Lise öğrencisi öğretmenini katletti

Olay, Ankara Sincan İMKB Ticaret Meslek Lisesi'nde dün öğle sonrası yaşandı. Okulda öğretmenlik yapan Başar Yılmaz, yoklama sırasında sınıfta olmayan 10. sınıf öğrencisi Y.B’yi yok yazdı. Daha sonra sınıfa giren öğrenci öğretmeniyle tartışmaya başladı ve sınıftan çıktı.

Öğretmen Başar Yılmaz, ondan sonra yaşananları şöyle anlattı: “Öğrenci daha önce de defalarca uyardığımız, kılık kıyafet yönetmeliğine uymayan bir öğrenciydi. Olayın gerçekleşmeden bir hafta önce hem beni, hem okul müdürümüzü açıkça tehdit etti. Benim hayatımla oynuyorsunuz, benim hayatım söz konusu, benim kaybedecek bir şeyim yok diye tehditler savurdu. Daha sonra annesi ile gelip okul müdürü ile konuştuklarında, okul müdürümüzde mevzuat gereği devamsızlıktan kaldığını ve açık liseden devam etmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine öğleden sonra 15.10 sularında ben bilgisayar laboratuarına giderken; burası çok manidar. Elimdeki kağıtlar yere düştü, bu esnada bu öğrenci Y.B. benden önce davranarak kağıtları yerden aldı ve bana verdi. Bir anlamda bana güven telkin etti. Ben de teşekkür ederim oğlum dedim. Daha sonra arkamı döndüm ve tam bilgisayar laboratuvarına girecektim ki, arkamdan bacaklarıma iki tane darbe hissettim. Arkamı dönüp baktığımda öğrencinin elinde tahta saplı bir şeyle kaçtığını gördüm. Ben ilk etapta bıçaklandığımı anlamadım. Öğrenciler öğretmenim bacaklarınız kanıyor, dediler ve ben bıçaklandığımı daha sonra anladım. Hastaneye kaldırdılar ve bacaklarıma 13 dikiş atıldı. Karakola gittiğimde öğrencinin 4 adli suça karıştığını ve beni bıçaklamasıyla 5 adli olaya karıştığını söylediler. Öğrenci yakalandı ifadesi alındı ve salıverildi. O öğrenci şu anda okulun etrafında dolaşıyor.”

EĞİTİM SENDİKALARINDAN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Türk Eğitim-Sen, Eğitim Sen, Eğitim İŞ ve Aktif Eğitim Sen olayla ilgili ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim-Sen Ankara 6 nolu Şube Başkanı Veli Keskin, “Biz ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’ sözünü kendine rehber edinen, hocasının atının ayağından sıçrayan çamurla lekelenen kaftana değer atfederek, vefatında üzerine örtülmesini isteyen, yolda yürürken yıllar önceki öğretmenini gördüğünde, ceketinin düğmesini ilikleyen, yani öğretmene harikulade saygı gösteren bir milletin evlatlarıyız ve hala da öyle olduğumuzu düşünmek istiyoruz. Ancak ne yazık ki son yıllarda bu saygı ve sevginin çok uzağında bulunuyoruz. Ülkemizde pek çok eğitim kurumunda yaşanan şiddet haberleri hala hafızalarımızda iken, benzeri şiddet olayları hız kesmeden devam etmektedir. Ankara’nın güzel ilçesi Sincan’ımızda 21.02.2014 tarihinde Sincan İMKB Ticaret Meslek Lisesinde yaşanan bu çirkin saldırıyı kınıyoruz. Bu menfur saldırıda yaralanan öğretmenimiz Başar Yılmaz’a buradan bir kere daha geçmiş olsun diyor, her konuda yanında ve arkasında olduğumuzu bilmesini istiyoruz. Bugün Başar öğretmenimizin başına gelenler yarın hepimizin başına gelebilir. Maalesef bu tür olaylar ilk değildir ve toplum nezdinde eğitimcinin itibar erezyonu devam ettiği sürece istemesek de son olmayacak gibi görünmektedir” ifadelerini kullandı.

"ÇÖZÜM ŞİDDETLE DEĞİL İKNA İLE OLMASI GEREKİYOR"

Bu saldırıların önüne geçilmesi için tepki vermek, çözüm önermek sendikaların en önemli görevlerinden biri olduğunu kaydeden Keskin, sözlerine şeyle devam etti: “Bizler insanlar arasında iletişimin ve problemlere çözüm arayışlarının şiddetle değil ikna ile olması gerektiğini bilen medeni insanlar olarak ülkemizin dört bir yanında şiddete ve saldırıya maruz kalan öğretmenlerimizin yanındayız ve onlara destek olmak ve sahip çıkmak için buradan yetkililere sesleniyoruz: Öğrenciler okula yaralayıcı veya öldürücü maddeleri nasıl sokabiliyorlar? Okulların girişlerinde gelişmiş arama cihazları kullanılmaz mı? Okullarımızın çevresinde uyuşturucu satışı ve kullanımı yaygınlaşmış mıdır? Bunlara karşı ne gibi önlemler alınmaktadır? Öğrenciler devamsızlık hususunda neden hala öğretmenle karşı karşıya getirilmektedir? Teknolojinin geliştiği çağımızda kartlı vb. giriş sistemleri niçin uygulanmamaktadır? Bakanlığımız öğretmenlerimizi mobbing ve şiddete karşı kurumak için ne gibi çalışmalar yapmaktadır? Çalışanlarının okul ve kurumlarda güvenliğini sağlayamayan bakanlık yetkililerinin, etiketleme, mülakat, görevden alma gibi işleri bir yana bırakarak bir an önce görev ve sorumluluklarını hatırlaması, asıl yapmaları gereken işlere odaklanmaları gerekmektedir. Bakanlık yetkilileri bilmelidirler ki çalışanların mesleki itibarlarını yüceltmeden ne bu gibi olumsuz olaylar sona erecektir ne de eğitimde başarı sağlanabilecektir.”