Emniyet Sen: Sorumlu polis değil devlettir!
Emniyet-Sen Sözcüsü Ali Fuat Sezer polislerin verilen emri yerine getirdiğini belirterek, "Devlet, 'Müdahale şekliniz çiçek atmaktır' deseydi, biz çiçek atardık." dedi...
Emniyet-Sen (Tüm Çalışan Emniyet Hizmetleri Sınıfı ve Emniyet Teşkilatlarında Çalışan Diğer Tüm Hizmet Sınıflarına Dahil Personel Sendikası) Sözcüsü Ali Fuat Sezer, Gezi Parkı eylemlerinde polisin orantısız güç kullanımıyla ilgili eleştirilere tepki gösterdi.
Polis memuru Sezer, polislerin verilen emri yerine getirdiğini
belirterek, "Devlet, 'Müdahale şekliniz çiçek atmaktır' deseydi,
biz çiçek atardık. Ama 'gazla, suyla müdahale edilecek' denilmiş ve
polis de bunu uyguluyor. Eğer bir sorumlu arıyorsanız, bunun
sorumlusu mülki amirdir, il emniyet müdürüdür, onlardan hesap
sorulsun" dedi.
Emniyet-Sen Adana Temsilciliği'nde Gezi Parkı olaylarıyla ilgili
değerlendirmelerde bulunan Ali Fuat Sezer, İstanbul'da ağaç
sökümüyle başlayan olayların yetki sahibi insanların verdiği
talimatların yanlışlığı ve göstericiler içerisinde bulunan art
niyetli kişilerin provokasyonları sonucunda istenmeyen noktalara
ulaştığını anlattı. Adana'daki Gezi Parkı eylemlerine müdahale
ederken önceki gün düşerek yaşamını yitiren Komiser Mustafa
Sarı'nın ailesine ve meslektaşlarına başsağlığı dileyen Sezer,
"Eğer bu noktaya gelişte, Emniyet Genel Müdürü'nün sorumluluğu
varsa onun, İçişleri Bakanı'nın sorumluğu varsa onun, özellikle
lokal olarak olayların başladığı İstanbul'da Vali Hüseyin Avni
Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın derhal
görevlerinden el çektirilmeleri veya kendi istekleriyle istifa
etmeleri gerekmektedir" diye konuştu.
'SUÇ TEŞKİL EDEN EMRİ REDDEDİN'
Meslektaşlarına seslenerek uyarılarda bulunan Emniyet-Sen
Sözcüsü Ali Fuat Sezer, şunları kaydetti:
"Polis arkadaşlar, lütfen yetki sınırlarınızı bilerek görevinizi
ifa edin, yetkinizin dışına çıkmayın, provokasyonları gelmeyin,
hiçbir amirin sizden konusu suç teşkil eden emrini yerine
getirmeyin, reddedin. Bu bir isyan değildir. Çünkü gördük ki,
İstanbul'daki eylemlerden sonra günah keçisi olarak maalesef her
zaman olduğu gibi yine polisler ilan edildi. Polisimiz sahipsiz.
Polise birkaç lokal destek açıklamasından sonra, hiçbir kuruluştan
polise destek açıklaması yok. Polisin yasalarda belirtilen
toplumsal olaylarda müdahalede kullandığı enstrümanlar vardır. Yasa
ve amir konumundaki kişiler gaz, cop, kalkan, kaskı göstermiş,
uyarıdan sonra suyla, gazla müdahale edilmesini istiyor. Devlet,
'Müdahale şekliniz çiçek atmaktır' deseydi, biz çiçek atardık. Ama
'gazla, suyla müdahale edilecek' denilmiş ve polis de bunu
uyguluyor. Ama hiç mi arada fevri hareket eden arkadaşımız yok mu?
Var. Ama bunun da arkasında bir art niyet aranmasın. Çünkü polis
100 saati aşkın süredir aç ve susuz görev yapıyor. Bir noktadan
sonra çocukların psikolojileri bozuluyor ve müdahale şekline yansır
bu. Lütfen polisi günah keçisi ilan etmeyin. Eğer bir sorumlu
arıyorsanız, bunun sorumlusu mülki amiridir, il emniyet müdürüdür.
Lütfen vatandaşlar bu konuya dikkat etsinler, demokratik tepki
koyacaklarsa tepkilerini bu yönde koysunlar. Bu bürokratlara işten
el çektirmek hükümetin yetki ve sorumluluğundadır. Eğer bir ihmal
söz konusuyla baş sorumluları mülki amir ve il emniyet müdürüdür,
lütfen onlardan hesap sorulsun."