Elektrik faturasına zam! Flaş açıklama yüzde 15...
Elektrik faturalarıyla ilgili flaş açıklama! Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Kıvanç Zaimler, Türkiye'nin elektrik üretiminde kuraklık nedeniyle doğal gazın payının arttığını belirterek, "Uluslararası piyasalarda ticareti dolar bazında yapılan doğal gazın da maliyeti arttığında, bu artışlar enerji bedellerine ve dolayısıyla faturalara yansıyor. Bugün bunu yaşıyoruz." dedi.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Kıvanç
Zaimler Zaimler, basın mensuplarıyla bir araya geldiği
bilgilendirme toplantısında, elektrik dağıtım sektörü ve
gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Elektrik dağıtım şirketlerinin 2008-2013 döneminde 13 milyar
dolar bedelle özelleştirildiğini anımsatan Zaimler,
özelleştirme sonrasında sektörün yatırımlarını giderek
artırdığını, altyapının yenilenmesi için 2021-2025 döneminde
75 milyar lira, bakımı için ise 12,5 milyar lira harcandığını
söyledi.
Dağıtım sektörünün 100 bin istihdam yarattığını ve her yıl bu
istihdamın yüzde 4,2 büyüdüğünü dile getiren Zaimler, "2020 sonu
itibarıyla tüketici sayısı 46,1 milyona ulaştı. Her yıl 1,4
milyon insan şebekeye bağlanıyor. Yıllık şebeke büyümesi
yüzde 2,1, elektrik kurulu gücümüz ise yüzde 4,6
seviyesinde." diye konuştu.
"Fatura okuma süreleri, resmi tatillerin olduğu dönemlerde 35
güne kadar çıkabiliyor"
Zaimler, dağıtım ve perakende şirketlerinin elektrik fiyat
artışında herhangi bir payının olmadığını belirterek,
"Dağıtım şirketi keyfi şekilde herhangi bir bedeli
yansıtamaz, fatura kalemlerinde herhangi bir oynama yapamaz.
Aksi halde bu şirketlere lisans iptali dahil ağır cezalar
uygulanır." ifadelerini kullandı.
Elektrik faturalarının, 1 Temmuz itibarıyla geçerli olan
yüzde 15'lik zam ve yaz dönemindeki tüketim artışı nedeniyle
yükseldiğini anlatan Zaimler, "Ayrıca, mevzuata göre elektrik
faturalarının 24-35 gün arasında okunması gerekiyor. Bu
kapsamda ağırlıklı olarak 28-30 gün arasında okunan fatura
okuma süreleri, resmi tatillerin olduğu dönemlerde 35 güne
kadar çıkabiliyor. Yüzde 15 zam, tüketim artışı ve okuma
sürelerinin bazı durumlarda uzamasıyla bir çarpan etkisi
oluşuyor. Bu da tüketici nezdinde daha yüksek fiyat artışı
olarak algılanabiliyor." diye konuştu.
Zaimler, elektrik faturalarında en büyük kalemin enerji
bedeli olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Anlık talebi
karşılamak için önce yenilenebilir enerji, sonra
maliyetlerine göre diğer santraller üretim yapıyor. Talebin arttığı
ve aynı zamanda yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin
iklimsel nedenlerle azaldığı dönemlerde, doğal gazdan
elektrik üretimi artar. Uluslararası piyasalarda ticareti
dolar bazında yapılan doğal gazın da maliyeti arttığında, bu
artışlar enerji bedellerine ve dolayısıyla faturalara
yansıyor. Bugün bunu yaşıyoruz. Bu nedenle müşterinin
elektrik faturası içinde ithal gaz önemli bir yer teşkil
ediyor. Ülke olarak elektrik üretiminde ithal gazın payını
azaltacak her şeyi destekleyelim. Bu nedenle doğal gaz
keşfimiz yarınımız için çok önemli."
Zaimler, öte yandan doğal gaz santrallerinin hızlı bir şekilde
devreye girebildiği için arz güvenliği açısından kritik
önemde olduğunu ve Türkiye dahil birçok ülkede elektrik
fiyatlarının ağırlıklı olarak doğal gaz fiyatlarına bağlı
olduğunu anlattı.
"Sübvansiyon uzun vadede zararlı"
Elektrik tarifelerinin bu maliyetlere bakılarak 3 ayda bir
belirlendiğini aktaran Zaimler, fiyatlarda bazı tüketici
gruplarında sübvansiyon uygulandığını dile getirdi.
Zaimler, sübvansiyonun bazı dönemlerde desteklenebileceğini
ifade ederek, "Sübvansiyon uzun vadeli olmamalıdır ve
zararlıdır. Gecikmeli de olsa 82 milyonu etkiler. Aldığı
ürünün gerçek maliyetini ödemediği durumlarda tüketicide
tasarruf bilinci yerleşmez, israf başlar. Tedbirler alınmaz ve bu
durumda verimlilikten söz edilemez. Piyasa ekonomisini tercih
ettiysek, gerçek maliyetleri mümkün olduğu kadar yansıtalım."
diye konuştu.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin yeniden
yapılandırılmasının elektrik sektörü için en sıcak konulardan
biri olduğunu aktaran Zaimler, doğal gaz piyasasının
serbestleşme olgunluğunun artmasının elektrik piyasasını da
rahatlatacağını ifade etti.
Zaimler, elektrik dağıtım sektörünün 2014-2020 döneminde
kayıp enerjide sağladığı tasarruf miktarının 56 teravatsaat
olduğunu dile getirerek, bunun ekonomik karşılığının 21,6
milyar lirayı bulduğunu ve böylece 23 milyon ton
karbondioksit salımının önlendiğini sözlerine ekledi.