Fahrettin Koca 'Yerinde Karar Dönemi' ni duyurmuştu! Bilim Kurulu üyesi Akın detaylarını anlattı
SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın duyurduğu salgın yönetiminde 'yerinde karar' dönemini anlattı. Akın, "Mesela İstanbul'da Şile ile Kadıköy aynı oranda vaka yüküne sahip midir? O zaman 'A' ilinde belirli bölgelerde belirli işletmeler açık olacak veya hastalık yükü yüzünden 'B' ilinde bu tip yerlerin tamamı kapalı olacak. 'Yerinde karar' dediğimiz dönem burada devreye girecek" dedi.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Akın, pandemi planında illerde İl Pandemi Kurulları ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na göre İl Hıfzıssıhha Kurulları olduğunu söyledi. Akın, normalde bu kurulların salgın konusunda illerde karar verme yetkisine sahip olduklarını hatırlatarak, "Ancak öyle bir salgınla karşılaştık ki, bilinmeyeni çok fazla ve nasıl yayıldığı konusunda tereddütler var. Bugün geldiğimiz noktada illerin birbirinden farklı özellikleri var. Hem yaşam özellikleri farklı hem de var olan tehdit, hastalığın boyutları ilden ile değiştikçe vaka sayıları da değişiyor. Bütün Türkiye çapında aynı kararları uygulayacağımıza illerde durumlar ağırlaşırsa, biraz daha önlemleri sıkılaştırma, eğer durumları iyileşirse biraz daha önlemleri gevşetme konusunda karar alma yetkisine sahip bu kurullar" dedi.
'İLLER KARAR VERİR DÜŞÜNCESİNE SAHİBİZ'
Akın, bununla ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydederek, "Elimizde
bununla ilgili yeterli bilgi ve eleman da var. Böyle bir karar daha
yerinde olur gibi geldi. Ticari özelliği çok az olan bir ilin esnaf
özellikleriyle, çok yaşamın sürdüğü bölgelerdeki esnaf özellikleri
farklı olabiliyor. Buna göre illerin değerlendirilmesi en iyi olur
diye düşünüldü. Bu konu epey bir zamandır konuşuluyor. Şu an
vakalar artış eğiliminde; ama yine de iller buna göre karar verir
diye bir düşünceye sahibiz. Şu an çalışmalar sürüyor, uygulamaya
geçtiğinde de herkesin haberi olacak" diye konuştu.
NÜFUSA GÖRE VAKA SAYISI DEĞRELENDİRMESİ
Akın, iller özelinde tedbirleri artırma ve azaltmanın vaka sayıları
ve test pozitifliklerindeki değişim ile ölçüleceğini ifade ederek,
"Bazen hafta sonlarında hastanelere müracaat daha az. Vaka
sayılarında ve test sayılarında azalmalar oluyor. 100 tane test
yapıyorsanız, bunların kaç tanesi pozitif çıkıyor. Buna göre siz
toplumdaki hastalık yükünü almayabilirsiniz. Ayrıca ilin nüfusu 1
milyonsa 100 vaka olmasıyla, ilin nüfusu 200 bin iken 100 vaka
olmasında hastalık yükü aynı olmadığı için biz yine illere özel
'insidans' dediğimiz 'nüfusa göre yeni vaka
sayısı' gibi bir değerlendirme yapmayı planlıyoruz. Ama
bunlar şu an kesinleşmiş değil, üzerinde çalıştığımız konular.
Birkaç gün içerisinde kesinleşecek" ifadelerini kullandı.
'YEREL YÖNETİMLER DAHA RASYONEL KARAR
VEREBİLECEK'
Akın, şu dönemde belirli bölgeler kendi bölgelerindeki hastalık
yüküne göre restoranlar ve kafeler gibi yerlerin açılışı konusunda
karar verebileceğini vurgulayarak "Örneğin, İstanbul ile Erzincan'ı
bu anlamda karşılaştırmak çok doğru olmayabilir. Mesela İstanbul'da
Şile ile Kadıköy aynı oranda vaka yüküne sahip midir? O zaman
Şile'deki yerel yönetimle Kadıköy ya da Şişli’deki yerel yönetimler
daha akılcı daha rasyonel karar verebilirler. O zaman 'A' ilinde
belirli bölgelerde belirli işletmeler açık olacak veya hastalık
yükü yüzünden 'B' ilinde bu tip yerlerin tamamı kapalı olacak.
'Yerinde karar' dediğimiz dönem burada devreye girecek. Bunun
için sadece restoranlar değil, okullar ya da toplu yaşam alanları
ile ilgili kararları da verebilirler" diye konuştu.
'İSTANBUL'DAKİ SIKINTI ÖNLEMLERE
UYULMAMASI'
Akın, İstanbul'da vaka sayılarındaki artışa da dikkat çekerek,
"İstanbul'daki sıkıntı önlemlere uyulmaması, önlemlerin yeteri
kadar denetlenmemesi ve toplumun bu konuda ihmalkar, umursamaz
davranmasıdır. Dünyadaki ve Türkiye'deki vaka sayıları özellikle
Avrupa bölgesinde artmış durumdadır. En yakınımızdaki komşumuz olan
Yunanistan'ı düşünün; Atina'da 18 günlük sokağa çıkma yasağı ilan
edildi. Tehdit bütün dünyada sürdüğü için İstanbul'daki o
hareketliliğin bir şekilde toplumu gözeterek kontrollü bir şekilde
düzenlenmesine ihtiyaç var. Elbette eğlenmek, sosyal yaşam
hakkımız; ama öyle bir tehdit ile karşı karşıyayız ki; 'su uyur,
düşman uyumaz' gibi virüs yakaladığı anda yayılmayı
sürdürüyor" dedi.