilerimize
kazandırarak onları hayata hazırlamaktır. Bunun adımlarından biri
de, eğitim sistemimizi, salt ezbere ve yarışmacı mantığa dayalı
olmaktan çıkarmak, elemeli sınav geçiş sistemlerinin tüm eğitim
alanında yarattığı olumsuzlukları ortadan kaldıracak tedbirleri
almaktır. Bu bağlamda, Bakanlığımız, kamuoyunda Seviye
Belirleme Sınavı (SBS) olarak bilinen elemeye dayalı ortaöğretime
geçiş sınavını 2013 yılı itibarıyla kaldırmıştır. Bugüne kadar
uygulanan biçimleriyle bakıldığında, sınav odaklı olarak şekillenen
ortaöğretime geçiş modelleri, arzu edilen öğrenci profilinin
oluşmasını engelleyen etkenlerden biri olarak temayüz etmiştir.
Oysa eğitimde başarı, yalnızca sınava dayalı bir performans olarak
algılanmamalıdır. Getirilen yeni uygulamayla birlikte ortaöğretime
geçiş, öğrenci ve okul odaklı bir hale dönüştürülmüştür. Gerçek
başarı; temel derslerin yanı sıra, yabancı dil, spor ve sanat
dallarında da kendisini geliştirmiş, uluslararası platformlarda
kendi akranlarıyla rekabet edebilecek bir donanıma erişmiş ve
evrensel değerlerle birlikte medeniyet değerlerimizi de
özümseyebilmiş bir öğrenci profilinin oluşturulmasıyla
yakalanabilir."
Bakanlık olarak uzun vadede merkezi sınavların olmadığı ve
çocukların bireysel yetenek ve eğilimlerine göre eğitim alabildiği
bir yapıyı hayata geçirmek için önemli bir adım attıklarını
belirten Avcı şunları söyledi; "Kısa, orta ve uzun vadeli
hedefleri olan bir yerleştirme sürecini hayata geçirmiştir. Sürecin
uzun vadeli hedefi 'her çocuğu kendi özgünlüğü ve özelliği içinde
kabul etmek, kendi yetenek ve eğilimlerine göre orta ve yüksek
öğretime yönlendirebilmek'tir. Bu amaçla, orta vadede test
sınavları yerine açık uçlu sınavların yapıldığı ve FATİH Projesi
kapsamında dağıtılan tabletlerin daha etkin kullanıldığı bir
yerleştirme sürecini aktif hale getirmeyi planlamaktayız.
Bu kapsamda en temel varsayımımız 'çocuklarımızın eğitim öğretim
süreci içindeki sınavlarının sayısını mümkün olduğunca azaltmak,
orta öğretime geçişte uygulanan ilave sınav ya da sınavları tamamen
ortadan kaldırmak, okula alternatif olarak ortaya çıkan eğitim
kurumlarının işlevini azaltmak ve çocuklarımızın
sanatsal,sportif,sosyal,kültürel etkinliklere zaman ayırmasını
sağlamak'tır. Dolayısıyla öngördüğümüz en temel husus; içinde
bulunduğumuz eğitim öğretim yılında çocuklarımızın ilave bir sınava
girmemesi ve eğitim öğretim süreci içinde zaten yeter sayıda mevcut
olan sınav sonuçlarının yerleştirmeye esas alınmasıdır. Yeni
sistemin işleyişi de oldukça basittir. Bilindiği üzere,
çocuklarımız, aldıkları derslere göre bazı derslerden iki, bazı
derslerden de üç yazılı yoklamaya tabi tutulmaktadır. Üç yazılısı
olan derslerin ikinci yazılıları ile iki yazılısı olan derslerin
birinci yazılıları tüm Türkiye genelinde ortak sınav olarak
gerçekleştirilecek. Okullardaki müfredat takvimine göre, tüm
Türkiye genelinde altı temel derse ait (Türkçe, fen bilgisi,
matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, yabancı dil, TC İnkılap
Tarihi ve Atatürkçülük) sınavlara ilişkin sorular Bakanlığımızca
hazırlanacak, okullara gönderilecek ve ortak sınav
gerçekleştirilecek."
TÜM OKULLARDA ÖĞRENCİ KIYAFETİ VELİLERİN YÜZDE 51'İNİN
TERCİHİ İLE BELİRLENECEK
Uzun vadede temel hedeflerinin çocukların yeteneklerine göre
ortaöğretim kurumlarına yerleştirme sürecini hayata geçirmek
olduğunu vurgulayan Avcı, "Bütün çocuklarımızın bir enstrüman
çalabilmesini, bir sanat dalı ile ciddi biçimde ilgilenmesini, bir
spor dalı ile ilgili altyapısını oluşturmasını ve sosyal bir birey
olarak yetişmesini sağlamak istiyoruz. Bu niteliklerine
göre de bir üst öğretim kurumuna yerleştirilmesini arzu ediyoruz.
Temel mantığımız ise, kuşkusuz 'her çocuk özeldir' ilkesi.
Çocuklarımızın kendilerini gerçek anlamıyla özel hissetmeleri ise
eğitim ortamlarının onlara sunduğu özgürlük düzeyiyle yakından
ilişkilidir. Bakanlığımız, bu bilinçle, geçtiğimiz yıl itibarıyla
serbest kıyafet uygulamasını başlatmıştır. Serbest kıyafet
uygulaması önümüzdeki dönemde de devam edecek, ancak serbest
kıyafet seçim seçenekleri arasında forma da yer alacaktır. Artık
resmi ve özel, bütün okullarımızda öğrenci kıyafeti velilerimizin
yüzde 51'inin tercihi ile belirlenecektir." dedi.
Kız çocuklarının öğrenim hayatına kazandırılmasına büyük önem
verdiklerini belirten Avcı, "12 yıllık zorunlu kademeli
eğitim sistemine geçiş ve özellikle Kız Çocuklarının Okullaşma
Oranlarının Artırılması Projesi kapsamında yapılan çalışmalar
sonucunda okula devam eden kız öğrenci sayılarında artış
sağlanmıştır. Proje kapsamında; 2012-2013 eğitim öğretim döneminin
sonuna kadar 3 bin 200 ev ziyaret edilerek, 2 bin 350 çocuk
okullaştırılmış ve okullaştırılan çocuklara eğitim materyali
dağıtılmıştır. Yine proje kapsamında; kız çocuklarının
eğitime erişimlerinin sağlanması konusunda ortak bir kararlılığı ve
çabayı görünür kılmayı amaçlayan bir kampanya hazırlanmıştır.
Kampanya televizyon spotları, sosyal medya uygulamaları ve yerel
etkinlikler ile başta kız çocukları olmak üzere sistem dışında
kalan çocukların eğitim imkanlarından yararlanması için merkezi
düzeyde vurgulanan kararlılığın yerele de yansımasını sağlamıştır.
Bu bağlamda, yerel karar vericiler, yöneticiler,
eğitimciler ve kanaat önderleri harekete geçirilerek ailelerin ve
çocukların eğitim konusundaki farkındalığı
arttırılmıştır." diye ifade etti.