Kovid'e bağlı pıhtı sanıldı, ameliyatta gerçek ortaya çıktı! Doktorları bile şaşırttı
SAMSUN'da yaşayan Raşit Batur (28), 9 ay önce Kovid geçirdi. Şikayetleri aylarca geçmedi. Tekrar tomografi çekildi, akciğer damarlarının neredeyse yüzde 90'ının "pıhtı ile" tıkandığı sanıldı. Acilen ameliyat olması için İstanbul'a sevk edildi. Asıl gerçek, ameliyat masasında ortaya çıktı.
Akciğer damarlarının neredeyse tamamı "pıhtı" ile değil, dünyada da nadir teşhis edilebilen bir tümör ile tıkanmıştı. Üstelik tümör, kalp kapağını da sarmıştı. 8 saat süren bir operasyonla genç adamın akciğer damarlarındaki tümörler temizlendi, eş zamanlı olarak kalp kapağı kendi dokusu ile tamir edildi. Batur, ameliyatta kullanılan teknikler ve Kovid sonrası ortaya çıkan "pulmoner sarkom" (akciğer damarı tümörü) teşhisi alan ilk vaka olarak literatüre de girecek.
Samsun'da avukat katibi olarak çalışan bir çocuk babası 28 yaşındaki Raşit Batur'un hayatı, geçtiğimiz Mayıs ayında geçirdiği Kovid enfeksiyonunun ardından tamamen değişti. Basit bir nefes darlığı ile başlayan şikayetleri başta Kovid etkisi sanıldı, uzun bir süre doğru teşhisi alamadı. Üzerine bir de zatürre geçiren Batur, bir türlü geçmeyen nefes darlığı ve halsizlik ile aylar sonra tekrar doktora başvurunca, çekilen tomografisinde akciğer damarlarında "emboli"(pıhtı) olduğu düşünüldü. Kovid'den kaynaklandığı zannedilen pıhtıların ameliyat ile acilen çıkarılması gerekiyordu. Çünkü pıhtı atarsa aniden yaşamını yitirebilirdi.
Batur, "pulmoner endarterektomi" adı verilen bu ameliyatı, Türkiye'de en çok yapan merkez olan İstanbul'daki Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Geçtiğimiz ay hem Göğüs Cerrahisi hem de Kalp Damar Cerrahisi ekipleri tarafından acilen ameliyata alındığında, asıl gerçek ameliyat masasında ortaya çıktı: dünyada da çok nadiren görülen ve zamanında doğru teşhisi konulabilen bir tümör nedeniyle akciğer damarlarının neredeyse tamamen tıkandığı anlaşıldı. "Pulmoner arter sarkomu" adı verilen bu hastalık nedeniyle, akciğer damarları yüzde 90 tıkanmış, tümör, kalp kapağına kadar ulaşmıştı.
"KOVİD GEÇİRMESEYDİ TEŞHİSİ GEİCKİRDİ"
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bedrettin
Yıldızeli, "Hastamız Kovid geçirdikten sonra geçmeyen nefes darlığı
şikayetiyle bir tomografi çektiriyor ve pulmoner damarlarındaki
pıhtı sebebiyle bize başvuruyor. Kovid döneminde 'pulmoner emboli'
dediğimiz akciğer damarlarında pıhtı, çok sık görülen bir durum
oldu. Kovid-19'un kendine özgü sebeplerinden dolayı, bütün
vücuttaki damarlar etkileniyor. Hastamızda da bu düşünülmüş başta.
Oysa biz ameliyatta gördük ki bu pıhtı değil, 'pulmoner arter
sarkomu' adını verdiğimiz, akciğer damarlarının bir tümörü. Hem
akciğer damarlarını tutmuş, hem de kalp kapağında bir problem
yaratmıştı. Hastamızın hem kalp kapağını (onararak) değiştirdik,
hem de damarlarını temizledik. Şu an onkoloji tedavisi alacak.
Burada önemli olan, Kovid-19 geçirmemiş olsaydı bu hasta muhtemelen
bize de müracaat etmeyecekti. Kovid'e bağlı bir akciğer ambolisi
zannedildi ama altından tümör çıktı" dedi.
"İLERLEDİĞİNDE KALP YETMEZLİĞİ HATTA ANİ ÖLÜME YOL
AÇABİLİYOR"
Geçmeyen nefes darlığı ya da göğüs ağrısı şikayetlerinde mutlaka bu
konuda uzman doktorlara müracaat edilmesi gerektiğini vurgulayan
Prof. Dr. Yıldızeli, "Kovid'e bağlı olsa da olmasa da, başka
hastalıkların da çıkabileceği unutulmamalı" dedi. Batur'un Kovid
geçirmiş olmasının, şans eseri teşhis almasını hızlandırdığına da
işaret eden Prof. Dr. Yıldızeli, çok nadir görülen ve genellikle
sinsice ilerleyen pulmoner arter sarkomunun ani ölümlere de yol
açabildiğini söyleyerek şu bilgileri verdi: "Bu hastalık
ilerledikçe sağ kalp yetmezliği yapacak ve hasta bize bir gün,
aniden bayılma ile gelecekti. Biz o zaman da yine araştırma
yapacaktık ve yine bu hastalığı bulacaktık. Ama o dönemde hasta
aniden vefat edebilirdi, böyle bir riski var. Akciğer damarı tümörü
çok nadir görülüyor. Dünyada da 200'den fazla vaka yok. Bu nedenle
bu hastalığın en büyük problemi, doğru tanı konması. Bu da ancak
ameliyatla mümkün oluyor. Tanı konulduktan sonra endarterektomi
adını verdiğimiz ameliyatla hastaların sağ kalımı artıyor,
ameliyattan sonra kemoterapi alıyorlar. Tabii ki hastaların uzun
dönem takipleri de çok önemli."
"İKİSİ BİR ARADA ZOR BİR AMELİYAT OLARAK LİTERATÜRE
GİRECEK"
Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Koray Ak ise
"Tümörün hem damarı tutması, hem de kapaktan kaynaklanması
nedeniyle tümörü çıkardıktan sonra tabii kalp kapağına bir müdahale
yapmak gerekiyordu. Ozaki yöntemi adı verilen bir prosedürle
hastanın kendi kalp zarından bir kapak yapma yöntemini seçtik. Biz
normalde bu yöntemi, kalp ameliyatı yaptığımız hastalarda, çocukluk
dönemi kalp hastalarının cerrahisinde de kullanıyoruz. Ama aort
kapak için uygulanır Ozaki prosedürü. Bu hastamızda 'pulmoner kapak
için' Ozaki yöntemini kullandık. Zannediyorum dünya literatüründe
de çok nadiren yapılan bir işlem. Ama hem akciğer damarlarında
tümör olması ve ona müdahale edilirken eşzamanlı olarak Ozaki
ameliyatı, bir ilk. Bu başarıyı dünya literatürüne kazandırmak için
de makale haline dönüştürüyoruz. 7-8 saat süren oldukça uzun ve zor
bir ameliyat oldu" dedi.
"AZ KALSIN YANLIŞ TEDAVİ GÖRECEKTİM"
Ameliyatın ardından birkaç hafta önce taburcu olan ve onkoloji
tedavisine yönlendirilen Raşit Batur ise "Bir göğüs ağrısı ile
geldim, altından neler çıktıö diyerek yaşadıklarını şöyle özetledi:
"Kovid geçirdim 19 Mayıs'ta. Göğüs ağrım devam etti. Sonra
zatürre'ye döndü. Zatürrenin sonunda gene göğüs ağrım devam etti.
Samsun'daki doktorum Bedrettin (Yıldızeli) Bey ile iletişime
geçerek KTEPH (Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon, akciğer
damarlarının tıkanmasına bağlı olarak gelişen akciğer tansiyonu)
teşhisi koydu. KTEPH teşhisinden sonra direkt İstanbul'a randevu
alıp geldim. Nefes darlığım, yürüyememe zorluğum da vardı. Zaten
Kovid'e bağladık hep. Ben çok şaşırdım, yani bir göğüs ağrısı ile
geldik, neler neler çektik. Akciğer damarlarım yüzde 90 tıkalıymış.
'seni acilen ameliyata almamız lazım pıhtı atarsa ölüm tehlikesi
var' dediler direkt. Başta kuvvetli bir kan sulandırıcı verip
tedaviyi öyle yapacaklardı Samsun'da. Allahtan Bedrettin Hoca ile
irtibata geçtiler ve hemen ameliyat edildim. Şimdi kemoterapi ve
ışın tedavisine başlayacağız."