Engelliler nasıl oy kullanacak?
Türkiye'de "engelliler yaşamıyor gibi" davranıldığını ifade eden Mustafa Öztürk, engellilerle alakalı uzun bir süre hiçbir düzenleme yapılmadığını anlattı.
Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü, Engelli
Bakımı ve Rehabilitasyonu Bölümü Koordinatörü Mustafa Öztürk,
Türkiye'de yaşayan 8,5 milyon engellinin 3,5 milyonunun oy
kullandığını belirterek, "Bu insanlar da bu memleketin vatandaşı.
Bunlar da kendi iradelerini beyan etmek istiyorlar. Alanda da
taşrada da Ankara merkezde de fiziksel bir düzenleme yok.
Engelliler rastgele okullara dağıtılmıştır. Görme ve bedensel
engelliler bu anlamda fiziksel düzenlemelere ihtiyaç duyuyor"
dedi.
Öztürk, 30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde engelli seçmen olarak
hakları ve partilerin yerel seçimlerde engellilere yönelik
çalışmaları hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de "engelliler yaşamıyor gibi" davranıldığını ifade eden
Öztürk, engellilerle alakalı uzun bir süre hiçbir düzenleme
yapılmadığını anlattı.
Öztürk, "Sol tandanslı hükümetlerde engellilere verilen vaatlere
rağmen hiçbir çalışma yapılmamış. İlk defa rahmetli Erbakan
zamanında Başbakanlık Özürlüler Dairesi kuruldu. Bu, onun seçim
vaadiydi. Engelliler için 2002'den sonra Erdoğan hükümetleri
döneminde devrim sayılabilecek yasalar çıktı" diye konuştu.
Mustafa Öztürk, Anayasa'nın 10. maddesinde engellilere pozitif
ayrımcılık yapıldığını ve engellilerin oylarının kullanabilmeleri
için gerekli fiziksel düzenlemeler için Yüksek Seçim Kurulunun
(YSK) talimatlandırıldığını ve valiliklerden bununla ilgili
düzenleme yapmalarının istendiğini hatırlattı.
- "3,5 milyon insan bu şekilde oy kullanmadı, protesto etti"
Yerel seçimlerde oy kullanmak isteyen engelliler için gerekli
fiziki düzenlemelerin yapılmadığını dile getiren Öztürk, şunları
söyledi:
"Yasa ve düzenlemelere rağmen alanda çalışan bürokratlar
engellilerin oy kullanabilmeleri için gerekli fiziksel
düzenlemeleri yapmamış. Engelli, 5 katlı binanın 5. katında
oturuyor. Asansörü yok, tekerlekli sandalyede. 'Okulda 5. katta oy
kullanacaksın' deniliyor. Evden çıkamayan adam nasıl oy kullanacak?
Belediyelerin bir sürü asansörlü aracı var. Belirli alanlarda
engelliler bu araçlarla alınarak, düz ayak, spor salonları gibi
yerlerde, oy kullanmaları sağlanabilirdi. Geçen seçimde üçüncü
katta bedensel engelliden oy kullanması istendi. Adam geldi,
tekerlekli sandalyeyle çıkması gerekiyor, 'Çıkmayacağım' dedi, oy
kullanmadı. 3,5 milyon insan bu şekilde oy kullanmadı, protesto
etti. Yazık, günah. Bu insanlar da bu memleketin vatandaşı. Bunlar
da kendi iradelerini beyan etmek istiyorlar. Bu seçimlerde de ne
yazık ki YSK bu konudaki talimatlarını okuyamadık. Basından takip
ettiğimiz kadarıyla böyle bir talimat yok. Alanda da taşrada da
Ankara merkezde de bununla ilgili fiziksel bir düzenleme yok.
Rastgele engelliler okullara dağıtılmıştır. Görme ve bedensel
engelliler bu anlamda fiziksel düzenlemelere ihtiyaç duyuyor."
AK Parti'nin, görme engellilerle ilgili oy pusulalarında kabartma
yazı kullanılması şeklinde bir çalışması olduğunu aktaran Öztürk,
bu çalışmanın görme engelliler için çok önemli olduğunu ve geçen
seçime yansımayan bu çalışmanın bu seçimde kullanılması gerektiğini
bildirdi.
- "Türkiye cezalı konuma düşebilir"
Engellilerin oy kullanması için gerekli düzenlemenin yapılmaması
halinde Türkiye'nin cezalı konumu düşebileceği uyarısında bulunan
Öztürk, Türkiye'nin Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'ye imza
koyduğunu, 2005 yılında 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun'un yayınlandığını hatırlattı.
Yasanın, engellilerin, özür gruplarına göre kategorize edilerek,
fiziksel engellerinden dolayı evlerinden alınarak, oy
kullanacakları mekana kadar götürülmesini ve getirilmesini yerel
yönetimlerin görev alanına aldığını anlatan Öztürk, geçen seçimde
yerel yönetimlerin bunu yapmadığını, referandumda bu düzenlemeler
yapılmadığı için engellilerin oy kullanamadığını söyledi.
Öztürk, "Özürlüler 'Fiziksel engelimden dolayı vatandaşlık hakkımı
kullanamadım, oy kullanamadım' diyerek AHİM'e dava açma hakkına
sahip. Türkiye Cumhuriyeti'ni BM'de imzalanan Engellilerin
Haklarına İlişkin Sözleşme gereği cezalı durumuna düşürebilirler"
diye konuştu.
- "Partilerin engelliye yönelik projesi yok"
Üsküdar Üniversitesi Engelli Bakımı ve Rehabilitasyonu Bölümü
Koordinatörü Mustafa Öztürk, partilerin yerel seçim çalışmalarını
takip ettiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçimde AK Parti dışında hiç bir partinin engellilerle ilgili
projesini duymadım. Türkiye'de belediyelerin yaptığı iyi bir şey
var. Her belediyenin özürlüler ve rehabilitasyon birimi var. Bu
'halka, engelliye dokunuyorum' demek, 'engelliler ücretsiz
faaliyetlerimden faydalanıyor' demektir. Gönül isterdi ki, bunun
üstüne konacak daha farklı projeler geliştirilsin. Bu seçimde de
hiç bir siyasi partinin 'engellilerle şöyle bir proje getireceğiz'
diyerek deklare ettikleri bir proje yok. Böyle bir söylemleri yok.
Sanki ülkede hiç engelli yaşamıyor. Bu memlekette yaşayan 8,5
milyon engelli var. Bunların 3,5 milyonu oy kullanıyor. Bunların
bir kardeşi, anne-babası var. Üçle çarparsanız 24 milyon insan
eder. 24 milyon insanı ilgilendiren bir proje geliştirmezseniz, bu
insanların babası, annesi oy veremez ki."
- "Avrupa'da engelli bakım parası veren 7-8 ülkeden biriyiz"
Hükümetin 2005 yılında engelliler için önemli bir yasa çıkardığını
hatırlatan Öztürk, yasayı çıkarmak kadar uygulamanın da önemli
olduğunu vurguladı.
Yasaların ve yönetmeliklerin bürokratlar tarafından uygulandığını
anlatan Öztürk, "5378 sayılı kanunun yüzde 40'ının ancak
yönetmeliği çıkarılarak uygulanmıştır. Hükümetin heyecanını
bürokratların taşımaması, bu çıkarılan yasa ve yönetmeliklerin de
engelliler adını bir faydaya dönüşmemesi demek. Avrupa'da engelli
bakım parası veren 7-8 ülkeden biriyiz. Engelliye hem evde hem de
kurumlarda bakıyoruz. Eğitim katkı parası veriyoruz. Bakıcısına
ayrı para veriyoruz. İlaç parasını veriyoruz. Bir sosyal devlet
daha ne yapabilir? Avrupa ile boy ölçüşecek kadar nitelikli
düzenlemeler yapılmış, ama bunu uygulayacak alanlardaki memurlar
yetersiz" değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk, bürokratlardan bilgi ve yeteneklerinin yanı sıra
gönüllerini de ortaya koymalarını istedi. Öztürk, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının ilgili müdürlüğünden 5378 sayılı kanunun
tanıtımı için gerekli çalışmayı yapmasını da talep etti.