Konteyner kente ilk depremzedeler yerleşti
İZMİR'in Bayraklı ilçesinde, depremde evleri yıkılan depremzedelerin geçici olarak konaklamaları için oluşturulan konteyner kent tamamlandı. Bugün ilk 6 depremzede aile konteynere yerleşti. Gün içinde toplam 23 ailenin daha, çadırdan konteynere taşınacağı bildirildi.
Ege Denizi'nde 30 Ekim'de meydana gelen ve yıkıma neden olan 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından, evleri yıkılan ve ağır hasar gören aileler çadır kentlere yerleştirilmişti. Depremzedeler için Bayraklı Adalet Mahallesi'nde 46 bin metrekarelik alana kurulan 493 konteyner yerleştirildi.
Oluşturulan konteyner kente, bugün çadırda yaşayan ilk 6 depremzede aile giriş yaptı. Gün içinde 23 ailenin daha konteyner kente yerleşmeleri bekleniyor. 21 metrekareden oluşan her konteynerde, tuvalet, duş, mutfak, salon, iki elektrikli ısıtıcı ve yatak odası bulunuyor. Mutfak kısmında ise, ailelerin beslenme ve hijyen ihtiyaçlarını karşılamaları için, tencere, tava, gıda malzemeleri ve hijyen malzemeleri yer alıyor. Depremzede çocukların eğitimlerine kesintisiz devam edebilmeleri için EBA destek araçlarının getirileceği konteyner kente aynı zamanda, bir çocuk parkı da yapılıyor.
Aileleri konteyner kentte ziyaret eden İzmir Vali Yardımcısı Faik Arıcan, "Evleri hasarlı olan vatandaşlarımızı konteynerlere almaya başladık. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak ortam ayarlanmış durumda. Havaların da soğumaya başladığını görüyoruz. Bu nedenle vatandaşlarımız burada ısınma ve beslenme problemi olmadan yaşamlarını sürdürecektir. İnşallah ilerleyen zamanlarda da vatandaşlarımız kalıcı konutlarda yaşamlarına devam edecekler. İlçedeki çadır kentler de yavaş yavaş boşalmaya başladı. Vatandaşlarımızı konteynerlerde barındırmaya başladık" dedi. AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da konteyner kente yerleşen ailelerle sohbet ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti.
'ALLAH DEVLETİMİZE ZEVAL VERMESİN'
Bayraklı'daki Barış Sitesi'nin 7'inci katında oturan ve binaları
yıkıldığı için depremden beri çadır kentte konaklayan Aynur Turhan,
"3 kat tamamen çöktü. Son 4 kat kalmıştı onu da yıktılar. Deprem
sırasında dışarıdaydık. Evde kedim kalmıştı. Binadan dışarı atladı
daha sonra görmedik. Komşularımın göçük altında kaldığını öğrenince
yıkıldım. Son ana kadar gece, gündüz nöbetteydik. Sadece bizim
blokta 6 can kaybı oldu. Sitede toplam 11 kişi kaybettik. Acımız
çok büyük. Keşke kayıplar vermeseydik. Enkazın etrafında
dolaşıyoruz, geziyoruz ağlıyoruz. Hep onları anıyoruz. Şimdi
çadırdan çıkıp konteynere kente geldik. Konteynerde 5 kişi
kalacağız" diye konuştu.
İsmail Turhan ise, "Dönüp aynı noktaya geliyoruz. Müteahhitler, yetki veren kurumlar, ruhsatı veren belediyeler, bunların daha detaylı araştırılması gerekiyordu. Oturulamaz raporları verilmeliydi. Maalesef depremde can kayıplarına mal oldu. Bir şekilde hayattayız ama bir yanımız da onlarla. Binanın olduğu yere gittiğimizde duygulanıyoruz. Milletvekillerimiz, bakanlarımız bizi ziyaret ettiler, destek oldular. Allah devletimize zeval vermesin" dedi.
'KONTEYNER ÇADIRDAN DAHA KORUNAKLI, HER ŞEY
DÜŞÜNÜLMÜŞ'
Çadırdan eşi ve oğluyla birlikte konteynere yerleşen Ayhan Özmen,
"Rıza Bey Apartmanı'nın yanındaki apartmanda oturuyorduk. Deprem
anında dışarıdaydık. Ama çok kötü sallandı. Binamız ağır hasarlı, o
günden beri evimize giremiyoruz. Konteyner çadırdan daha iyi. Gayet
güzel ve tertipli, organize olmuş. İçinde duşu, mutfağı, ısıtıcısı
var. Yatak, yogan, yastık her şey düşünülmüş. Konteyner, çadıra
göre daha korunaklı, daha güzel olacak bizim için. Sıcak ve soğuk
su var, güneş enerjisi var" diye konuştu.
'ANNEM GÜVENDE HİSSEDECEK'
Apartmanlarının güvenilirliği belli olmadığı için annesi Suzan
Gezer'i evde yalnız bırakamayan öğretmen Hakan Kandemir de
annesiyle birlikte konteyner kente yerleşti. Kandemir, "Haftanın
bir günü okula gitmek zorundayım. Annem şeker ve tansiyon hastası.
Artçı depremler devam ediyor, tedirgin oluyoruz. O nedenle, düz
ayak bir yerde olmasını istedim. Herhangi bir sallantıda kendisinin
idare edebileceği şekilde bir yer olsun istedim" dedi.
Suzan Gezer (75) de "Herkesin ağzında yeni depremlerin olacağı konusu var. Bundan sonra bir deprem olursa Hakan yanımda olmazsa merdivenlerden inemem. Paniğe kapılıyorum, elim ayağım titriyor, kalça kırığım nedeniyle yürümekte zorlanıyorum. Uykularım kaçtı. Buraya iyi olacağımı düşünerek geldim. Kendimi daha güvende hissedeceğim" diye konuştu.